Türk Kara Kuvvetleri’nin ambleminde kuruluş yılı olarak M.Ö. 209 yazıyor, yani KKK’nın kuruluşu bundan tam 2231 yıl öncesine dayanıyor. Peki neden böyle yazıyor, bunu hiç sorguladınız mı? Büyük Hun Devleti’ne ait ilk organize ordunun kuruluş tarihi olan M.Ö. 209 yılı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın da kuruluş yılı olarak kabul ediliyor. 28 Haziran 1963’te Türk Ordusu 600. kuruluş yıl dönümünü kutladı.
O tarihlerde, Türk Kara Kuvvetleri’nin kuruluş tarihi, Yeniçeri ordusunun kurulduğu 1363 yılı olarak kabul ediliyordu. Aynı yıl, araştırmacı yazar Hüseyin Nihal Atsız, bunu eleştirerek Büyük Hun Hükümdarı Mete’nin onluk sisteme dayalı bir ordu kurduğu düşünülen tarih olan M.Ö. 209 yılının Türk Ordusu’nun da gerçek kuruluş tarihi olduğunu iddia etti.
1973’te ordunun kuruluşunun 610. yıldönümü kutlanırken, Atsız bu iddiayı yeniden ileri sürdü. Atsız, M.Ö. 200 yıllarından beri tarihi belgelerde bahsi geçen bir milletin, 16 yüzyıl süresince ordusu olmadan yaşadığını söylemenin, Doğu Roma İmparatorluğu’na karşı galibiyet kazanılan Malazgirt Savaşı gibi ve benzeri büyük savaşları düzenli Türk Ordularının değil gayri muntazam çetelerin yapmış olacağını kabul etmenin hatalı olduğunu yazdı.
Atsız ayrıca, M.Ö. 209 yılında Mete tarafından orduların on, yüz, bin kişilik birimlere ayrıldığını, bu birliklerin komutanlarının buyruklarının kayıtsız şartsız uygulandığını yazdı. Onluk sistem, düzenli bir orduyu muhteşem şekilde koordineli hareket ettiren dahiyane bir sistemdir. Daha sonra bu iddia benimsendi ve M.Ö. 209, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın kuruluş yılı olarak kabul edildi.
***
Türk savaş gemilerinin en yüksek direğinde, denizaltılarında ise uygun bir bölmede Kuran-ı Kerim vardır. Bu geleneğin tarihi oldukça eskiye dayanır... Türk donanma gemilerinin direğine Kuran-ı Kerim koyulması, Deniz Kuvvetleri'ne ait çok eski bir gelenektir.
Bu geleneğin 15. yüzyılda Barbaros Hayrettin Paşa veya Piri Reis tarafından uygulanmaya başlanıldığı düşünülüyor. Türk donanması yüzlerce yıllık geleneklere sahiptir. Bunun sebebi Türklerin gemilerini evleri gibi görmesidir. Yeni evlenen insanların evlerine ilk girişlerinde Kur'an-ı Kerim ile girmesi Türk toplumunun geleneklerinden birisidir. Bu durum gemilerimizde de bu şekildedir. Gemiye ilk önce Kur'an-ı Kerim girer.
Su üstü gemilerimizde ana direğin en üst noktasına, denizaltılarda ise inşa edilirken omurganın içine özel bir muhafaza ile Kur'an-ı Kerim yerleştirilir. Gemilerimizin bir fırtına veya tehlike atlattığı durumlarda mürettebatın yaptığı ilk iş Kur'an-ı Kerim’in yerinde olup olmadığına bakmaktır. Kur'an-ı Kerim’in gemilerimizi koruduğuna inanılır. Türk Deniz Kuvvetleri de geleneklerine bağlı bir yapılanmadır.
Türk donanmasında gemi isimleri sürekli birbirine devreder. Donanmamızın her komutu besmele ile başlar. Kurban Bayramı’nda veya ciddi bir tehlike atlatıldığında mutlaka gemi adına kurban kesilir. Kurbanın kanı demir loçasından akıtılır ve personelin alınlarına sürülür. Donanmanın gelenekleri halkın inançları ile bütünleşmiştir.