Giriş
Trapez kaslarına botoks yaptıran kadınlar her geçen gün artıyor. Trapez (trapezius), üçgen şeklinde, sırt bölgesinde yer alan kaslardan biri. İşte bu kasa estetik yaptırılıyor. Bu güzellik trendinin adı da ‘TrapTox’. Omuzların arkasında yer alan kaslara ‘botulinum toksini’ yani botoks uygulanıyor. Amaç, bu bölgeyi daha ince, kuğu gibi göstermek, gerginliği ve kamburumsu görüntüyü gidermek ve daha şekilli bir omuz, boyun ve sırta sahip olmak. Tek seansta 80 birim kadar enjekte ediliyor. Fiyatı 500 ve 5 bin dolar dolar arasında ve neredeyse anında değişim yaratıyor. Aslında bu en az 10 yıldır uygulanıyor. Özellikle de Kore kültüründe yaygın. Ancak pandemiden sonra omuz bölgeleri hantallaşan kişiler de bu yönteme başvurmaya başladı.
KARNI DA ÇALIŞTIRIYOR
ABD’li plastik cerrah Lara Devgan, ortalama 20 dakika süren bu işlemin ağrısız olduğunu söylüyor. ABD’li 32 yaşındaki hasta Sarah Allison, TrapTox yaptırdıktan sonra karnının da forma girdiğini anlatıyor. “Çünkü omuzlarım geriye doğru açıldı, oturuş ve duruşum düzeldiğinden karın kaslarım daha güçlü çalışıyor” diyor. Omuz ve sırt deyince insan bir duruyor. Örneğin, bir şey taşımak istesek omuzda felce uğratılan kaslar bize yardımcı olur mu? Bu kaslar kullanılamadığından onların yapacağı işi devralan kaslar başka bozukluklara yol açar mı?.. Gibi sorular belirdi aklımda.
OMUZ SİLKMEK ZORLAŞIYOR
ABD’li plastik cerrah David Shafer, botoksun sanıldığı gibi sadece kaz ayakları, alın ve kaş çatma çizgileri dışında çok kapsamlı bir uygulama alanı olduğunu söylüyor. “Botoks, trapez kasına enjekte edildiğinde kas, azalan stimülasyon nedeniyle büzülür ve boyuna daha ince ve konturlu bir görünüm verir. Ayrıca sadece estetik nedenlerle değil, kas ağrısı için de kullanılabiliyor. Riskleri olmakla birlikte çok az. Zaten etkisi üç ila beş ay. Kişi memnun kalmazsa devam etmez” diyor. Singapurlu estetik doktoru Rachel Ho, “Hastalar omuz silkme, boyun uzatma, dönme konusunda zorlanabilir. Geçici şişlik ve ağrı da nadir yan etkilerden” diyor.
‘ERİŞİLEBİLİR GÜZELLİK’
En çok, straplez ve sırtı açık elbise giymek için özgüven eksikliği yaşayanlar başvuruyormuş. Ben insanın kendinin en iyi haline gelmek için bilimden yardım almasını sonuna kadar destekleyenlerdenim. Beni düşündüren; beden dismorfisinin yani beden algı bozukluğunun geldiği yer. İdeal bir beden algısı olduğuna inanmıyorum. Herkesin biricik ve özel bir bedeni var. Kimse bir başkasının muadili olmak zorunda değil; bizi farklı kılan da bu. Çünkü günün sonunda zaten hepimiz birbirimizin muadiliyiz. Aynı türün yaklaşık zekalara ve yeteneklere sahip üyeleriyiz. Güzellik algısı, biraz da ulaşılamaz özelliklere sahip olmakla ilgili. Bu kadar ‘erişilebilir güzellik’, bu kavramı her geçen gün daha da itibarsızlaştırıyor.
Küp kruvasan çılgınlığı
Avrupa’nın meşhur tereyağlı çöreği kruvasanın kökeni 17’nci yüzyıla dayanıyor. Osmanlıları yenen Avusturya’da kipferl olarak da bilinen hilal şeklinde mayalı ekmekle kutlamalar yapılıyor. Hilal şeklinde olması, Osmanlı sancağından bir esinlenme. Daha sonra Fransızlar ve İtalyanlar benimsiyor. Bu ülkelerde standart haline geliyor. İşte sosyal medyada günümüzde gastronomik paylaşımların olmazsa olmazı olan kruvasan şekil değiştirdi. İtalya Torino’daki pasta şefi Matteo Baronetto, küp şeklinde kruvasan üretiyor. Adı: Crubik (krubik). Bu adı, rubik küpünün mucidi Erno Rubik’ten esinlenerek vermiş. Dış yüzeyi ise şefin fırının yer aldığı bölgedeki Piazza Carignano’nun parke taşlarını simgeliyor. Harika! İşte milli lezzetler böyle üretiliyor...
