“Bu hayattan keyif alabildim” demek, ne zor ve ne büyük bir başarı, değil mi? ABD’li araştırma şirketi Talker Research, insanlara hayatın tadını nasıl çıkardıklarını sormuş. İnsanların ne sıklıkla kendilerini şımarttıkları ve en çok hangi durumlarda şımartıldıklarına göre aldıkları keyif değişiyormuş.
Örneğin bir kişinin ayda 10, yılda 120 olağanüstü gün geçirmesi, hayattan keyif almasında önemli bir ölçüymüş! Bu hayatı en çok ayın en az 13 gününü olağanüstü geçirenler yaşıyormuş. Nedir bu olağanüstülük peki? Jetlerde seyahat etmek, egzotik adalara gitmek, limitsiz alışveriş yapmak, Michelin restoranlarında yemek falan mı? Hayır. Bu araştırmadaki sorular ve yanıtları çok hoşuma gitti. Bizlere de kendimizi bir yoklamak için kılavuzluk etmesi adına paylaşmak istedim. İnsanların yüzde 77’si neşeli bir hayatın mutlu hissetmekle, yüzde 71’i sağlıklı olmakla, yüzde 69’u olumlu kişisel ve aile ilişkilerine sahip olmakla ve yine yüzde 69’u rahat hissetmekle ilgili olduğuna inanıyor.
BİR SOFRADA BULUŞMAK!
İnsanların yüzde 50’si kendini şımartmak için özel bir günü beklemek gerektiğini düşünmüyor. Her gün şımartmaya hazırlar. Yüzde 62’si, en keyifli günlerini aile ve arkadaşlarıyla geçirdiğini, yüzde 76’sı neşeli duygularını mümkün oldukça başkalarıyla paylaşmak istediğini söylüyor! En çok kendimize doğum günlerimizde bir şeyler ısmarlama eğilimindeymişiz. Bunu, tatildeyken ve iyi bir gün geçirdiğimizde de yapıyormuşuz. Yurt dışı için bu ara en çok İtalya, sonra İngiltere ve sonra Japonya isteniyor. Nedeni de yemekleri ve kültürü. (İngilizlerin iyi yemekleri yok bu arada ama iyi dünya yemekleri yapan aşçılar genelde İngiltere’deki iyi restoranlarda çalışıyor.) Yüzde 78, aile ve arkadaşlarını akşam yemeğinde ağırlamayı keyif verici ve olağanüstü an olarak niteliyor. Tüm bunları alt alta koyunca ‘olağanüstü’ yaşamak için çok fazla maddi beklentimiz olmamaması müthiş. (Seyahatler hariç tabii. Ama seyahatin de temel motivasyonunda yemek olması önemli.) Gerçekten de bir sofrada sevdiklerinle buluşmaktan öte bir keyif veren, haz veren olağanüstü şey çok az. Sanırım bu yüzden evde gibi hissettiren restoranların ömrü uzun oluyor. Alaçatı’daki Asma Yaprağı, Taksim’deki Biz İstanbul tam olarak bu hissin mabedi yerler nazarımda.
ROMA İMPARATORLUĞU’NU DÜŞÜNME SIRASI BİZ KADINLARDA!
Erkeklerin sık sık Roma İmparatorluğu’nu düşündüğünü geçen yıl öğrenmiştik. Bu konuda bir yazı yazmıştım 24 Eylül 2023’te. “Hiç aklına geliyor mu gün içinde Roma İmparatorluğu?” diye o dönem sorduğum erkek arkadaşım da dalga geçer sanarken düşündüğünü söylemişti. Velhasıl mutlu olmuştum. Sonuçta alfalık, maskülenlik adına bir zaferdir bu diye. Erkekleri anlama sırası şimdi bizde. Çünkü Gladyatör II filmi geliyor. 2000’de ilki gösterime girdiğinde bizler anlayacak durumda değildik pek. Dönem filmi gibi bir şeydi bizim kuşak için o film. Ama şimdi Roma’nın kıymetini iyice idrak ettiğimiz bu dönemde ne kadar önemli bir iş olduğunu daha iyi anlıyorum. Karmaşık bağcıklı diz üstü çizmeler, kalın deri kemerleri olan savaşçı kıyafetleri içinde erkeklerin kanlı ve terli mücadelelerini izlemek, heyecan verici olacak. Umarım öyle olur yani! Bugünün hassas kırılgan erkek dünyası içinde özünü koruyan bir erkeklik görmek iyi olur. Gladyatör’ü de bazı devam filmlerine yaptıkları gibi politik doğrucu bir yorumla çekerlerse yazıklar olsun. Beklentim büyük açıkçası!
Sosyal medyada beğenilerin gizlenmesi erkeklere mi yarıyor?
Instagram’da takip edilen kişilerin yaptığı aktiviteler ilk zamanlarda görünüyordu. Kim kimi beğenmiş, kime yorum yapmış takip edilebiliyordu. Sonra bu özellik, çok yuvalar yıkılınca, çok ilişkiler bitince kaldırıldı... Bu kez de Twitter (yeni adıyla X), beğenileri gizlemeye başladı. Kimin kimin gönderisini beğendiğini artık kimse göremeyecek. Ortalık yangın yerine döndü. X’in sahibi Elon Musk, kadın düşmanı olmakla suçlandı. Birçok kadın, eşinin beğeni hareketlerini artık izleyemeyeceğini, bu özelliğin artık en çok erkeklere yarayacağını söyleyerek ateş püskürdü. Sevgili hanımlar. Lütfen kendinize gelin. Hayatınızdaki ‘doğru’ erkeğin beğenilerini takip etmeniz gerekmemeli. Ayrıca bırakın, eşiniz sizin beğenilerinizi merak etsin. Bakın bu işler, bir güvenlik açığına bakar. Bir gün uygulamanın yazılımı hata verir. Aa, bir bakmışsınız beğeniler kabak gibi ortaya saçılmış. Hayat bu yani. Bilmeniz gereken varsa, mutlaka önünüze düşer o. ‘Akış’a güvenin.