Her hafta bir parti vakası yazdığımın farkındayım ama valla her hafta yeni yeni şeyler duyuyorum. Size söylemeden keyfi kalmıyor.
Aslında eskiden daha çok konu çıkıyordu ama maalesef pabuç küçük geldi, partiler en minimal hallere dönüştürüldü.
Olayımızın kahramanı, geçtiğimiz hafta eve arkadaşlarını çağırmış. Muhabbet, müzik, gelenler, gidenler derken; ertesi sabah uyandığında cartier bilekliğinin evde olmadığını fark etmiş.
Arama kurtarma çalışmaları, WhatsApp grupları, hatta Demet Akalın’ın meşhur kayıp eşya bulan falcısı bile kafi gelmemiş. Ama önemli bir bilgi sızmış ortamlara.
Son birkaç ev toplanmasında böyle vakalar olmuş. Şüpheli isimler belirlenmiş, yargı makineleri çalıştırılmış, lakin net sonuca varılamamış.
Ben söyleyeyim; çember daraldı. Yakında çıkar bu işin kokusu.
Cunda karantinası
Geçtiğimiz hafta sonu sokağa çıkma yasağını daha verimli ve biraz bile olsa keyifli geçirmek için küçük bir grup Cunda’ya gittik.
Hep şanslıyımdır; yağmur yola çıktığımız an itibariyle hiç durmadı.
Son zamanlarda otel ararken Instagram paylaşımları üzerinden gittiğim için birkaç kez denk geldiğim Pürbeyaz Otel'i denemek istedim.
Malum içerik çıkarılacak, hikayeler atılacak. (Karantinayı verimli geçirmekten anladığım...)
Otel Cunda’nın en yüksek noktasında, eski bir yel değirmeni ile yan yana ve muhteşem bir Ayvalık manzarası var.
Sinilerde kahvaltı ederken şömine yanıyor. Kahvaltıda dünyanın sekizinci harikası pişiler geliyor.
Gidecek olanlara en büyük tavsiyem, mutlaka köşe odalarda kalmak için baskı uygulayın. Yanınıza yağmur botu alın. Sabah zeytinliklerde yürüyüş efsane oluyor.
Bir de pişinin yanında ev yapımı marmelatları mutlaka deneyin.
Prada’nın bile bilmediği reklam çalışması
2000’lerin modayı çok etkisi altına aldığı şu günlerde, 2000’ler magazini de influencer dünyasını etkisi altına aldı ve masa dedikodularında yerlerini en başta almaya başladılar.
Yeni koleksiyonun ikonik bir çantasını tekrar çıkaran Prada, bunu duyurmak için de sosyal medya paylaşımlarını ve influencer işbirliklerini tercih etmiş.
Aynı modeli, aynı hafta, belli çizgideki kombinlerle farklı farklı isimlerde gördük ve ne yalan söyleyeyim her şeye bir kılıf bulmama rağmen hem seçilen isimler hem de paylaşımlar hoşuma gitti, sempatimi kazandı.
Fakat hemen akabinde bir facetime sırasında öğrendim ki, aslında marka gördüğümüz isimlerden sadece birkaçıyla işbirliği yapılmış. Diğer isimler çantayı tamamen kendi paralarıyla satın alıp paylaşmış.
İşleri markaların reklamlarını yapmak, bundan para kazanmakken, böyle bir sahte işbirliği altına girilmiş midir, tesadüf müdür veya yeni bir şehir efsanesi midir bilemem. Marka müdürü değilim. Duyup size söylemek ile mükellef bir laf taşıyıcıyım diyelim ...