Bu da bir terör biçimi. Keşfedenler, Amerikalılar. Yalana takla attırıp, onu allayıp pullayıp, şık bir ambalajla servise sunanlar Fransızlar. Onu bir pişkinlik ve yüzsüzlük haline getirenler, sinsi Avusturyalılar.
- Elimize su dökemezler. Yalanı itibarlı bir meslek, hatta bir kariyer haline getirenler ise Türklerdir.
Zaten Amerikan yalanlarının ana malzemesi, tuzu biberi Türkiye'den gitmektedir. Dahası... Dünyanın en büyük yalancıları, Türkiye'de yaşamaktadır. Siz tanımazsınız ama onlar sizin vatandaşlarınızdır. Ah, bilemezsiniz. Ne kibar insanlardır.
Ne güzeldi
Parlamenter Sistemi çok özlüyorum. Ah ah, neydi o? Yüzde 11 - 12'yle bile iktidara ortak olmak mümkündü... Hatta seçime hiç girmeden koalisyon ortağı olmuş parti bile gördüm.
Ciddiyet lütfen
Göçmenleri korkutmak, mültecileri telaşlandırmak bir devlet politikası mıdır? Suriyelilere bayılıyor değiliz ama onlara ikide bir "Sizi Suriye'ye geri göndereceğim, 1 yıl içinde hepinizi yolcu edeceğim" demek bir ev sahibine yakışır mı? Adamlar isterlerse giderler, gitmeleri için zemin de hazırlanır ama gidin denir mi? Biraz ciddiyet lütfen.
........
Bunu söyleyen zat, o tatlı diliyle belediyelerden tek işçi atılmayacağına dair namus sözü veren zat değil mi? Odur. Ta kendisidir. Eh öyleyse mesele yoktur. Mülteciler müsterih olabilirler.