Beden Sağlığı4 erkekten 1'inde görülen sinsi tehlike! Uzmanı uyardı: 7 saatten az uyuyanlar büyük risk altında

HABERİ PAYLAŞ

4 erkekten 1'inde görülen sinsi tehlike! Uzmanı uyardı: 7 saatten az uyuyanlar büyük risk altında

Kan damarlarında basıncın yüksek olması anlamına gelen ve yüksek tansiyon ya da tansiyon yüksekliği olarak da bilinen hipertansiyon, küresel bir halk sağlığı sorunu olup kalp damar hastalıkları için de önemli bir risk faktörü olarak biliniyor. Kardiyoloji Uzmanı Dr. Gülsüm Bingöl, çoğu kişi yüksek tansiyonu olduğunun farkında olmasa da her dört erkekten birinin ve her beş kadından birinin kan basıncının yüksek olduğunun bilindiğini vurguluyor. Yüksek tansiyon çoğu zaman nedeni belli olmayan yüksek tansiyon olarak karşımıza çıksa da yüksek tansiyonun ortaya çıkmasında hem genetik hem de çevresel faktörler rol oynuyor.
4 erkekten 1inde görülen sinsi tehlike Uzmanı uyardı: 7 saatten az uyuyanlar büyük risk altında

Haberin Devamı


SERPİL DOKUREL - POSTA.COM.TR| Hipertansiyon hastalarının hayatları boyunca herhangi bir kalp damar hastalığı geçirme olasılığı hipertansiyonu olmayanlara göre daha fazla olup, uzun dönemde kalp yetmezliği, inme, böbrek yetmezliği, retina kanaması, beyin kanaması ve görme bozukluğu gibi kalıcı hasarlara yol açabiliyor.

 

SAĞLIKSIZ UYKU DURUMU HİPERTANSİYON RİSKİNİ ARTIRABİLİYOR
Dr. Gülsüm Bingöl, hipertansiyonun ortaya çıkmasında rol oynayan çevresel faktörler arasında sigara, aşırı tuz, içki ve sağlıksız uyku süresi, kalitesiz uyku gibi bazı yaşam tarzı faktörlerinin etkisi olduğunu, özellikle uykunun vücudumuzda birçok olayı düzenleyen otonom sinir sistemi fonksiyonlarını etkileyerek vücutta bazı değişikliklere yol açabileceğini belirtiyor. Sağlıksız uyku durumu vücudun kan basıncı tepkisini değiştirebilir ve hipertansiyon riskini artırabiliyor.

UYKU, İNSAN SAĞLIĞI VE YAŞAM KALİTESİNİN ÖNEMLİ BİR BİLEŞENİ
Dr. Gülsüm Bingöl, yetişkinlerin çoğunun 7 ila 8 saat uykuya ihtiyaç duyduğunu ancak yetişkinlerin ortalama üçte birinin gecede ortalama 7 saatten az uyuduklarına dikkat çekiyor. Yine uykusuzluk, uykuya dalamama veya uyku apnesi gibi uyku bozuklukları da sık gözleniyor. Bingöl, ayrıca kısa uyku süresinin genellikle kendi kendine uygulanan bir kısıtlamanın veya uykuya başlama veya uykuyu sürdürme ile zorluklar yaşamanın sonucu olduğunu belirtirken, uyku apnesinin ise uyku sırasında solunumun tamamen durması yani apne atakları oluşur ve genel sağlık için zararlı olan oksijen düşmelerine ve uykunun bölünmesine yol açtığına dikkat çekiyor.

Haberin Devamı

 

Genel olarak çalışmalarda ortalama 7-8 saatten daha kısa uyku süresi, hipertansiyon sıklığı ile ilişkili bulunmuş olup bu durumun gecede 6 saatten az uyuyan kişilerde daha yaygın olduğu gözlemlenmiştir. Dr. Gülsüm Bingöl, yeterli uyku süresinin sadece vücudun temel işlevlerini desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda kalp ve damar sistemiyle ilgili olumsuz sonuçları da önlediğini belirtiyor. Ayrıca, yetersiz uykunun yüksek tansiyon ile sınırlı olmayıp, diğer kalp ve damar hastalıklarıyla da ilişkilendirildiği çalışmaların bulunduğunu söylüyor.

