Giriş
Yapay zeka etiği konusunda çalışan Institute for Ethical AI direktörü Nigel Crook, çok ürpertici bir tehlikeye dikkat çekti: Robot romantizmi. Crook, insanların bilgisayar güdümlü sohbet robotlarıyla gerçekçi, tam ölçekli bağlantılar kurma seviyesine geldiğini açıkladı. Çünkü yapay zeka ile ‘derin’ sohbetler edebildikçe insanların gerçekle bağları zayıflıyor.
Resmen bir anda bilim kurgu filmlerinin içinde yaşamaya başladık. İnsana yardımcı olması amacıyla yapay zekanın her geçen gün daha çok insana benzemesi, sürpriz riskler doğuruyor. Örneğin bir adam, mükemmel bir şekilde kadın taklidi yapan sohbet robotu tarafından dolandırıldı!
DUYGULARI MANİPÜLE EDİYOR
Bu tür robotlar, yapay zeka tartışmasını şu eksene taşıdı: İlişkiler konusunda yalnız insanların hayata tutunması için önemli bir yardımcı mı yoksa insanları daha da yalnızlaştırabilecek bir düşman mı? Bence ikincisi. Oysa, sohbet robotu hizmeti veren Paradot isimli sistemin kullanıcıları buna katılmıyor. Yapay zeka olsa bile bir arkadaş bulmanın yararlı olduğuna inanıyorlar!
Anlamlı ilişkiler geliştirebilmelerine yardım ettiğini söylüyorlar! Kasımda hayatımıza giren sohbet robotu ChatGPT, şubatta 100 milyon kullanıcıya erişmişti... Yani kısa süre içinde normalleşmeye başladı. Crook, kendisine hangi bilgiler verilirse ona göre davranabilen bu robotların, rahatlıkla insanları duygusal olarak manipüle edebildiğini söylüyor. Açıkçası, ‘robotlarla evlilik’, ‘evlilikte robotların hakları’ mevzuatı gibi gelişmelerin çok uzakta olmadığını düşündürüyor bunlar bana!
Taç giyme törenini izlerken aklıma takılanlar
Kraliyet Ailesi’nin devamı, Veliaht Prens William ve çocuklarıyla ilerleyecek. O kral olduğunda veliaht prens, oğlu George olacak. George da çocuk sahibi oldukça taht sıralamasında kardeşleri Prenses Charlotte ve Prens Louis gerileyecek.
Tıpkı William’ın kardeşi Prens Harry’nin şansının kalmaması gibi. Acaba bu durum yaşanmasın diye aile nasıl önlemler alıyor? Kardeşler arasındaki ilişki, George çocuk yaptıkça bozulur mu? Ne dertler var...
Törene girip çıkan Prens Harry, babasıyla ve ağabeyiyle yan yana poz vermeden hemen ABD’ye döndü. Bu Harry’nin en çok ilgi gören olmayınca girdiği histeri krizleri, paranoyaklığı tıpkı annesi merhum Lady Diana... Allah affetsin.
BEDEN DİLİ OKUMA KARİYERİ
Tören sırasında ekranım bildirim yağmuruna tutuldu, haliyle. Beni en şaşırtan da Kraliyet Ailesi mensuplarının beden dilini yorumlayanlar. Resmen bu işi kariyer edinen ve hayatını bu ailenin beden dilini yorumlayarak kazananlar var. Ne enteresan değil mi...
Ailenin görüntüleri düştükçe, “Kaçıncı yüzyıldayız?” diye dudak büzenler oluyor. ‘Maalesef’ bu yüzyıldayız, diyesim geliyor. Her şey estetik, nizami, kurallı, geleneklere ve tarihe saygı içinde. Modern olmak uğruna taç giyme töreninde üniforma giymesi beklenen Kral Charles, neyse ki bu karardan vazgeçip dedesinin cübbesini giyerek geçmişine bağlılığını sundu. Bu monarşi ve geçmişi tartışılabilir. Ama kültürel olarak 2023’te bile insanları bu kadar heyecanlandırmasının bir anlamı var. Asıl estetik olmayan, bugünün marifet sayılan kuralsızlığı, geleneksizliği, hoyratlığı, bağlantısızlığı ve geçmişsizliği...
Sohbete yeni bir sosyal statü katıldı
Sosyal medya platformu Twitter’da eskiden paylaşımların hangi araçla yapıldığı görülüyordu. Kullanılan telefon markası ve bilgisayar işletim sistemi modeli çıkıyordu. Ama şirketi Elon Musk alınca bu ibareyi kaldırmıştı. Onun yerine artık paylaşımların ‘hangi gezegenden’ yapıldığı beliriyor. ‘Dünya’ veya ‘Uzay İstasyonu’ gibi konum bilgisi çıkıyor. Uzay şirketi olan ve insanları turist olarak uzay boşluğuna, Ay’a ve sonrasında Mars’a taşımayı hedefleyen Musk, sosyal statü yarışına yeni bir boyut kattı. ‘Ne kadar zenginsin?’ sorusuna, ‘Gezegenimizin dışında sosyal medya paylaşımı yapacak kadar’ yanıtı verebilme ölçüsü eklendi.
