Şirin SeverBu ‘Joker’ bizi keser mi?

HABERİ PAYLAŞ

Bu ‘Joker’ bizi keser mi?

‘Joker’i nasıl bilirsiniz? Uzun yıllar sinema dünyasının en kötü karakterlerinden biriydi. ‘Batman’in azılı düşmanı ve yüzündeki boyaların ardına saklanan bir ruh hastası olarak tanıdık kendisini. Ta ki ‘Batman’in yapım şirketi, ondan bir anti kahraman yaratana kadar! 2019 yılında vizyona giren ‘Joker’ filmi, bolca tartışma yaratsa da bu azılı düşmana yakından ve içsel bir bakış sunuyordu.

Bu ‘Joker’ bizi keser mi

Joaquin Phoenix, Lady Gaga başrolde

Aile travmaları nedeniyle ‘delirmiş’, kendince ve pek çok hayranı tarafından haklı gerekçelerle kötü olmuş biriydi artık. Elbette ‘Joker’i canlandıran Joaquin Phoenix’in performansı da bu karakterin sevilmesine büyük katkı sağladı. Phoenix, muazzam oyunculuğu sayesinde ‘En İyi Erkek Oyuncu’ ödülünü aldı, film yılın en yüksek hasılat yapan 6’ncı filmi oldu. İlk filmin başarısından sonra, 4 Ekim’de (yarın) vizyona girecek yeni film geldi: ‘Joker: İkili Delilik’. Joaquin Phoenix’e bu kez Lady Gaga’nın eşlik ettiği ve müzikale dönüşen devam filminin ilk gösterimi Venedik Film Festivali’nde yapıldı. 11 dakika boyunca ayakta alkışlanan filmi eleştirmenler, ‘istikrarsız’ bularak eleştirdi. Performansların övgüye değer olduğunu ancak hikayenin biraz zayıf ve zaman zaman sıkıcı olduğunu belirten eleştiriler de yapıldı. Ben de dün Marmara Forum’da IMAX teknolojisi ile izledim bu devam filmini ve eleştirilerin altına imzamı attım! ‘Joker’ son icraatlarından sonra hapiste idam kararını bekleyen, deliliği kontrol altına alınmış, sinmiş bir mahkum olarak karşımıza çıkıyor. Eski ‘Joker’ olmakla olmamak arasında kararsız, ağır bir hikayeye eşlik ediyor ve şarkılar filmi çok ağırlaştırıyor. Eleştirmenlerin dediği gibi film bizi bir yere götürmüyor. Özetle, bu ’Joker’ seyirciyi pek kesmeyecek gibi görünüyor. Yine de muazzam oyuncu performansları izlenmeli.

Haberin Devamı

Bu ‘Joker’ bizi keser mi

İyi ki hâlâ sinemaya yatırım yapanlar var

Film bende hayal kırıklığı yaratsa da, dün o salona sevindirici bir haber için de gittim. Yeniden sinemaya dönen, sinemaya yatırım yapan insanların var olduğunu görmek için! Sözünü ettiğim kişi Muzaffer Yıldırım. Kendisi Cinemaximum sinemalarını kuran, yabancı bir şirkete satan, ardından NuLook yapım şirketiyle önemli filmlere imza atan bir isim. Şimdi yeniden sinema salonlarına yatırım yapıyor. Dünyanın en gelişmiş sinema sistemlerini sunan IMAX’in yeni teknolojisi 4K lazer projeksiyonunu, kurduğu CineNova sinemalarında sinemaseverlerle buluşturuyor. Marmara Forum Cinenova’da tanıştığım bu yeni sinema deneyimi, müthiş bir ses, kristal netliğinde bir görüntü ve görsel deneyim sunuyor. Hatta orada IMAX teknolojisi hakkında bilgiler veren IMAX Kıdemli Başkan Yardımcısı John Schreiner’dan öğrendim; ‘Joker: İkili Delilik’ filmi IMAX için çekilmiş. Yönetmen Todd Phillips IMAX’in kendi kameralarını kullanarak filmi çekmiş. “Bu salonda izlediğiniz her film aslında sizin için her aşamada geliştirilmiş ve kişiselleştirilmiş olarak sunuluyor. 2025 yılında da IMAX için çekilmiş iddialı 14 Hollywood yapımını izleyicilerle buluşturacağız” dedi. Açıkçası ‘film sinemada izlenir’ görüşüne inanan biri olarak, büyük keyif aldım. Gösterimden sonra Muzaffer Yıldırım da şunları söyledi: “Yeni IMAX teknolojisi Türkiye’de ilk defa bizim sinemamızda gösteriliyor. Sinema salonlarımız IMAX standartlarına uygun özelliklerle kişiselleştirilerek yepyeni salonlar haline getirildi. Bir önceki IMAX ile bu yeni IMAX’in görüntü kalitesi farklı ve ben sinemaseverlerin bunu görmek için özellikle Marmara Forum’a geleceklerini düşünüyorum.”

Haberin Devamı

Bu ‘Joker’ bizi keser mi

Haberin Devamı

Yılmaz, Cem, Gülse film çekmeli

Peki dijital platformlarla rekabette olan ve her geçen gün sayısı azalan sinema salonlarını kurtarmaya yarar mı bu teknolojiler?

Muzaffer Yıldırım, cevapladı:

* Sinemayla ilgili o kadar çok spekülasyon yapılıyor ki, salon sahipleri de buna inanıyor ve salon sayılarını düşürüyor. Halbuki Türk sinema endüstrisindeki en büyük sorun, içerik olmaması! O kadar uyduruk film yapılıyor ki, seyirciyi iyice küstürecekler diye korkuyorum. Ben bununla mücadele ediyorum.
* Türk sinema endüstrisindeki tüm yapımcıların, oyuncuların, senaristlerin film yapması gerek. Türkiye’de gişe garantisi olan aşağı yukarı 10 kişi var. Bunların yarısı harekete geçse... Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz, Gülse Birsel, Şahan Gökbakar birer film çekse... Ben şimdi yeni bir Gupse Özay filmi, Feyyaz Yiğit’le de çok baba bir film için çalışıyorum. Böyle 2-3 projem daha var. Özetle bu isimler kolları sıvasa, tık diye kırılacak bu gidişat.
* Etiler bölgesinde Zorlu beş salona düşmüş, öteki dört salona düşmüş, Kanyon dokuz salonla direniyor. Dayanmak lazım. 5-6 tane box office film gelse, mood’lar da değişecek. Toplumsal mood’un değişmesi gerek.
* Benim sinemaya olan inancım hiç bitmedi. Bu yüzden inat edeceğim, yatırım yapmaya, sinemaları yenilemeye devam edeceğim. Salonların kapanmaması, azalmaması lazım.
* İnanıyorum ki 2027’de sinema rakamları rekorlarla devam edecek. İyi filmler olduğu sürece salonlar ölmez. Ben o eski günlerin geri geleceğine inanıyorum.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder