Erken dönemde fark edilen anksiyete, profesyonel bir yardım alarak kolaylıkla yönetilebilir ve tedavi edilebilir. Ebeveynlerin ve eğitimcilerin bu belirtileri anlaması, çocuğun duygusal ve psikolojik iyilik halini desteklemek adına kritik bir rol oynar. Anksiyete belirtileri bazen fiziksel rahatsızlıklar, uyku bozuklukları veya okulda başarısızlık gibi daha somut durumlarla da kendini gösterebilir.
ANKSİYETENİN FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK BELİRTİLERİ NELERDİR?
Çocuklarda anksiyetenin en yaygın belirtilerinden biri, fiziksel değişikliklerdir. Kaygılı bir çocuk, karın ağrısı, baş ağrısı, mide bulantısı, terleme, titreme veya kalp çarpıntısı gibi semptomlar yaşayabilir. Bu belirtiler, çocuğun kaygı düzeyinin arttığı anlarda belirginleşir ve çoğu zaman başka bir tıbbi durumla karıştırılabilir.
Ebeveynlerin, çocuklarının sık sık fiziksel rahatsızlıklar yaşadığını gözlemlemeleri durumunda, bu durumun psikolojik bir kaygıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığını sorgulamaları önemlidir. Anksiyetenin vücutta yarattığı bu tür tepkiler, çoğunlukla dışa vurulamayan duygusal bir yükün fiziksel olarak hissedilmesidir.
Anksiyetesi olan çocuklar, davranışsal değişiklikler de gösterebilir. Çocuklar, korkuları veya endişeleri nedeniyle sosyal ortamlardan kaçınmaya başlayabilirler. Örneğin, okulda veya arkadaş çevresinde zor anlar yaşayan bir çocuk, okula gitmek istemeyebilir, arkadaşlarıyla oyun oynamaktan kaçınabilir ya da yeni insanlarla tanışmaktan korkabilir.
Geçmişte severek yaptıkları aktivitelerden uzaklaşabilirler. Bu tür davranışsal değişiklikler, çocuğun kaygı seviyesinin arttığının önemli bir göstergesidir. Ebeveynler, çocuklarının sosyal izolasyon eğiliminde olduklarını fark ettiklerinde, bu durumun arkasındaki kaygıyı araştırmalıdır.
Çocuklar anksiyete yaşadıklarında, duygusal olarak da önemli değişiklikler gösterebilirler. Kaygılı çocuklar, sıklıkla aşırı sinirli, huysuz, endişeli ve üzgün olabilirler. Ayrıca, her şeyin kötüye gideceğini düşünme eğiliminde olabilirler ve küçük olaylar karşısında bile aşırı tepki verebilirler.
Anksiyeteyi bazen korku, sinirlilik veya ağlama nöbetleri gibi duygusal patlamalarla gösterebilirler. Bazı çocuklar, kaygıları yüzünden aşırı bağımlı hale gelebilir veya anne-babalarından ayrılmakta zorluk çekebilirler. Bu belirtiler, çocuğun psikolojik olarak zor bir dönemden geçtiğini işaret eder.
Anksiyetesi olan çocuklar, uyku problemleri de yaşayabilirler. Gece uykusuzluk, kabuslar ve gece uyanma gibi durumlar kaygılı çocuklarda yaygındır. Bu uyku sorunları, çocuğun günlük enerjisini ve genel ruh halini olumsuz yönde etkileyebilir.
Çocuklar derslerde zorlanabilir, odaklanmakta güçlük çekebilir veya sınavlardan kaçınmak isteyebilirler. Okul başarısındaki düşüş, anksiyeteye bağlı olabileceği gibi, bu durum çocuğun daha da endişelenmesine ve kaygısının artmasına neden olabilir.