Şirin SeverBir feminist kadar olamayan erkekler!
HABERİ PAYLAŞ

Bir feminist kadar olamayan erkekler!

Normal değiliz, net! Gözünü kırpmadan insan öldürenler, çocuklarına kıyanlar, delirenler, çıldıranlar, sürekli artan erkek şiddeti, ne ararsan var. Bence tıbbi anlamda cinnet getiriyoruz. Öyle bir toplu manyaklık hali. Ha bir de, gözünün önünde yaşanan şiddete tepkisiz kalanlar var! Bakın, bunlar daha değişik. Onlara ne denir hiç bilemiyorum. Geçtiğimiz hafta Manisa Akhisar’da bir manyak, kendisini terk eden hamile sevgilisini döverken, çevredeki bir dolu insan onları izliyordu mesela. Benzer bir olay da İstanbul Avcılar’da yaşandı... Bir kadın cadde ortasında dakikalarca tekme, yumruk ve sopayla dövüldü, yerlerde sürüklendi ama etraftaki kimse duruma müdahale etmedi. Çok acıklı ama maalesef şiddete tepki gösteren yok. ‘Bana mı kaldı ya’ diyen çok! Önceki akşam bir masada konuştuk bu konuyu... Aklı başında biri dedi ki “Ne yapsın insanlar, Kadir Şeker vakasında olduğu gibi hayatları mı kararsın?” Doğru. Olaya müdahale ettiğinde sen zarar görüyorsun. Ya dövülen kadın senden şikayetçi oluyor ve hayatın kararıyor. Ya da seni öldürüyor, beceremezse hastanelik ediyorlar. Ama işte anlamıyorum; göz göre göre dayak yiyen birini nasıl izleyebilir insan? Ortalığı birbirine katarsın yahu! Bana kalırsa giderek vicdanımızı da kaybediyoruz. Çünkü vicdanı olan biri, her şeyden önce refleks olarak atlar adamın tepesine. Hatta önerim var; en güzeli kalabalık halde saldırganın üzerine atlamak. Tek başına değil de birlikte hareket edilse, durdurulabilir belki bu manyaklar! Şimdi ben böyle şeyler düşünüyorum ama bir de bu işin mağduru erkekler var. Varmış yani! Mağdur Erkekler Platformu! Toplaşıp şu açıklamayı yapmışlar: “Erkek olarak kavgayı ayırmaya çalışınca ya bıçaklanıyoruz ya dayak yiyen kadın kocasından değil bizden şikayetçi oluyor. Göz altına alınıyoruz ya da öldürülüyoruz. Kendi ailemiz, sevenlerimiz var. Söyleyin feministlere onlar ayırsın kavgaları.” Kıyamam, yine mağdur olan onlar. Ve yine bütün dertleri feministler! Söylediklerinde haklılık payı da var aslında ama şu gereksiz sataşmayı yaptıkları için ‘hadi ordan’ demek istiyorsun. O beylere şunu net olarak söyleyebilirim; orada iki üç feminist olsa, o adamın üzerine atlar, o adamı doğduğuna pişman ederler de, denk gelmiyor işte! Kadınların böyle durumlarda erkeklerden daha cesur, daha vicdanlı olduğuna kalıbımı basarım. Zaten kadınlardan korkunuz da bu yüzden!

Haberin Devamı

Bir feminist kadar olamayan erkekler

Haberin Devamı

Anneler ve anne olmak..

Kadınlar demişken...

* Mersin ve Muğla’da erkekler tarafından katledilen iki kadının cenazesinde, tabutları hemcinsleri taşımış. Helal olsun kadınlara. Bu erkeklere şahane bir mesajdır ama anlayana tabii.

* İkinci kez baba olmak istemeyen Özcan Deniz’e yüklenen insanları anlamıyorum. Bu kararın kadına haksızlık olduğunu söyleyenlere inat, Deniz’in eşi Samar Dadgar şu açıklamayı yaptı: “Kadının tek derdi üremek olmamalı. Bir kadın kendi bedeni hakkında karar verebilmeli.” Bravo, akıllı bir kadınmış. Hayır yani, bu kadının sizin aklınıza ihtiyaç duyduğunu kim söyledi? Çocuk istese evlenmezdi, bu kadar basit. Siz niye başka hayatlara bu kadar müdahilsiniz ya?

Haberin Devamı

Bir feminist kadar olamayan erkekler

* Olimpiyat madalyalı, milli atıcımız Yusuf Dikeç, annesiyle fotoğraf paylaşınca, ne laflar ne laflar... Bu nasıl bir zorbalık, nasıl bir zalimliktir yahu? Bu nasıl bir kendini bilmezlik, nasıl bir saygısızlıktır? Sosyal medya insanların ayarını iyice bozdu yemin ederim.

Bir feminist kadar olamayan erkekler

En sempatik kutlama!

Zeka fışkıran reklamların hastasıyım. Hele rakiplerin birbirlerine zekice sataşması ayrı keyif. İş Bankası ve Ziraat Bankası’nın sosyal medyadaki tatlı düellosunu görmüşsünüzdür... Ziraat Bankası, bu yıl 100 yaşını kutlayan İş Bankası için şu mesajı yayınladı: “Üzerinden 60 yıl geçmesine rağmen bu duyguyu dün gibi hatırlıyoruz. 100. yaşın kutlu olsun İş Bankası.” İş Bankası da pası aldı, golü şu cümleyle attı: “Belli bir yaştan sonra geçmiş daha hızlı hatırlanıyor, hakkınızdır. Ziraat Bankası’na yürekten teşekkürler.” Ziraat’in kendisinin 160 yıl önce kurulduğunu hatırlatması ve bu esprili mesajlaşma bence şahaneydi. İki bankayı da sempatik tavırlarından dolayı kutluyorum. Çalıştıkları ajanslar kimse onları da alkışlıyorum.

Pazar günü kuaförler açık

Ne yazmışım 4 Ağustos’ta? “Kadınlar isyanlarda çünkü artık pazar günleri kuaförler kapalı! Hafta içi çalışan ve vakti olmayan pek çok kadın, kuaföre pazar günü gidiyordu. Dip boyasıdır, röflesidir, manikürü, pedikürü, ağdası derken saatler süren bu işlere hafta içi işten çıkıp zaman ayırmak imkansızdı. Pazar iznini dönüşümlü yapmak da, ihtiyacı olana pazar günü izin vermek de pekala kuaförlerin inisiyatifindeyken, koca bir sektörü pazar günü çalışamaz hale getirmek mantıklı mı sizce? Bakın kimse dip boyası gelmiş bir kadın kadar tehlikeli olamaz, aklınızı başınıza toplayın!”

* * *

Yazım ses getirdi ve kuaförler pazar günleri açık olacak. İşte dip boyası gelmiş kadınların gücü! İşin şakası bir yana, düğündü, gelin başıydı derken pazar günü deli gibi iş yapan koca bir sektör de karardan mutsuzdu. İsteyen pazarları yine kapatsın ama ‘pazar açmak yasak’ zihniyeti çok saçmaydı. Aklın yolu bir işte. Keşke infial yaratmadan önce biraz düşünseler bunları.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder