1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası, Yunanistan, cuntadan kurtulup sayemizde demokrasiye döndü. Aynı Yunanistan, 1981 yılında sayemizde NATO’ya tekrar döndü. Kıbrıs Rum Kesimi, yine sayemizde Avrupalı kabul edildi. Ne de yakıştı.
...........
Velhasıl, Yunan Dünyası, bugünkü konumunu, külliyen Türkiye’ye borçlu. Yunanistan’da artık uçsuz bucaksız bir demokrasi ve Yunan Basını’nda uçsuz bucaksız bir özgürlük var. Orada Türkiye Cumhurbaşkanı’na hakaret etmek bile serbest.
Akdeniz
Gövde gösterisi...
Gözdağı...
Bunlar yapmacık kavramlar. Böyle içi boş şeyler bilmeyiz biz. Bizim en büyük özelliğimiz: Geliriz deyince gelmektir. Bir diğer huyumuz da bir gece ansızın gelmektir. İsimleri bile yeter: Oruç Reis tatilde ama Yavuz ve Barbaros nöbette.
Boğazlar
Çanakkale köprü inşaatı hızla ilerledikçe, bölgedeki orman yangınları da aynı tempoda hızlanıyor, dikkat. Acaba her iki yakada da yeni bir arazi mafyası mı türüyor. Ne güzel villalar yapılır oralarda...
Ne müthiş bir manzara vardır kimbilir... İstanbul Boğazı’na bir rakip mi geliyor dersiniz? Eğer öyleyse orada da bir Boğaziçi İmar Müdürlüğü kurmak şart olacak galiba. Tabii gasp ve işgal başlamadan.