Evde geçirdiğimiz süre artarak devam ediyor. Git gide evde oturmaya, miskinleşmeye alışıyoruz demek isterdim ama bu sürece alışmak gerçekten çok zor. Hele ki evde ilgi bekleyen çocuklarınız ve eşiniz varsa... Ev işleri, yemek, temizlik derken her gün birbirine daha da çok benziyor. Ve kim ne derse desin, hepimiz ufak ufak deliriyoruz. En son ne zaman dışarı çıktığımı hatırlamasam da her cuma sokağa çıkma yasağı başlarken biraz daha stres oluyorum. Bu da benim delirmeye başladığımın kanıtı sanırım! Her gün birbirinin aynı olmasın diye kendimizi etkinliklere verdik. İlla bizim gibi evinizi koca bir etkinlik dolabına çevirmenize gerek yok. Biraz kağıt ve yapıştırıcı ile bolca etkinlik çıkarabilirsiniz. Umarım bu hafta da sizin için hazırladığım önerileri beğenirsiniz.
Haftanın evde yapılacak çocuk etkinliği önerisi: Yılbaşı süsü yapımı
Yeni yıla sayılı günler kala çocuklarımızla yine keyifli bir yılbaşı süsü yapmaya ne dersiniz? Bugün yine yapması çok kolay ve eğlenceli bir etkinliğimiz var.
İhtiyacımız olan malzemeler:
- İster farklı renklerde ister aynı renkte karton veya ev kağıtlar
- Yapıştırmak için eğer karton kullanıyorsanız sıvı veya stick yapıştırıcı eva kullanıyorsanız silikon tabancası
- Makas
- Süslemek için boncuk, taş veya renkli kalem
- Asmak için bir parça ip
İlk olarak kağıtlarımızdan aynı boyutta daireler keselim. Sonra bu daireleri ortadan ikiye katlayıp bir uçlarını yapıştıralım. Eğer eva gibi kalın kağıtlar kullanıyorsanız benim gibi silikon tabancasına ihtiyacınız olacak ama eğer karton kullanıyorsanız stick veya sıvı yapıştırıcı yeterli olacaktır.
Şimdi etkinliğimizin en önemli kısmı geldi. Dairelerimizin bir tarafını birbirine yapıştırmıştık. Şimdi tüm daireleri birbirine yapıştıracağız ama bunu yaparken dikkat etmemiz gereken şey birbirine yapışık kısımlardan biri üstte diğeri altta olacak şekilde yapıştırmak. Yani eğer pembe kağıdınızın üstü yapışıksa mavi kağıdınızın altı yapışık olacak şekilde birbirine yapıştırın. Tüm parçalar birbirine yapışınca ortaya bir top çıkacaktır. Bu topu istediğiniz gibi süsleyebilirsiniz. Ben taş yapıştırmayı tercih ettim. Siz isterseniz şekiller de çizebilirsiniz
Ve hazırsınız. Kimsede olmayan size özel ve el emeği süsleriniz hazır. Umarım beğenmişsinizdir.
Haftanın anne etkinlikleri önerisi: Ev şeklinde mendil kutusu yapımı
Malum havalar soğudu. Yavaş yavaş burunlar akmaya başladı. Bu yüzden bu hafta Anne Etkinlikleri köşemizde bir mendil kutusu yapıyoruz. Hem evimize şık bir aksesuar olacak hem de çok keyifli bir etkinlik çıkarmış olacağız.
İhtiyacınız olan malzemeler:
- 1 parça karton
- Üzerini kaplamak için kırmızı ve beyaz kağıt veya yoksa boya
- Makas
- Süslemek için biraz kağıt pipet
- Silikon tabancası
- İçine koymak için mendil
İlk olarak kartonumuzdan 50 cm X 20cm bir parça keselim. Bu parçanın uzun tarafını 12.5 cm olacak şekilde 4 parçaya katlayalım. Bu evimizin duvarları olacak ve fotoğraftaki gibi iki kısmından üçgen keselim çatımız için. Ayrıca 25 cm X 30cm bir parçayı da çatı için keselim. Çatının kenarında baca için kenarları 5 cm olacak bir delik açalım.
Duvarlarımızı ve çatımızı ister kağıtla kaplayalım ister boyayla boyayım hazır hale getirelim. Ben kırmızı beyaz renk seçtim ama siz istediğiniz renkle yapabilirsiniz.
Sırada süslemek var. Ben beyaz kağıttan çatıdan sarkan karlar yaptım. Aynı şekilde kapı ve pencereleri kestim ve onlar kağıt pipetlerle süsledim. Siz bu işlemi boyayla da yapabilirsiniz isterseniz. Ya da kar tanesi şekilleri çizebilirsiniz.
Son olarak içine mendillerinizi yerleştirip bir tanesini bacadan çıkarttığınızda hazırsınız. Sağlıklı günlerde ve severek kullanmanızı umarım!
