Sadık Gültekin’le Doğru TercihBüyüyünce ne olacaksın?

HABERİ PAYLAŞ

Büyüyünce ne olacaksın?

Jonglör, belirli bir sayıdaki nesneyi havaya atıp tutan, bu esnada en az bir adet nesnenin havada olmasını sağlayan sirk veya sahne sanatçısıdır. Top, lobut, halka, kumaş, sopa, ateş, ip gibi bir ya da daha çok objeyi havaya atıp tutarak, çeşitli beceriler sergilemek jonglörün işidir. Z kuşağı iş dünyasına adım atmaya başladı. Onların yetkinliklerini hem üniversitelerin hem de iş dünyasının yakından tanıması gerekiyor. Z kuşağı, bir jonglör gibi havada birkaç topu aynı anda çevirebilecek yetkinliğe sahip, tek bir kariyer yolunu benimsemeyen, yaşamı bir yolculuk olarak tanımlayan bir kuşak.

Haberin Devamı

***

Günümüz dünyası yaratıcılığı, girişimciliği kariyer yolunun önüne koyan bir gençliğe tanıklık ediyor. Şu anda nüfusumuzun yüzde 30’unu ve yaklaşık 25 milyonluk bir kitleyi oluşturan Z kuşağı, “Ne iş yapacaksın?” sorusuna tek bir yanıt vermeyi ve dar bir alana sıkışmayı reddediyor; bir işi yaparken başka bir alanda da uzmanlaşan, hayata tek değil birçok pencereden bakabilen bir kuşak.

Geleceğin mesleklerini artık Z kuşağı tasarlıyor. Bu kuşak, figüran olmayı kabul etmiyor. Z kuşağının ‘sırtını devlete yaslama’ hayali yok. Bu kuşak genellikle girişimci olmak istiyor, girişimcilik ruhu Z kuşağının DNA’sında var. 18-24 yaş arasındaki bu gençler, her bir buçuk yılda bir iş değiştiriyor, aynı zamanda konfor alanlarının dışına çıkmayı da göze alabiliyorlar.

***

Z kuşağı, teknolojik altyapısı kuvvetli mesleklere yöneliyor. Yapay zeka, gençlerin geleceğini ve meslek tercihlerini şekillendirmede ciddi rol oynuyor. Önümüzdeki dönemde en büyük ticari etkiyi teknoloji yapacak ve bunun lokomotifi nesnelerin interneti ve yapay zeka olacak.

Z kuşağı, bu değişimin farkında ve meslek seçimlerini bu dönüşüm doğrultusunda yapıyor. Bu kuşağın gençleri geleceğin meslekleri olarak bilişim, yazılım, kodlama, dijital medya uzmanlığı, yapay zeka, ‘youtuber’ gibi alanları ön görüyor.

***

Z kuşağı ile çalışmak üniversiteler için de yeni bir deneyim. Z kuşağının birincil önceliği ‘deneyim odaklılık’, yani ‘yaparak öğrenmek’, çalışmaların bizzat içinde yer almak istiyorlar. Bu genç kitle, çizgi üstü işleri önemsiyor; yenilenmeyi, değişen koşullara göre adapte edebilmeyi başarılı olmak için vazgeçilmez buluyor.

Haberin Devamı

***

Üniversiteler kampüs, akademik altyapı ve benzeri donanımlar itibarıyla çağın baş döndürücü değişimine uyum sağlamaya çalışıyor, ancak Z kuşağının beklentilerine uyum sağlamada o kadar çevik olamıyor. Bu nesli, kocaman kocaman kampüsler kurarak ‘gelişmiş’ olduğunuza inandıramazsınız.

Üniversitelerin değişim rüzgarlarını yakalayabilmesi için yeni kuşağı anlaması, onlara kulak vermesi ve eyleme geçip bugünün gerçekleriyle yüzleşmesi gerekiyor. Oysa günümüzde işler böyle yürümüyor; devlet üniversiteleri varolan işleyişi sürdürme, vakıf üniversiteleri de kampüsü doldurma derdinde (işini layıkıyla yapanları tenzih ederim).

Bu kuşağı siyasiler anlayamadı, akademisyenler de anlayamadı. Bu kuşak, kendinden önceki X ve Y kuşakları gibi birçok olanaktan yoksun kalmak istemiyor, önceki nesillerin yaşadıkları tecrübelerden ders çıkarılmasını umuyor.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder