Başarı, temelde göreceli bir kavram ve bu yüzden de anlamı ve değeri kişiden kişiye değişir. ‘İnsanın var olan potansiyelini ve mevcut özelliklerini ortaya çıkarması, bir hedefi gerçekleştirmek veya bir hedefe ulaşmak için gösterilen gayret’ tanımları, belki de başarı kavramını en güzel açıklayan ifadeler. Peki, bu işin uzmanları başarıyı nasıl tanımlıyor, bir de onlara kulak verelim…
Bugün çeşitli alanlarda faaliyet gösteren 400’den fazla şirketi kontrol eden Virgin Group’un kurucusu iş insanı Richard Branson, “Kurallara uyarak yürümeyi öğrenemezsiniz. Yaparak ve düşerek öğrenirsiniz” diyor. Branson, bu tabiri 16 yaşında okulu bıraktığında öğrendiğini ve disleksi nedeniyle kurallara uymakta hiçbir zaman çok iyi olmadığını, ancak hayatta en çok ilk elden deneyimlerden öğrendiğini belirtiyor.
Virgin’in başlangıcında, kendisinin ve ekibinin iş dünyasında tam bir çaylak olduklarını ve öğrenen bir grup çocuk olduklarını, ancak başarıya giden yolda kendi yollarını bulduklarını belirten Branson, “Kısa sürede anladık ki, kurallara uyarak yürümeyi öğrenmezsiniz, yaparak ve düşerek öğrenirsiniz. Aynı şekilde küçük bir çocuk yürümeyi deneyerek, düşerek ve tekrar deneyerek öğrenir. Artık asi bir genç değilim ama yine de kurallar kitaplarını çöpe atıyorum” diyor.
***
Henry Ford, “Hiçbir şey zor değildir, yeter ki onu ufak parçalara ayırmasını bilelim” diyor. Ünlü fizikçi Richard Feynman da buna benzer bir tavsiyede bulunuyor, hatta bu konuda Feynman’a ait bir öğrenme tekniği de mevcut.
Bir konuyu ya da bir kavramı daha kolay ve kalıcı bir şekilde öğrenmek için kullanılan tekniğe Feynman tekniği deniyor. Feynman tarafından ortaya atılan bu yöntem, birçok farklı konuyu kolayca öğrenme olanağı tanıyor. Bu tekniğin temelinde, bir şeyi öğrenmek istiyorsan, bunu basit bir şekilde açıkla mantığı yatıyor. Konuyu yeterince basite indirgemek suretiyle çalışmak, bu işin temelini oluşturuyor.
Hem teorik hem de pratik açıdan kullanılan Feynman tekniği, bu sayede birçok farklı konuyu hızlı bir şekilde öğrenme olanağı veriyor. Feynman, “Şayet bir şeyi tam olarak anlamak istiyorsan, basitçe açıklamaya çalış. Bir şeyi basit bir şekilde açıklayamıyorsan, onu yeterince iyi anlamamışsın” diyor.
***
Geleneksel kişisel gelişim anlatıları hedefe ulaşmada tavsiye almanın önemine değinir. Ancak alanlarında önde gelen psikologlara göre, bu teori sadece klişe değil, aynı zamanda yanlış da. Onlara göre motivasyonun anahtarı tavsiye almak değil, tavsiye vermek.
Psikolog Lauren Eskreis-Winkler ve Ayelet Fishbach’a göre tavsiye vermek, tavsiye veren kişiye yeni bir bilgi sağlamasa da kişiye özgüven kazandırıyor. Psikologların yaptığı araştırmaya göre, tavsiye almak yerine tavsiye vermek, motivasyonunu kaybetmiş insanların kendilerini güçlü hissetmelerini sağlıyor.
İlerleme sağlamak için gerekli olan kaynakların ve stratejilerin neler olduğunu bilmiyorsak, bu durumda yardım istemek muhtemelen atılabilecek en iyi adım olur. Şayet siz çoğu insan gibi ne yapmanız gerektiğini biliyor, ancak onu yapmakta zorluk çekiyorsanız, bu durumda birine tavsiye vermek belki de ihtiyaç duyduğunuz motivasyonun ilacı olabilir.