Ne yapar ne eder, dünya, bu virüs belâsından kurtulur.
Ama sonra ne olur?
Her şey eskisi gibi mi devam eder?
Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, NATO dahil birçok kurum, hayatını nasıl sürdürür?
Hangi yüzle?
70 yıldır... Hiçbir yaralı parmağa dahi çare bulamayan bu eyyamcı kurumlar, 1 günde değil ama kısa zaman içinde dağılır gider.
Ama bugün ilgisiz ve sevgisiz kaldıkları ülkeler, yine yaşarlar.
Biz hep zannederdik ki bunlar sadece Türkiye’ye ayıp etmekteler. Yok...
Hiçbir ülkeye hayırları yok.
Suriye’deki katliama seyirciler, Irak’ı öylece bıraktılar, Afganistan’ın perişan hali ortada, hangi birini sayalım, Kıbrıs’ın insanlarıyla değil, Doğu Akdeniz’in enerji kaynaklarıyla meşguller.
Salgın hastalık süreci, galiba bardağı taşıran damla olacaktır.
AB, bu virüse karşı elbet bir mucize geliştiremez ama hiç değilse insanlık sergileyebilirdi.
Gidin sorun şimdi İspanyollara, İtalyanlara, AB hakkında ne düşünüyorlar...
Yunanistan hariç, bütün Avrupa’da bir anket yapın görün.
Sonra da Avrupa Parlamentosu’nun seviyesine bakın, kahkahalarla gülün.