Sadık Gültekin’le Doğru TercihDaha ötesi yok!

HABERİ PAYLAŞ

Sir Percy Loraine, 1933-1939 yılları arasında İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi olarak görev yaptı. Loraine, görev yaptığı süre zarfında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ü yakından tanıma olanağı buldu. Atatürk’ün şahsiyetinden, gerçekleştirdiği devrimlerden ve ideallerinden çok etkilendi. Loraine, Atatürk’e olan hayranlığını her fırsatta dile getirdi. Loraine, 1935 yılında İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’ya, altında imzası bulunan bir not ileterek, “Ürdün’de Atatürk’e bir suikast tertibi yapıldığını ve suikastçıların Türkiye’ye hareket ettiklerini” bildirdi. Aşağıdaki satırlarda, Loraine’in Atatürk hakkındaki samimi görüşlerini okuyacaksınız…

Haberin Devamı

“10 Kasım 1938 sabahı Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk, öldü. Yaşadığı dönemin en önemli şahsiyetlerinden idi. İsteseydi Sultan ve Halife olabilirdi. Ama o bunu reddetti. İstekleri kendisiyle ilgili değil, Türkiye ve Türk halkı içindi.

Mustafa Kemal genellikle diktatör olarak nitelendirilir; din karşıtı olmakla suçlanır. Benim düşünceme göre o, kendisine yapıştırılmaya çalışılan bu etiketlerden hiçbirini hak etmemiştir. Eğer onun hedeflerini anlarsanız, onun bu tip haksız saldırılara uğramasının kolay olduğunu görebilirsiniz.

O kesinlikle yaklaşılması kolay bir insan değildi, kuşkusunun üstesinden güçlükle gelirdi, arkadaş edinirken oldukça ağır hareket ederdi çünkü doğası gereği ne olursa olsun arkadaşlığından asla taviz vermezdi. ‘Evet’çilerden nefret ederdi. Dalkavuklar onu tiksindirirdi. Ancak bu karakter dışındaki kişilerin daimi olarak görüşlerini duymak ve bilmek isterdi.

Mustafa Kemal eski başkentin deniz gücü karşısında savunmasız olduğunun farkındaydı. Bu stratejik sebepti. Bunun yanı sıra bu kararının psikolojik sebepleri de vardı. Gerçek Türkler, Anadolu bozkırlarında yaşayan Türklerdi. Meclis’i Ankara’da açarak İstanbul’un kozmopolit yapısından uzaklaşmak istedi. Bu nedenle Ankara’yı başkent yaptı.

Kemal Atatürk, Türkleri değiştirmemiştir. O Türk halkının içinde gizli kalmış yeteneklerini açığa çıkarmıştır. Atatürk sayesinde ülke milli bir karakter kazanmıştır. Türkiye’nin kuruluşundan bugüne büyük ilerleme elde ederek modern bir yapı oluşturulmuştur.

Haberin Devamı

Türk halkının Kemalist reformları zorla kabul ettiği düşüncesi tamamen yanlıştır. Çünkü halkın bu reformlara içgüdüsel olarak ihtiyacı vardı. Halk, devrim sayesinde yönetimin uşağı olmaktan kurtuldu. Bundan böyle halk hükümetin değil, hükümet halkın uşağı haline geldi. Ulusal uzlaşma sayesinde milli devlet, milli ekonomi, milli eğitim kurumlarının oluşması sağlandı.

Eğer Atatürk bir diktatör olsaydı, Hitler ve Mussolini’nin genlerini taşıması gerekirdi ama taşımıyordu. Kendisi din karşıtı bir kişi değildi ama dinin ve hurafelerin politik hayatta etkili olmasını da kesinlikle istemiyordu. Eğer ona karşı yapılan bu suçlamalar doğru olsa idi, bugün onurlu bir Türkiye Cumhuriyeti kurulamamış olurdu.

Ben yalnızca Atatürk ile iki kez poker oynadım. Her iki oyun da Rıza Şah Pehlevi’nin ziyareti esnasında gerçekleşti. İlki Ankara Palas Otel’de; ikincisi ise Şah tarafından Ankara büyükelçiliğinde verilen resepsiyonda idi. Ankara Palas Otel’deki yemekte ben otele geldikten bir saat sonra Atatürk geldi ve salondaki herkes ayağa kalktı. Geldikten yarım saat sonra da beni yaveri aracılığı ile davet etti. Bunun Cumhurbaşkanı’nın konuşmak istediği şahısla iletişim kurmak için kullandığı bir yol olduğunu anlamak pek güç değildi. O gece benim konuklarım Karabük’teki çelik işini üstlenen British Company yetkilileri ile Hazine’nin İhracat Kredi Bölümü temsilcileri idi. Bize pek çok konuda zorlayıcı sorular yöneltti ancak biz hepsini yanıtlayabildik ve o memnun kaldı.

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder