Reklamcı Mary Frances’in bulduğu “Elmas Sonsuzdur” sloganını mücevher şirketi De Beers 1948’de kullanmaya başlamıştı. ‘Bu enfes kaya parçaları sizden milyarlarca yıl önce oluştu ve siz gittikten sonra da burada olacaklar’ alt metinli bu slogan, aşkın sembolüne dönüştü. Çünkü sonsuz aşk için daha iyi bir sembol olamazdı. Modern nişan yüzüklerindeki taşlar düğün yüzüklerinden daha küçük, beyaz elmaslar olmaya başladı. Böylece düğünlerde en iyi elmasın takılması geleneği başladı. Elmas fiyatları uçtu. Ama elmasların ışıltılı cazibesi 75 yıl sonra bir kimlik bunalımına girdi. Özellikle nişan yüzüklerinde kullanılacak büyüklükteki kaba elmasların fiyatı düşmeye başladı.
RUSYA FAKTÖRÜ
Neden? Geçen haftalarda burada laboratuvar üretimi, sentetik elmasların yaygınlaştığını manşet yapmıştım. Hem ekonomik zorluklar hem de değişen zevkler iki faktör olarak öne çıkıyor. Ama bu düşüşün perde arkası biraz daha komplike. İngiltere ve ABD’nin ticari yaptırımlarına maruz kalan en büyük doğal elmas üreticisi olan Rusya’nın, ürünlerini başka yerlerde daha ucuza satarak başa çıkmaya çalıştığı ve bunun da fiyatları aşağı çektiği iddia ediliyor. Toplumsal değişiklikler de gerilemenin bir diğer ayağını oluşturuyor. Elmasların evlilikle ilişkilendirilmesi artık herkes için tutan bir formül değil. Çünkü Batı’da daha az çift nikah kıyıyor. Çiftler ev peşinatı ödemek varken yüzüğe denk oranda para vermenin mantığını kabul etmiyor.
BAŞKA TAŞLAR REVAÇTA
Bence en üzerine düşünmeye değer faktör ise bireysellik çağında yaşıyor olmamız. Parmağında tek taş taşımak isteyenlerin tercihini elmastan başka taşlara kaydırması. Çünkü artık her şeyin kişiselleştirilebildiği bir dönemde elmas yerine zümrüt, pembe turmalin, siyah oniks gibi birçok taşın kullanımıyla yapılan daha eşsiz parçalar tercih ediliyor. Yani müşteriler taşıdıkları mücevherlere kendilerinden bir şey katmanın peşinde. Yeni nesil, elmas dışındaki değerli taşları daha anlamlı buluyor. Sağlıklı yaşam hareketine öncülük eden ve benim de mensubu olduğum Y kuşağı, diğer kuşaklara göre belirli bir enerjiye sahip olan kristallerin kullanıldığı mücevherlere daha yatkın.
YENİ STRATEJİLER
Bir mücevher markasının işlerinin yüzde 30’unu nişan yüzükleri oluşturuyormuş. Şimdi bu şirketlerin yeni stratejiler geliştirmesi gerekiyor. ABD’de bazı şirketler pırlantaları artık arkadaşlık hediyeleri gibi pazarlamaya çalışıyor. İngiltere’de de aile içi hediyelere dönüştürmeye çalışan şirketler var. Tek taşını kendisi alıp tek başına kendisi takabilen kadınların olduğu çağda elmasların artık büyük bir arzu nesnesi olmamasını anlamak zor değil. Laboratuvar üretimi ya da madenden çıkarılmış olması fark etmeksizin elmaslar, yeniden keşfedilip tanımlanıyor. 50 yıl sonra onları hâlâ ebedi aşk teklifleriyle ilişkilendirip ilişkilendirmeyeceğimiz belli değil. Ama ışıltılı şeylerin cazibesinin hep canlı kalacağı kesin!
YÜZDE 10’U ARTIK SENTETİK
Işıltılı birtakım istatistikleri buraya bırakıyorum:
2022’de Rusya’da 41.92 milyon karat doğal elmas üretildi.
2022’de satılan elmasların yüzde 10’u laboratuvarda üretildi; bu oran 2018’de sadece yüzde 2’ydi.
Her 10 bin elmastan biri renkli. Sarı ve kahverengi en yaygın olanları.
Doğal elmasların çoğu iki milyar yıl önce oluşmuş durumda.
Bir karatlık bir laboratuvar elmasını yetiştirmek 10 gün sürebiliyor.
Marie Antoinette’in de bir dönem sahibi olduğu ‘lanetli’ mavi ‘Umut Elması’ tam 45 karat. Washington’daki Smithsonian’da sergileniyor.
Geçen yıl bir açık artırmada 19 milyon dolara satılan en büyük beyaz elmas ‘The Rock’ golf topu büyüklüğünde ve 228.31 karat.