Başlıktaki söz İngilizceden çeviri. ‘It takes a village to raise a child’ demiş eskinin Afrikalıları. Bu konuyu sık sık çocuklu yakınlarım ve arkadaşlarımla da konuşur olduk.
Hatta geçen gün Özlem Güsar’ın düzenlediği Işıldayanlar Konferansı’nda dinlediğim aktris Aslı Enver de çalışan bir anne olduğu için bebeğini annesine emanet ettiğini anlattı. Çok hoşuma gitti. Çocukları dadıyla, oyun eviyle büyüten ebeveynler veya sadece anne baba gözetiminde büyüten ebeveynler büyük krizler yaşıyor. Çünkü çocuk ‘sadece’ anne baba ve organik bağı olmayan üçüncü kişilerin gözetimine bırakılınca sistem hata veriyor. Bunu bir uzmanlık taslayarak değil, ataların bilgeliğine dayanarak söylüyorum. Çocukları için en iyi imkanları sağlamak, ebeveynleri ‘sorunlu çocuk’ tehlikesinden uzaklaştırmaya yetmiyor. Sorunlu derken; iletişim sorunlarını, sosyal ilişki sorunlarını kastediyorum. Akademik değil. Çocuğu büyütmeye ancak bir köy dolusu insan gerekmesi, abartı veya günümüz gerçeğinden kopuk bir öneri değil. Ve hâlâ ‘en geçerli’ öneri. Çünkü yakın geçmişte, yani endüstri devriminden öncesine kadar çocuklar anne baba, büyükanne, büyükbaba, amca, yenge gibi aile üyelerinin çoğunun aynı çatı altında yaşadığı evlerde büyüyordu. Böylece gerçekten topluma karışmadan önce toplulukta yaşama provası yapıyorlardı.
MODERN BAKIM ÇEMBERİ
Ayrıca çocuğun bakım masrafı da ortak bütçeden karşılanıyordu. (Zaten çocuk bugünkü gibi çok önemli bir aile üyesi olarak görülmüyordu, tüm aile ona göre şekillenmiyordu.) Bugün halen kırsalda çoğu aile yapısı böyle devam ediyor. Üstelik büyükanne ve büyükbabaların çocuk konusundaki deneyimleri önemli. Kadınların, üremeleri bittikten sonra bile ömürlerinin uzamasının temelinde de büyükanne olarak neslin devamlılığında üstlendikleri rol var, evrimsel teoride. Ebeveyn olan milenyum ve X kuşakları, böyle bir ‘köyleri’ olmamasından ve çocuk büyütme maliyetinden yakınıyor TikTok’ta. Çünkü artık ailelerine yakın oturan çift sayısı, uzak oturandan daha az. ABD’de şehirli aileler için çocuklarını ‘köyde büyütme’ kolaylığı sunan bir uygulama olduğunu söylesem size? Carefully uygulaması, çocukların bakımını paylaşmayı vadediyor. ‘Bakım çemberi ağı’ diye tanımlanıyor hizmet. Çocuk bakımını paylaşmak ve karşılıklı yardım sağlamak için tanıdığınız ve güvendiğiniz ebeveynlerden oluşan bir aile, arkadaş ve komşu ağı kurmayı vadediyor. Geleneksel ‘bakım çemberi’ modelini dijital çağ için yeniden tanımlıyor... Geldik mi Afrikalıların sözüne?
JLo VE BİHTER ZİYAGİL’İN ORTAK ÖZELLİĞİ
Jennifer Lopez (JLo) Interview dergisiyle yaptığı röportajda yalnızlığı kabullenmesinin 30 yılını aldığını söylüyor. Dört kez evlendi, şu ara yine boşanma aşamasında. Bekar olmak ona kendini hep kötü hissettirmiş. Kendi başına iyi olmayı öğrenmesi gerektiğine sonunda ikna olmuş. Ben insanların tek başına çok mutlu olacağına inanan idealistlerden değilim. Bir hayat ortaklığına inanıyorum. Ama tek başınalığını, kendinle olmayı sevmeye sonuna kadar inanıyorum. En yakın arkadaşımla bu röportajı konuşuyorduk. “Bence JLo’nun hiç dostu yok. Olsaydı ilişkilerinde bu kadar uzun süre acı çekmezdi. Bu kadar bağımlılık enerjisi geliştirmezdi. Onu kendisi olarak kabul eden biri hiç olmamış. Hata yaparken yolundan döndürecek bir dostu olmamış bence” dedim. Tespitimde yanılmamışım. Kankam JLo’nun belgeselini izlemiş. JLo, yakın arkadaşı olmadığı için ruhani rehberlerden yardım alıyormuş. Aşkı Memnu eserindeki Bihter Ziyagil karakteri de böyle. Sağlam bir dostu olmadığından şeref yoksunu Behlül’e kapılıp gidiyor... Hanımlar bilin ki gerçek bir dostunuz varsa bir hatada uzun süre kalmazsınız. Size her zaman yolunda gitmeyen şeyleri bırakmanın daha iyisine vesile olduğunu hatırlatır ve zaman da onu hep haklı çıkarır.
EKİM TEORİSİ
Bu kadar konuşulunca merak ettim. Nedir bu ‘Ekim Teorisi’ diye. Küçük yılbaşı deniyormuş ekim ayına. 2025’e sayılı günler kala bu yıl değiştirmek istediklerimize daha çok odaklanmamız kastediliyor. Mevsim değişince bize bi haller olmasından kaynaklanıyormuş. Psikologlar, “Sonbahar mevsimi genellikle dönüşüm için doğal bir eğilim uyandırır. Yapraklar renk değiştirip döküldükçe, bırakmanın ve yeni başlangıçları kucaklamanın güzelliğini hatırlarız” diyor. Sizin için neyin gerçekten önemli olduğuna karar verme zamanı. Hadi şapkalar masaya çıkarılsın.