Uyku kalitesi önem taşıyor
Dr. Gülsüm Bingöl, uyku süresi kadar, uyku kalitesinin de hipertansiyon ve kan basıncı düzenlenmesi üzerinde önemli bir etkisi olduğunu belirtiyor:

 

“Uyku süresinin yanı sıra, uyku kalitesi de uykunun bir diğer önemli yönüdür. Uyku kalitesi hem uyku süresi hem de birçok farklı uyku sorunundan etkilenen bir bileşen olup uyku kalitesini objektif olarak değerlendirmek zordur. Bu da bu konu ile daha az çalışma yapılmasına yol açmaktadır. Ancak, elimizdeki verilerle kötü uyku kalitesi ile yüksek tansiyon arasında ilişki olduğunu söylemek mümkündür. Kan basıncı ile ilişkisinin yanı sıra, kötü uyku kalitesi kan basıncının düşme paterni ile de ilişkilidir. Yani sağlıklı bir hastada, gündüz kan basıncına kıyasla gece kan basıncında en az yüzde 10'luk bir düşüş vardır ve bu olması gereken bir durumdur. Bunun olmadığı hastalarda sempatik sinir sisteminde artmış bir aktivite söz konusudur ve bu da muhtemelen daha yüksek gece tansiyonunu açıklar.”

Haberin Devamı

 

OBSTRÜKTİF UYKU APNESİ (TIKAYICI UYKU APNESİ) NEDİR?
Dr. Gülsüm Bingöl, özellikle uyku apnesi ve hipertansiyon arasındaki ilişkinin uzun zamandır bilindiğini, tıkayıcı uyku apnesinde, geceleri kan basıncı artışı veya normalde gece düşmesi beklenen kan basıncının düşmemesi uyku ile ilişkili tansiyon yüksekliğinin büyük kısmından sorumlu olduğunu belirtiyor. Yine uyku apnesinin kalp damar hastalıkları, inme, ritim bozuklukları ile ilişkili olduğu da biliniyor. Kan basıncının yükselmesinin önemli nedenlerinden biri olan obezite de yine aynı zamanda uyku apnesinin önemli nedenlerinden biri. Bu kısır döngüden kurtulmak için kilo kaybı ve egzersiz öneriliyor. Yine kesintisiz pozitif hava yolu basıncı tedavisi denilen gece uykuda pozitif basınç üfleyen maskelerin takılması tıkayıcı uyku apnesini azaltmak için başarılı bir uygulama olduğu biliniyor.

DİRENÇLİ HİPERTANSİYONDA TIKAYICI UYKU APNESİ SIK OLARAK GÖZLENİYOR
Dirençli hipertansiyon yani birden fazla ilaç tedavisine rağmen kan basıncı hala yüksek seyreden hastalarda tıkayıcı uyku apnesi sık olarak gözleniyor ve bu hastalarda genellikle eşlik eden apne ciddi seyrediyor. Dr. Gülsüm Bingöl, bu nedenle her dirençli yüksek tansiyon hastasının uyku apnesi açısından mutlaka değerlendirilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Bu hastalarda genelde sempatik aktivasyon nedeniyle kalp hızı da yüksek seyrediyor. Üst hava yollarında mekanik bir problem veya ödem bunun nedeni olabileceği gibi bu hastalarda da çoğunlukla obezite yani fazla kilo altta yatan neden olarak biliniyor. Bu hastalarda hipoksemi yani oksijen seviyesinin uykuda düşmesine bağlı bağlı sürekli sempatik sistem aktivasyonu oluyor ve durum kan basıncını yükseltiyor. Gündüz uyuklama, kaba horlama, hastanın yakınlar tarafından uykuda nefesi kesiliyor gibi yakınması olan hastalarda tanı koymak için uyku testlerinin yapılması gerekiyor.

 

Uyku apnesi dışında genel olarak herhangi bir nedene bağlı uykusuzluk veya bozulmuş uyku kalitesi ayrıca ataklar şeklinde de hipertansiyon ve çarpıntı şikayetlerine yol açıp bu durumlara yol açan başka önemli hastalıklarla karışabiliyor.

Bozulmuş uyku kalitesi sempatik sinir sistemini ve yine yüksek tansiyon oluşumunda rol alan bazı hormonal faktörleri aktifler bu da yüksek tansiyonu ya da var olan tansiyonu daha dirençli hale getirebiliyor.

 

Yine kesintisiz uyku süresinin 6 saatin altına inmesi de sempatik sinir sistemi aktivasyonuna ve kan basıncındaki gece olması beklenen düşüşün olmamasına yol açabiliyor.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder