DEPREMİN YILDÖNÜMÜNDE KORKUTAN AÇIKLAMALAR
17 Ağustos 1999 depremi hala belleğimizden silinmedi. Nasıl silinsin ki? Onca kayıp giden can ve engelli kalan birçok insan. Geçen günlerde 99 depreminin 18. yılında o yaşanan kötü geceyi hepimiz andık ve acısını bir kez daha yaşadık.
Depremle ilgili her geçen gün ne kadar bilinçlensek de eksik kaldığımız taraflar tabii hala var. Geçen ay Bodrum depremini yaşayan biri olarak insanların çaresizliğini ve korkusunu bir kez daha görüp hissettim. Yıllardır depremle ilgili birçok profesörün olur olmaz farklı yaptığı açıklamalar kafaları karıştırmaya devam ediyor.
Kimisi "uzun bir süre İstanbul depremi olmayacak" derken, kimisi de "deprem her an kapıda" diye açıklamalar yapıyor. Tam içimizi ferahlatacak bir açıklama duyduğumuzda "oh şükür" derken, bir gün sonra korku ve çaresizlik enerjisine kapılıyoruz. Hele hele profesör Celal Şengün'ün 99 depreminin yıldönümünde yaptığı, gündem değiştiren açıklamalarını çok zamansız buldum.
SİBEL CAN HEP BALKON SEVER
Tüm hafta magazin dünyasında Sibel Can'ın Alaçatı' da bir otelin balkonunda çekilmiş görüntüleri konuşuldu. Yine kilo veren Sibel Can fıstık gibi görünüyordu. Yine diyorum, çünkü gerçekten Sibel Can'ın yıllardır kilo alıp vermesi üniversitelere tez konusu olabilecek nitelikte. Ülke olarak alıştığımız ve tartışmaktan bıkmadığımız bu durum biteceğe de benzemiyor. Sibel Can 11 yıl aradan sonra Kanal D' de yeni başlayacak dizisi "Sevda'nın Bahçesi" için hazır forma girmişken, bikinili de yakalanmaması olmazdı.
Benim gözümle gördüğüm, kaldığı otelin odalarının caddeye bakan kısmında balkon mevcut değil. Sadece iç kısımda havuza bakan odalarında balkon var. Yani bu gazeteci arkadaşımızın elini kolunu sallayarak dışardan içeri gizlice girip çekmesi imkansız. Sektörün içinde olanlar bu durumun nasıl ilerlediğini az çok tahmin edebiliyor ama halktan birçok insanımız, "Vah vah kadıncağızı nasıl yakalayıp çekmişler ne kadar ayıp" diyerek gazetecilere saydırabiliyor. Magazin dünyasında balkonda yakalanmalar bir akım olmaya devam ederken, Sibel Can'ın 21 yıl önce bikinisiz balkon fotoğrafları aklıma düştü. O günden bugüne çok şey değişti ama o fotoğrafların şimdi yayınlanması tabii imkansız. Ama magazinin kendi içinde olan dinamitlerini Sibel Can çok çok iyi bilip güzel kullanıyor.
NUSRET' E TELEVİZYON PROGRAMI TEKLİFİ
Oyunu kurallarına göre oynayan isimlerden biri de şüphesiz Nusret. Konuk oyuncu olarak katıldığı Narcos'tan sonra daha çok reklam teklifleri gelen Nusret şu an hepsini geri çeviriyor. Narcos'ta konuk oyuncu olarak oynaması için 1 milyon dolar verdiğini de yalanlayan Nusret her gün yeni bir açıklama yaparak yıldızını daha da parlatmaya çalışıyor.
Reklam dışında sinema tekliflerine de kendi işinin yoğunluğundan sıcak bakmayan Nusret, bir televizyon kanalından haftada bir gün yayınlanacak talk show programına sıcak bakıp üzerinde çalışıyor.
