Ligde iki sezondur hayal kırıklığı yaşayan iki takım İnönü’de karşılaştı. Beşiktaş ile Trabzonspor’un maçları her zaman güzel mücadele potansiyeli olan maçlardır. Şenol hoca için duygusal olmuştur muhakkak. İki takım için de çok çok önemli bir isim çünkü. Ev sahibi baskılı başladı. O kadar taraftarın önünde başka bir şey de beklenmezdi. Rafa’nın şutunda Uğurcan ‘ligin en iyisi’ olduğunu gösterircesine uçtu. Dengenin sağlanması 15 dakikayı falan buldu. İlk golü Beşiktaş’tan bekleyenler yanıldı. Rafa’nın büyük hatasında Banza, bu sezon gol atmadığı büyük takım bırakmadı. Deplasmanda gol demek öz güven demek. Şenol hoca sever tatlı kontratakları. İkinci golü de bulabilirdi ama şanssızlık buna engel oldu. İkinci yarı rakibin basıkısını kırmak yerine oyunu kendi sahasında kabul edince golü hemen kalesinde gördü Trabzon. Rafa orada o kadar boş bırakılır mı? Golü yiyince o öz güven de yara aldı doğal olarak. Gereksiz top kaybetmeler başladı. Rasicha aynı hareketi kim bilir kaç kere yaptı? Belli ki içeri çevirecek, Batagov ayağını uzatıyor. Müdahale etmese Uğurcan alacak topu ama işte fren tutmayınca yapacak bir şey olmuyor. Yanan balatalar soğuyunca rakip kaleye gitmek akıllara geldi ama vakit yetmedi. Boğazda bir fırtına bekledik, onun yerine hafif bir esinti gördük. O da etkili olmadı. Danilo sol şeritte 5. viteste gidiyordu, ikinci yarı kara şanzımana bağladı. Taraftar Ozan Tufan’dan da takımdan da istikrar bekliyor. Cihan Aydın’ı kutluyorum. Kusursuz bir yönetim gösterdi. Darısı diğer hakemlerimizin başına.