Gelecek yeni yılda talihsizlikleri, kayıpları, kötü anıları geride bırakıp daha iyi bir yıl geçirmeyi umuyoruz. Yeni yılın güzellikler getireceğini önceki yılların olumsuzluklarından bizi arındıracağına inanıyoruz. Yılbaşında bazılarının dediği gibi Hristiyan inanışının bir geleneğini kutlamıyoruz ama inancı gereği öyle kutlayan dostlarımızın da Noel’lini kutluyoruz. 2020 yılı, ayak basılmamış karlı bir bahçe gibi önünüzde uzanıyor. Her adımınızda umutsuzluk, kötü hatıralar, bütün olumsuzluklar ardınızda kalsın, sağlığa ve sevince açılan bir sayfa olsun.
Bu yıl yılbaşı kutlamalarına erken başladık. USLA Uluslararası Lezzet ve Servis Akademisi bir yılbaşı yemeği düzenledi. Eğitimci şeflerle öğrencilerin hazırladığı yemeğe, medya dünyasından gastronomi yazarları, sanatçılar ve akademisyenler katıldı. Öğrenciler adeta gastronomi ve mutfak sanatları uzmanlarının sınavına tabi tutuldular. Çok şık bir yılbaşı sofrası hazırlanmıştı. Konukları bekleyen sürpriz, masaya yılbaşı ağacı süsleri gibi asılmış kendi resimleri oldu.
Başlangıçlarda Edremit, Gömeç, sepet peyniri, kirli hanım peyniri, Dible obruk peyniri, isli et, Kastamonu pastırması ve bunların eşlikçisi ekşi maya ekmekleri vardı. Kestane çorbası, çıtır pastırmalı pancar confit ve ızgara armutlu rokalı çelenk salatayı, fırında kaz tamamladı.
Kazın garnitürü frambuaz coulis ve safranlı bademli pilavdı. Müthiş bir tatlı büfesi ve bütün bunlara eşlik eden içeceklerle USLA öğrencileri sınavlarını geçtiler. Mutfakta bir kariyer yapmak isteyen okuyucularımız için duyurmuş olalım. USLA’nın yeni dönem eğitimleri 27 Ocak’ta başlıyor.
KLIMANJARO’YA BİR TATLI LEZZET ALMAYA GELDİM
Yılbaşını dışarıda geçirmek isteyenlere Yapıkredi Bomontiada’yı öneriyorum. Bilmeyenler için burası Osmanlı döneminde kurulmuş bir bira fabrikasıydı. Uzun zaman atıl kalmıştı fakat bir kaç yıl önce yenilendi. Şimdi çok sayıda yiyecek içecek işletmesinin faaliyette olduğu bir alana dönüştü. Beyoğlu’nda hayatımıza giren Babylon da artık burada.
Önceki sene yılbaşı için Bomonti’de oturan oyuncu arkadaşım Ümit Çırak’ta toplanmıştık. Almanya ve İzmir’den gelen misafirlerle yılbaşı yemeğini evde yiyip, Bomontiada’ya geçip yeni yılı burada karşılamıştık. Yabancı misafirlerimizin de mutlu olduğu şahane bir yeni yıl kutlaması olmuştu. Bu hafta Bomontiada sakinlerinden Klimanjaro’ya uğradım. Öncelikle söyleyeyim burası kokteyl sevenlerin mutlu olacağı bir yer. Ferah mekan sevenler, yüksek tavanlı bir lezzet fabrikasında bulacaklar kendilerini.
Geleneksel Türk mutfağıyla ecnebi mutfağın rafine harmanlarını arayan bir şefin marifetleriyle karşılaşacaksınız. Başlangıç için ekşi maya ekmeğe eşlik etsin diye zeytinyağlı keçi peyniri seçilmiş. İncecik kesilmiş kerevizler, zeytinyağı ve safranla neşelendirilmiş. Hatırlayın, eskiler safrana ‘Sofranın Nasrettin Hocası’ derlermiş. Neden? Çünkü safranın etken maddesi neşe verir.
Bir İtalyan olan ravioli makarnanın içine çökelek peyniri koyup üstünü de aromalı otlar ve safranla keyiflendirmişler. Klimanjaro’ya sırf tatlı yemek için bile gidebilirsiniz. Kadayıftan bir karakovan yapıp içine balkabağını koyuyorlar. Çikolatalı kestaneli sufle, bakır çanaklarda dondurma ile servis ediliyor. Paket çikolatalarla perhiz bozanlar yazık etmeyip bu sufleye teslim olsunlar.
Önce sıcak çikolata ve kestanenin rayihası buram buram yayılıyor sonra dondurmayla ‘cozzz!’ Ayva tatlısını en sona bıraktım. Sanki tropik ormanlardan bir kuşun başı gibi duran bu tabak, saygıyı hak ediyor. Tan yeri kızıllığındaki ayvanın çukuruna, sütten kendilerinin çırptığı kaymağı koymuşlar. En üstüne de şekerin tül yumaktan bir hali olan pişmaniyeyi yerleştirmişler. Şekil şahane, lezzet şahane, damakta bıraktığı his ise şapşahane! Yeni yılda damağınız lezzet hatıralarıyla dolup taşsın. Neşe ve mutluluk, iki dudağınızın arasındaki mesafeden daha da kısa olsun.
Afiyette kalın.