İki Medusa heykelinin olduğu 1500 yıllık Yerebatan Sarnıcı’na girmeden önce siyah pelerinlerimizi giyiyoruz. Telefon kullanmak yasak. Ellerinde maskelerin içinde yanan meşaleler taşıyan gardiyanlar var. Yapmamız gereken tek şey gardiyanların yardığı karanlığın içinde bizi sarnıçta gezdirecekleri istasyonlara varmak ve kendimizi mitolojik tanrıça Medusa’nın alternatif hikayelerine bırakmak. Onun içsel gücünü yeniden fark etmesine eşlik etmek... Ama ne hikayeler...
Kendimi birden, bu yıl Oscar kazanan ‘Her Şey Her Yerde Hepsi Aynı Anda’ filminin içinde gibi hissettim. Zamanın başka bir boyutundayız ama yine zamanın başka bir boyutunda olan bir olayı birkaç versiyonuyla yaşıyoruz... Resmen beyazperdede efektlerle, montajlarla anlatılan hikayeler örgüsünü biz canlı kanlı deneyimledik! Yunan mitolojisinde haksızlığa uğramış ilk kadın olarak bilinen Medusa, Poseidon’un tecavüzüne uğradıktan sonra bir de Poseidon’un karısı tanrıça Athena tarafından cezalandırılmıştı... Gözlerine bakanı taşa çeviren özel bir yetenekle lanetlenmişti.
HER MİLLETTEN İNSAN ANLAYABİLİR
İşte o Medusa’nın hikayesine Türk modacı, giyilebilir sanat tasarımcısı ve sahne yönetmeni Başak Cankeş farklı alternatifler üretti. Ortaya ‘Medusa’nın Çığlığı’ adıyla büyüleyici bir sanat performansı çıktı. Moda tutkusu içine 6 yaşında düşen Başak Cankeş, hayranlık uyandıran bu performansın beyni. Kendisi çok mütevazı olduğundan ekip arkadaşlarını dilinden düşürmüyor. Ama böylesi nefis bir kadının, yine böyle sembolik bir kadını bu kadar çok yönlü işlemesi beni çok heyecanlandırdı. Yılan saçlı, keskin dişli, dişi canavar Medusa, sarnıç sularında nasıl ete kemiğe bürünüp de bizleri yaşadıklarına tanık etmişti? Başak Cankeş’e merak ettiğim her şeyi sordum. Çünkü sanat, tarih, inovasyon, teknoloji, bilim ve cesaretin el ele verdiği bu işe dair her ayrıntı, bir okulda ders olarak okutulabilecek nitelikte. Başak Cankeş, profesyonel 12 dans sanatçısı ile sözsüz bir performans sunuyor. Bu sayede performans evrenselleşiyor. Dünyada Medusa’nın hikayesini bilen herkes bu performansı kolaylıkla takip edebilir.
YERLİ MİLLİ SANAT MİRASI
Dünya ligine oynayan bu projenin çıkışı için de “Moda dünyasında sahne sanatlarını ne kadar kullanırsak kullanalım, koleksiyon sunumundan öteye geçmemesi ile ilgili dertlerim var. Bu dert yüzünden 2019’da Türkiye’nin ilk biletli moda performansını yarattık. O günden sonra hayalim uzun süren bir performans tasarlamak ve bunu birden fazla gece sunmak üzerine oldu. Yerebatan Sarnıcı restorasyonunu duyduğum anda da orada bir performans sergileme hayalim tüm bu dertlerle birleşti. Kadınlara olan haksızlığın hesabını Medusa’nın kendi mekanında sormak ve buna değinmek üzere yola çıktık ve tüm ekip 1.5 yıllık çalışmanın bir sonucu olarak müzenin şartlarına uyan, hiçbir şeye zarar vermeden seyircinin hem müzeyi gezebileceği hem de Medusa’nın hikayesini izleyebileceği bir sürükleyici deneyim tasarladık” diyor. Gösteriyi 21 kez kapalı gişe oynadılar... Medusa aracılığıyla biz kadınlara hakkımızı teslim alma duygusu yaşatması, ömürlük bir iz bıraktı... Bu gösteri, ülkemizden dünyaya milli ve yerli bir sanat mirası zira...
İşte Başak Cankeş’le sohbetimden notlarım:
Hikaye lahitte yatan Medusa 2 ile başlıyor ve seyirci Yerebatan Sarnıcı’nın tamamını gezerek farklı istasyonlarda durdurularak performansı izliyor. Bittiğinde ise başladığı yere geri dönmüş ve tüm hikayenin içinde kendisi de bir bakıma yer almış, resmen bir parçası olmuş oluyor.
İki farklı Medusa var. ‘Medusa 1’, performansta Medusa’nın Athena tarafından yılan saçlı bir kadına dönüştürülmemiş hali. Medusa 2 ise artık lanetlenen ve baktığını taşa çeviren yılan saçlı hali.
Kostümler, balıkçı çizmelerini kumaş ile kaplayarak ve içlerine dalış çorabı giydirerek hazırlanmış. Sarnıca sızan suların sanatçıları rahatsız etmemesi için birçok kostüm silikonla kaplanmış. Böylece ıslanmaz bir kumaş elde edilmiş. Yer hareketlerini kullanan dansçıların yılan desenli kostümleri de mayo kumaşına bastırılmış. Dışında da suyu emmeyen laklı örme kumaşlar kullanılmış. Üstelik bu kostümlerin tamamlanması sadece 3 ay sürmüş!