Şirin SeverSenin değil, benim param!

HABERİ PAYLAŞ

Senin değil, benim param!

Geçenlerde okudum haberi… Ünlü aktör Ben Affleck, 13 yaşındaki oğlu Samuel ile bir spor ayakkabı fuarına gitmiş. Samuel fuarda, sınırlı sayıda üretilen Dior Air Jordan 1 model, fahiş fiyatlı bir ayakkabıyı çok beğenmiş ve almak istemiş.

Senin değil, benim param

Babası istese anında alabilecek güçte ama 13 yaşındaki oğluna “Çalışırsan, bahçenin çimlerini biçer ve para kazanırsan düşünürüz” demiş. Oğlu da “Paramız var ama…” diye ısrar etmiş. Babadan cevap; “Hayır benim param var, senin yok!” Haber doğru mu yalan mı bilemem ama okuduğum an ‘helal olsun’ dedim, çocuk tam da böyle yetişmeli. Bizim bütün ergenliğimiz boyunca yılda iki ayakkabımız oldu. Yırtılınca, eskiyince yenisi alındı bize. Şimdi ergen çocuğu olan arkadaşlarımı dinliyorum ve çok şaşırıyorum. İnanılmaz bir tüketim ve marka merakı var gençlerde. Özel okullarda okuyorlar, her yıl o okullara servet değerinde paralar ödüyor aileleler ve hiçbiri kendileri için yapılan fedakarlıkların farkında bile değil. Çocukların aklı en pahalı çantada, en pahalı spor ayakkabıda. Duyuyorum kızlar okula sırt çantasıyla bile gitmiyor, hepsinin kolunda Longchamp marka çantalardan var, bir de kullanmayanı beğenmiyorlarmış. Bu yaşta marka takıntısı olan, ileride ne yapacak acaba? Ailesinin mal varlığı bir gün onun olmazsa, bunalıma mı sürüklenecek? Aileler bu konuda çocuklarını nasıl eğitiyor ya da eğitiyor mu meraktayım. Kendi yolunu çizmesi için ne öğretiyorlar çocuklarına? Çalışmayı, kazanmayı, emek vermeyi öğrenmeyen biri, nasıl ayakta kalır? Bunlar çok önemli değerler. İstediğiniz kadar zengin olun, istediğiniz kadar paranız olsun, çocuğunuza bunun onun parası olmadığını öğretmek zorundasınız. Geçtiğimiz yıllarda Çağla Şıkel de benzer bir sınavdan geçmişti… Bir mağazada çok pahalı bir spor ayakkabı beğenen oğluna, ‘buna bu kadar para veremeyiz’ diyerek almamıştı. Çağla Şıkel’de para mı yok? Sadece çocuklarının her şeye bu kadar kolay ulaşabilmesini istemeyen, markaların esiri olmasını istemeyen bir anne. Doğrusunu yapıyor. Her şeyden önce hayat bu kadar pahalıyken, har vurup harman savurma lüksümüzün olmadığını çocuklarına öğretmesi şahane. Çocuk böyle yönetilir, böyle öğrenir. Aklı başında anne babalara selam olsun!

Haberin Devamı

Senin değil, benim param

Haberin Devamı

Ben hiç anlamıyorum…

* Bursa’da yaşayan balıkçı Adem Yılmaz ile Yaren Leylek’in her yıl buluşması iyi hoş da, Türkiye’nin dört bir yanında akın akın bölgeye gitmek ve kayığa doluşup leylek izlemek nedir Allah aşkına? Ben insanlardaki bu gereksiz merakı hiç anlamıyorum. İşiniz gücünüz mü yok?

* Yapay zeka çıktı, mertlik bozuldu! Şimdi de yapay zeka ile flört, aldatma sayılır mı konusu tartışılıyor. Uzmanlara göre ilişkiyi etkiliyorsa, partnerin ilgi alakası tamamen yapay zekaya dönükse, bu da aldatma sayılır. Ben hiç anlamıyorum, birinin kafası sizden uzaklaşmışsa, başka bir ‘şey’le sohbet ediyorsa, orada işiniz ne, neyi tartışıyorsunuz?

* Ceylan Ertem demiş ki; “Dans edemediğimizi, dans ederken şarkı söyleyemediğimizi kabul etsek mi acaba?” İrem Derici ve Hadise’nin sahne performanslarının kıyaslandığı bir gönderinin altına bunları yazdığı için, İrem Derici’ye cevap hakkı doğmuş haklı olarak. Özetle şunu demiş İrem Derici; “Sen yıllardır nöbet geçirir gibi öğürüyorsun, biz bir şey diyor muyuz sana?” Ben anlamıyorum durup dururken bu neyin kavgası? Dekolte kavgası bitti, şimdi dans kavgası mı başladı?

Haberin Devamı

Sosyal medya usulü bilgi

Sosyal medyada çok iyi, çok faydalı içerikler var, evet. Ama insanı delirtecek içerikler de bol. Bütün ezberlerimizi bozuyorlar, sürekli akıl veriyorlar! İşin kötüsü bunu sen arayıp bulmuyorsun, sürekli önüne düşüyor. Mesela tuvalet kağıdı öylesine durmamalı banyoda; katlamalı, şekiller yapmalısın. Misafir geldiğinde büyülenmeli. Karşına bu çıkıyor, izliyorsun gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi. Kimse de demiyor ki; niye bunu yapayım, başka işim mi yok, manyak mıyım? Ya da ‘biliminsanlarından yumurta haşlamanın en mükemmel yolu’ diye bir içerik düşüyor önüne. İdeal süre 32 dakikaymış, pişirme usulü bambaşkaymış. Neden kimse normal, dümdüz, anam babam usulü yumurta haşlamaktan tatmin olmuyor mesela? Kireç lekesini şöyle temizleyin diyenler, meyve sebzeleri böyle kesin diyenler, ev eşyalarını kullanırken bunları sakın yapmayın diye uyaranlar, ‘sabah sirkeli su için’den tut, ‘mutlaka chia tüketin’e varan envai çeşit ve akıl almaz bilgi bocalanıyor üstümüze. Delirirsin! Gerçekten sosyal medyayı sınırlı zaman için kullanmak en doğrusu. Yoksa bildiğimiz her şeyi unutacağız. Benden uyarması!

Senin değil, benim param

Bunları kaçırmayın

* ENKA Sanat, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde tiyatromuzun en önemli ismlerinin belgesellerini ücretsiz gösteriyor. Genco Erkal’ın otobiyografik belgeseli, ‘Genco’, Yıldız Kenter’in kişiliğini, hayata ve tiyatroya bıraktığı izleri anlatan ‘Caniko’, usta tiyatro yönetmeni Işıl Kasapoğlu’nun dopdolu sanat hayatını anlatan ‘Anlatmadan Yapamam’; belgesel maratonu kapsamında 27 Mart’ta ENKA Oditoryumu’nda seyirciyle buluşacak.

* Her sonbaharda bölgeye akın akın turist gelmesini sağlayan Bozcaada Caz Festivali’nden önce İğneada’da caz zamanı... 11-13 Nisan’da İğneada Longosphere’de gerçekleşecek ‘İğneada: Caz Maz’ isimli festivalde; canlı müzik ve DJ setlerinin yanı sıra söyleşiler ve atölyeler de olacak. Cazseverler kaçırmasın.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder