Neredeyse bir aylık aradan sonra taraftarı ile Sami Yen’de buluştu Galatasaray. Kafalarda ‘Lige verilen ara sonrası takım yine zorlanır mı?’ sorusu. Bu sorunun yanıtı; evet, zorlanıyor oldu. Bunda rakibin Göztepe olması da etkiliydi. Göz Göz sadece ligde bulunduğu konum itibari ile değil, oynadığı futbolla da taş gibi takım. Harika taraftarı da deplasman tribününü tamamen doldurmuş, diğer deplasman takım taraftarlarına ders veriyorlardı. İlk yarı karşılıklı iki ikram golü vardı. İkramların ilkini Djalma; hiç gereği yokken Kaan’a yaptığı penaltı ile, ikinciyi de hiç gereği yokken topu Romula’ya kaptıran Sanchez yapmış oldu. Galatasaray’dan şöyle organize bir hücum organizasyonu göremedik. Çok şey beklenen Barış ve Yunus ilk yarı verimli olamadı. Mertens yok gibiydi. Torreira’nın yorgunluğu devam ediyor. Gücü yetmeyince kendini bırakması da cabası. Orta saha Osimsen’i neredeyse topla buluşturamadı. 15 orta, sıfır isabet!
* * *
İkinci devre bu iş nasıl olacak derken Yunus çaprazdan ‘Icardi işi’ bir gol buldu. 80’de Torreira’nın ofsayttan attığı golün araştırılması tam dört dakika sürdü! Bu sürede oyun soğudu ama Göztepe soğumadı. Maç biterken değişiklik yaptı Okan Buruk. Değişiklikler; ‘Maçı böyle bitirelim’ değişiklikleriydi. 10 dakika uzatmada sürekli geriye yaslanmak ve skoru tutmak riskli bir hamleydi. Ama bu hamleler üç puanı getirdi. Göztepe gösterdiği mücadele ile en azından beraberliği hak etmişti. Bu oyunun sonucunda bu maçın kazanılması; kelimenin tam anlamıyla büyük bir vurgundu. Kötü oyunu ara dönüşüne mi bağlamak gerekiyor; bunu Başakşehir maçında göreceğiz.