Seviyorum böyle projeleri. Sessiz, sedasız, patırtısız giriyorlar yayına. İddialı tanıtımlardan, büyük sözlerden uzak buluşuyorlar seyircisiyle ve kendi kitlesini yaratıyorlar.
Dizinin ilk bölümünü Pamir Pekin sebebiyle seyretmiştim. Usta isimlerin yanı sıra duyulmamış isimlerle çalışılması da dikkatimi çeken bir diğer noktaydı.
İlk bölüm oldukça kasvetli ve ağır olmasına rağmen insanı ekran başına çağıran bir hikayesi olduğunu görmek zor değildi. Dizi Salı akşamı 4.bölümüyle ekranda olacak ve tanıtımlar yine gerilim, heyecan ve işlerin daha da karışacağını vaadediyor. Şimdilik Elif, Bahadır’a meyletmiş gibi görünse de eninde sonunda Kenan’la yolları birleşecek.
İlerleyen bölümlerde karakterler konusunda da ters köşe olacağımız muhakkak. Özellikle de Kenan ve Bahadır bizleri şaşırtacak...
Sevda’nın Bahçesi ısmarlanmış gibi duruyor
Dizinin tanıtımlarını ilk izlediğimde bir diziden çok Sibel Can’ın sunacağı bir yemek programı olduğunu düşünmüştüm. Daha ilk bölümde eksik bir şeyler olduğunu hissettiriyordu ama yine de birkaç bölüm sonra toparlanmayacağı anlamına gelmiyordu.
Karakterler boşlukta sallanıyor gibi 2 bölümdür. Ne Sevda’nın yıllar önceki aşkını unutamamış gibi bir hali var ne de acı çektiğine dair bir iz. Aslına bakarsanız gayet normal çünkü Sibel Can’ı en son izlediğimiz dizinin kaç yıl önce yayınlandığını gerçekten hatırlamıyorum.
Ismarlanmış gibi deme sebebim de tam olarak bu durum. Sanki Sibel Can ekrana dönsün diye yazılmış bir hikaye izliyoruz. Keşke üzerinde daha iyi çalışılmış bir projeye en son Sibel Can dahil edilmiş olsaydı. O zaman ortaya daha farklı bir sonuç çıkabilirdi.