II. Mahmud döneminde Rusya’da hızla yayılan bir veba salgını baş gösterir. Bunun üzerine II. Mahmud, salgının İstanbul’a gelmemesi, gelirse de en az zararla atlatılması için çeşitli önlemler aldırır. Meclis-i Meşveret toplanır, Karantina Meclisi kurulur. Osmanlı’da ilk karantina uygulaması bu dönemde uygulanır. İstanbul’a gelen bütün gemiler beş gün boyunca Boğaziçi’nde bekletilir. Mürettebat ya da yolcularda hastalık belirtisi görülmediği takdirde limana girmesine izin verilir. Vebalı hastalar Maltepe Hastanesi’nde, Kız Kulesi’nde ve Galata Kulesi’nde karantinaya alınır.
***
Karantina sürecinde İstanbul ahalisinin evlerinden çıkmaları ve pazarların kurulması yasaklanır. Evlerinden çıkanlara hapis cezası uygulanacağı ilan edilir. Ahalinin aç kalmaması için, sırf bu işle görevli bölükler oluşturulur, askerler ev ev dolaşarak ahalinin yiyecek ve içecek ihtiyaçlarını karşılar.
***
Cuma namazlarının karantina süreci boyunca kılınmayacağı ilan edilince, bazı kimseler “Karantina istemezük!” diye ayaklanmaya başlar. II. Mahmud, derhal Şeyhülislam’dan “Karantina sürecinde cuma namazı kılmamak caizdir” fetvası alır, bunu sokak sokak duyurur. Bu fetvaya rağmen ayaklananlar ya da cemaat ile namaz kılmaya kalkışanlar sürgüne gönderilir. Mustafa Behçet Efendi’nin karantina önlemlerini anlattığı risalesi imamlara dağıtılır. İmamlar ev ev gezerek ahaliye neler yapmaları gerektiğini anlatır.
***
Sıbyan mektepleri de önlem olarak kapatılır. Hocaların ve öğrencilerin evlerinin bahçelerinde yahut çatılarında ağızları ve burunları sarılı halde ders vermeleri sağlanır. Takvîm-i Vekâyi, her sayısında karantina kurallarına neden uyulması gerektiğine dair haberlere yer verir. Bu önlemlerin şeriata uygun olduğu haberleri sürekli yayımlanır. İstanbul’da ahalinin burunlarına ve dillerine kireç sürdükleri haberlerinin artması üzerine, bunun sağlığa zararlı olduğu ve hiçbir faydasının bulunmadığı, evlerin kireçlenmesi gerektiği, ağız ve burunların sarılarak önlem alınması gerektiği belirtilir.
***
Osmanlı’da ilk defa mezarlıkların şehir dışına taşınması kanunu da yine bu dönemde çıkarılır. Ölen yakınlarını devlete bildirmeyenlerin idam edileceği ilan edilir. Cenazelerin nereye ve ne şekilde gömüleceğine hekimler karar verir. Salgın nedeniyle vefat edenler kireçlenerek gömülür. Berberlere tıraş olmak yasaklanır. Bu kurala uymayanların cezası vaziyete göre dayak, para veya sürgün şeklinde olur.
***
Dönemin tarikat liderlerinden bazıları, karantina uygulamalarına karşı risaleler yazıp 'gavur icadı, kadere karşı gelmek' gibi gerekçelerle halkı isyana teşvik eder. II. Mahmud’un adı kâfire çıkar. Cehalete karşı çok büyük mücadeleler verilir. Halkın tüm cehaletine rağmen, alınan önlemler sayesinde veba salgınında çok büyük başarılar elde edilir. II. Mahmud'un, uyguladığı ciddi yaptırımlar ve yasaklara uymayanların gözünün yaşına bakmadan aldığı önlemler sayesinde binlerce kişinin hayatı kurtulur.