Çarşamba akşamı sanat, spor, cemiyet ve basın dünyasından bir grup davetli Barselona’daydık... Sebebi ziyaretimiz de şehrin kültürel simgelerinden Palau de la Musica Catalana’da (Katalan Müzik Sarayı) Limak Filarmoni Orkestrası’nın gerçekleştireceği çok özel konserdi. Ünlü İtalyan orkestra şefi Francesco Ivan Ciampa yönetimindeki orkestra; dünyaca ünlü tenorumuz Murat Karahan ve uluslararası üne sahip Katalan soprano Sara Blanch solistliğinde Akdeniz’in büyülü melodilerini icra etti.
Palau de la Musica, 1900’lü yıllarda modernist mimar Lluis Domenech i Montaner tarafından ülkenin önde gelen korosu Orfeo Catala’nın merkezi olarak inşa edildi. Dünya prömiyerlerine ev sahipliği yapan sahneyi çevreleyen ilham perileri, büstler, çiçekler ve ilginç figürler mekana mistik bir hava veriyor.
İtalyan ve İspanyol opera eserlerinin yanı sıra Türk eseri ‘Yaralı Gönlüm’ü de seslendiren orkestra; yüzlerce seyirciye unutulmaz anlar yaşattı ve uzun süre ayakta alkışlandı. Konserden elde edilen gelir ise İspanya’da sel felaketinden etkilenen afetzedelere aktarıldı.
Aslına bakarsanız bu geceyi özel kılan 4 önemli detay vardı: Birincisi... Müziğin mabedi sayılan Katalan Müzik Sarayı’nda Fazıl Say’dan sonra sahne alan ikinci Türk sanatçı oldu Murat Karahan. Limak Filarmoni de ilk Türk orkestra. Limak Filarmoni’nin de ilk yurt dışı konseriydi bu. İkinci detay... Limak, UNESCO tarafından 1997’de ‘Dünya Mirası’ ilan edilen bu görkemli salonun resmi destekçisi oldu. Üçüncü detay... Barselona Spotify Camp Nou Stadı’nın yenilenmesi ve genişletilmesi projesini üstlenen Limak İnşaat’ın bu sanat gecesine Barselona Spor Kulübü Başkanı Joan Laporta da katıldı. Ve dört... Konserde Barselona Spor Kulübü’nün sevilen Barça Marşı da seslendirildi. Kulüp başkanı Laporta da dahil tüm İspanyollar’ın ayakta alkışladığı marş ‘bis’ isteğiyle ikinci kez icra edildi. Başkan Laporta, Murat Karahan’ın Camp Nou stadının açılışında da marşı seslendirmesini teklif etti. Stadın 2026’da tamamlanması bekleniyor.
Mekanın resmi destekçisi Limak
Türk müziğini çok sesli yorumlayarak geniş kitlelere ulaştırma hedefiyle 2017’de Limak Vakfı tarafından kurulan Limak Filarmoni Orkestrası, sanatseverleri müziğin birleştirici ve iyileştirici gücüyle buluşturuyor. Orkestra, 7 yıldır başarıyla sürdürdüğü konserlerin yanı sıra dijital projelerle de sanatseverlere ulaşıyor. Ülkemizin yetiştirdiği dünyaca ünlü sanatçı tenor Murat Karahan ise orkestranın fahri sanat direktörü. Limak, çeşitli sektörlerde ve farklı coğrafyalardaki ekonomik yatırımlarının yanı sıra sosyal yatırım faaliyetlerine de imza atan bir grup. Limak Şirketler Grubu ve Limak Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir; Katalan Müzik Sarayı ile işbirliği protokolü hakkında şunları söyledi: “Barselona’nın ruhunu ve kalbini tanımlayan simge yapılarda imzamız bulunuyor. Bunlardan biri de futbol dünyasının mabetlerinden Barselona’nın simgesi Spotify Camp Nou Stadı. Statta sürdürdüğümüz yenileme çalışmasıyla Katalan kültür mirasına anlamlı bir iz bırakıyoruz. Faaliyet gösterdiğimiz coğrafyalara kültür, sanat ve eğitim başlığı altında anlamlı girişimlerle dokunuyoruz. Limak Filarmoni Orkestrası’nın da 8 yıllık başarı dolu yolculuğunun yurt dışına taşınmasından büyük mutluluk duyuyoruz...” Palau de la Musica Catalana’nın resmi destekçileri arasına katılan Limak; bu işbirliği ile çocuklar ve gençlerden oluşan kolektif koro çalışmalarıyla kapsayıcılığı ve sosyal entegrasyonu teşvik ediyor.
Tarihin en cevapsız sorusu: AŞK BİTER Mİ?
Evet soru bu: ‘Aşk Biter mi?’ Yıllar boyu şarkılara, şiirlere, filmlere, romanlara konu olan bir soru ama kimse için geçerli tek bir cevabı yok. Ya da herkese göre cevabı başka başka. Unutamayan için asla bitmiyor, unutan için de yitip gidiyor. Kerem Alışık ve Evrim Alasya’nın oynadığı ‘Aşk Biter mi?’ bu soruya cevap arıyor. Evet bir kez daha! Ama bu kez şairlerin çok ünlü mısraları ve şarkıları eşliğinde. Geçmişi, hiç geçmemişi, geleceği tartışan bir kadın ve bir erkek var sahnede. Yıllar sonra karşılaşan iki eski sevgili yani. Birbirleriyle yüzleşerek ‘Aşk biter mi?’ sorusuna yanıt arıyorlar. Onlar kendi hikayelerini yaşarken; pek çok şairin gerçek aşk hikayelerini anlatan, şiirlerini okuyan, şarkılarını seslendiren kahramanlara dönüşüyorlar bir yandan da. Kimi zaman Attilâ İlhan, Orhan Veli, Cemal Süreya, kimi zaman Didem Madak, Maria Missakian, Sıdıka Su gibi hepimizin içine işlemiş, duygularımızın tercümanı olmuş büyük aşkların, büyük şairlerin karakterlerini sahneye taşıyorlar. Bir edebi eser okur gibi oluyorsunuz izledikçe. Prodüksiyon, dekor, yağmur altında ıslanan sahne derken izleyin derim naçizane. Aşka inananlar hele, sakın kaçırmasın