Yazı, düşüncelerin, duyguların, bilgilerin kadraja alınmış halidir. Düşünen kafaların fotokopisidir. Bu yüzdendir ki kültürün gerçekçi evidir. Bu evde yazmaya başlamadan önce düşünmeyi başarmak gerekir. Amie Suche der ki; "Yazma sanatı, hayata incelemekle kazanılır."
Yazı sadece duygu ve düşüncelerimizi yansıtmaz. Karakterimize dair de replikler sunar. Grafolojistlere göre, el yazısı insanın kişiliği hakkında bilgi edinmemizi sağlar. Fakat insanların yazısını sağlık ve ruhi gibi durumlar da etkiler. Her yazı, doğru karakter analizi yapmamıza olanak sağlamaz. Yanlış sonuçlar ortaya çıkabilir. Bu nedenle yazan kişinin ruhen ne durumda olduğunu bilmek önemli bir etkendir. Kişi her zaman aynı standartta yazmayabilir.
Yazmak öyle bir lütuftur ki dar günlerinde güneş açar sana. Karamsar bir geceyi dolunaya dönüştürür. İçinde oluşan dağlardan akarsu çıkar. Kendini, içindeki kendini görürsün. Bize düşünmeyi öğretir, olgunlaştırır.
İnsan hayat şartları gereği diğer insanlarla iletişim kurmak zorundadır. Sosyal bir varlık olmanın neticesidir bu. Konuşmak, yeme-içme gibi zorunludur insan için. İyi bir araçtır içindekileri başkalarına duyurmak için.
İyi konuşmak da bir sanattır. Güzel konuşan bir kimse konuştuğu kişiyi etkisi altına alır, istediğini yaptırır. Nedeni belirsiz gizemli bir kuvvet kazanır. İyi konuşan bir kişi için "Söz gümüşse sükut altındır" sözü pek geçerlilik taşımaz. Aksine konuşma sanatını bilen için "Sükut gümüşse söz altındır."
İyi konuşmak Allah vergisi midir yoksa kişinin kazandığı bir yeti midir? Güzel konuşan kimselere bakarsak vergi değil, ergi olduğunu anlarız. İyi konuşan, akıcı anlatabilen, net ifadeler sunan kişi kendini her zaman dinletmeyi başarır. Konuşma sanatını bilmiyorsan ne kadar değerli ve ne kadar bilgili olsan da yine de kendini dinletemez ve karşındakini inandıramazsın. Kendine güvenen kişi daima iyi konuşur. Kişi neyi yapmaktan korkuyorsa onu yapmamalıdır. Konuşurken sözlerin etkili olmasını istiyorsanız, popüler kişilerden faydalanın. Sevilen kişilerin sözlerini alırsanız güven duyulur. Konuşma sanatı, aklına gelen her şeyi söylemek değildir. Konuşma esnasında gösteriş ve şaka yapılmaz, öğüt verilmez. Bir atasözü der ki "Dilin cirmi küçük cürmü büyüktür. "
Yazmak mı konuşmak mı? İkisi de ayrı bir zorluğu olan sanat. Her iyi yazan güzel konuşamaz. Her güzel konuşan da iyi yazamaz. İkisinin de başı bilgi ve düşünmektir. Düşündükçe, cesaret edip güven duydukça iyi konuşur, iyi yazarız. Aksi halde kalem tükenir, dil çürür...