RETRO FESTİVALİNDE ESKİ ŞARKILARIN GÜCÜ
Geçen hafta Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlenen "Retro day 2017" etkinliğine katıldım. Organizasyon gerçekten tam anlamıyla çok keyifli ve güzeldi. "BÜMED" Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği'nin organize ettiği, Retro günü öğlen saatlerinde başlayıp, gece yarısına kadar sürdü. Levent Erim'in DJ kabininde olduğu etkinlikte 70'ler 80'ler ve 90'larda popüler olan sanatçılar şarkılar söyledi.
Seyyal Taner, Nil Burak, Nazan Şoray, İskender Doğan, Gülden Karaböcek, Işıl Yücesoy, Reyhan Karaca, Ferda Anıl Yarkın, Sibel Alaş ve daha o döneme damga vurmuş birçok isim... Kuliste hepsiyle sohbet etmek çok keyifli ve eğlenceliydi. Özellikle Seyyal Taner' in tavrı, duruşu, hoş sohbeti ve kahkahaları tüm gün beni mest etti. Etkinlik alanında o yıllara yetişen jenerasyonun dışında yirmili yaşların başında birçok genç vardı. Şaşırdığım durumsa hepsinin seksenlerde ve doksanlarda çıkan bu şarkıları baştan sona ezbere söylemeleriydi. Hangi sanatçı çıkarsa çıksın, hepsi hep bir ağızdan o şarkılarla alanı inlettiler. O gün "artık eski şarkılar gibi şarkılar yok" cümlesinin ne kadar gerçek olduğunu bir kez daha anladım. Ayrıca, o dönemki sanatçıların, şarkıları da çok gerçek ve samimi olduğu gibi, yaş ve jenerasyon farkı gözetmeksizin her kuşağın kanına ve kalbine işlemeye hızla devam ettiğini gördüm.
KALAMIŞ' IN PAYSAGE'I
Anadolu Yakası'nın bozulmamış en korunaklı ve nezih yerlerinden biridir Kalamış. Marina'nın olduğu bölümde, birçok restoran, bar ve kafeler olmasına rağmen Marina'nın ucunda bulunan Paysage bence buranın starı.
Gün batımında muazzam bir manzaraya sahip olan Paysage, ekibiyle de çok kaliteli. BVS Group'un yaptığı en iyi işlerden biri olan Kalamış Paysage, Anadolu Yakası'nda oturanların tam olarak keşfedemediği bir mekan. Mezelerin tazeliği ve balık çeşitlerinin çok oluşu size bir sürü seçenek sunuyor. Dışarıdan çok gösterişli olmasına rağmen fiyatlar konusunda da birçok balıkçı arasında inanılmaz makul.
YAZLIK 2 GÜZEL HAREKET
Ebru Şallı' nın kendi adıyla çıkardığı Avakado özlü şampuan ve vücut yağı ile tesadüfen tanıştım. Gerçekten avakadonun ne kadar faydalı olduğunu etrafımdaki herkese sürekli anlatıp dururum.
Üstüne bu ürünleri kullanarak, ne kadar işe yaradığını görmüş olmam da bu durumu bir kez daha kanıtlamış oldu.
Yazın en çok aksesuar olarak taktığım ve sevdiğim tasarım saatler vazgeçilmezim. Özellikle UpWatch'ın yeni modeli Edge çok dikkat çekici.
Dijital ekranı gece çok işime yararken gümüş ve rose rengi şu an benim gözdelerim arasında.
GÖZLEM KULESİ
Ünlü yüzlerin magazin gündemi olmak için hala birbirlerine sataşıp laf atmalarını çok eskimiş ve sıkıcı buluyorum.
Deniz Seki'nin dışarıdaki hayata çok çabuk adapte olup, konserden konsere koşmasını alkışlıyorum.
Sezen Aksu'nun yeni çıkan remix albümünde Kıvanç K'nın yaptığı "Canımsın Sen" ve "Manifesto" versiyonlarına bayılıyorum.
Murat Boz ve Aslı Enver ile ilgili çıkan olumsuz haberlerin üstüne çiftin nişan yüzüğü takarak bu dedikodulara son vereceklerini düşünüyorum.
19 Ağustos 2017, Cumartesi 10:15
Haberin Devamı