Haftanın çocuk kitabı önerisi: Olduğun Gibisin... / Olivier Clerc & Gaia Bordicchia / Aylak Kitap
Tam da ihtiyacım olan zamanda tam da ihtiyacım olan mesajı veren bir kitap keşfettim. Aylak Kitap’tan çıkan Olduğun Gibisin... adlı kitap bana ilaç gibi geldi. Çünkü son zamanlarda oğlumla biri kendisine iyi veya kötü davrandığında verdiği tepkiler hakkında sıkça konuşuyorduk. Bir çocuk elinden bir oyuncağı çektiğinde, ona bağırdığında veya istemediği bir şey yaptığında ne yapması gerektiğini anlatmaya çalışıyordum. Aynı şekilde o yanlış davrandığına karşısındaki kişilerin ne hissettiğinden bahsediyorduk. Ne kadar anlatsam da tam anlamadığından korkuyordum. Ta ki bu kitabı okuyana dek! Olivier Clerc’in yazdığı ve Gaia Bordicchia’nın çizdiği Olduğun Gibisin... kitabında Ponpon adlı minik bir tavşan başrolde. Bu tatlı tavşan aynı günün içinde iki farklı arkadaşından iki birbirine zıt yorum duyuyor ve kafası şaşırıyor. Biri ona çok iyi olduğunu söylerken diğeri ona kötü olduğunu söylüyor. “Ben aynı anda hem iyi hem kötü nasıl olabilirim” diye düşünüyor ve ailesine danışıyor. Ailesi ona “Sen olduğun gibisin ve biz seni olduğun gibi seviyoruz” diyor. Ve Ponpon’a ona bu yorumları yapan arkadaşlarının ne demek istediklerini ve ne düşündüklerini açıklıyorlar. Ona bu gibi yorumların karşısında sinirlenmek veya üzülmek yerine ne yapabileceğini anlatıyorlar. Aslında bu kelimeleri kullanan arkadaşlarının ne hissettiklerinden bahsediyorlar. Böylece Popnpon bir daha kendine olumsuz bir şey söyleyen biriyle karşılaştığında onun ne hissettiğini anlıyor ve ona pozitif bir iletişim yöntemiyle yaklaşıyor ve böylece harika bir arkadaşlığın ilk adımını atmış oluyor. Kısacası bu kitapla hem empati yapmayı hem de pozitif ve şiddetsiz iletişimin gücünü çocuğunuza somutlaştırarak, onun anlayacağı bir dilde anlatabilmiş oluyorsunuz. Bu kadar değerli bir mesajı çocuğumuza iletmek için muhteşem bir kitap. 4 yaş ve üzeri tüm çocuklara şiddetle tavsiyemdir.
Haftanın anne/ çocuk / etkinlik sayfası önerisi: @yoncakunacav/ Yonca Kunacav
Bu hafta önereceğim sayfayı pek çoğunuz zaten yakından tanıyorsunuz diye düşündüğüm için yazıp yazmamak arasında kaldım. Ama sonra dedim ki tanıyanlar bir de benim bakış açımdan görsün eğer tanımayan kaldıysa da mutlaka tanısın. Kimden mi bahsediyorum tabii ki Yonca Kunacav’dan. Yonca’yı yıllar önce restoranımızı ilk açtığımızda tanımıştım. İki dünya tatlısı çocuğuyla gelir saatlerce sohbet ederdik. Tanıdığım ve tanıştığım en güzel gülen en pozitif kadınlardan biridir. Çalışkan ve içtendir. En sevdiğim huylarından biri de çözüm odaklıdır. Bir restoran ve anne çocuk merkezi işlettiğinizde çok farklı anne karakterleriyle karşılaşıyorsunuz. Çocuklarının üzerine çok düşenlerden, onlar ağlamasın diye her istediğini yapanlara, hiç ilgilenmeyenlerden sürekli bağıranlara kadar... Yonca’nın anneliğinde herkesi büyüleyen bir şey var. Çocuklarıyla hem çok ilgili hem de sıkboğaz etmeyen bir yaklaşımı var. İki çocuk annesi olmayı sanki dünyanın en kolay işiymiş gibi gösterir. Aslında ne kadar zor olduğunu hepimiz biliriz. Belki de bu yüzden onu çok seviyoruz. Giyimiyle, tarzıyla, önerileriyle ve çocuklarına yaklaşımıyla hem bizden biri hem de olmak istediğimiz özelliklere sahip. Instagram’da hiçbir anneyi çocuğuna bağırırken ya da onunla kavga ederken görmezsiniz. O yüzden biraz yanıltıcıdır. Ama ben Yonca’yı birebir tanıma fırsatı bulduğum için size şunu çok net ve açık yüreklilikle söyleyebilirim; Yonca Kunacav’ın instagramında ne görüyorsanız gerçek hayatta da kendisi öyle. Bence tam da bu yüzden çok seviliyor. Eğer onu hala tanımadıysanız veya takip etmiyorsanız bir an önce takibe almanızı öneririm. Hem enerjisi hem önerileri hem de maceralı sizi gülümsetecek eminim.
https://www.instagram.com/yoncakunacav