Trabzonspor için önemli, Bjelica için ise Türkiye kariyerini belirleyecek bir maçtı. Öyle ya; ‘Peş peşe oynadığı tüm derbileri kaybeden teknik direktör’ olarak Trabzon tarihine geçme ihtimali olan bir maçtı.
Yenilerin takıma uyumu açısından ilaç gibi gelen milli aradan sonra kendi evinde oynadığı maça istekli başlaması beklenen Trabzon, ofansif olarak başlayan ise kısa bir dönem Beşiktaş oldu. Sonra Trabzonspor sazı eline aldı. Önceki maçlara göre takım toparlanmış. Hele Mendy! Orta sahada çok top kazanıp takımı hızlıca hücuma çıkarma becerisi 10 üzerinden 9. Onuachu’ya rakip önlem alamadı. Boğa gibi güçlü. Bana Ünal Karaman’ı hatırlattı. Sakatlanmasına çok üzüldük. Bakasetas’ın direk kaleye vurduğu topta Mert şanssızdı. Neredeyse yumurtladı. 2-0’dan sonra Trabzon’un baskısı her alanda arttı. 47’de Mendy’nin 25 metreden çektiği şuta yazık oldu. İkinci yarı Beşiktaş yeni girenlerin etkisiyle baskı kurmaya çalıştı.
Trabzon geri çekilmiş gibi görünürken aslında pusuya yatmış fırsat kolluyordu. Colley’in golünde hakem faul dedi. Sonrasında üç adamın yazdığı bir senaryo izledik; Mendy Visca’ya, Visca da bekletmeden Trezeguet’e çıkardı ama karşı karşıya Mert başarılıydı.Sonrasında bu defa gol geldi. Yine Mendy akını kesti ama bu defa Trezeguet’e, o da altı pasta Visca’ya ve 3-0. Golün hızına yetişmek zordu; 9.3 saniye. Trabzon’u eleştirebileceğimiz noktalar elbette vardır ama rakibin kaleyi bulan ilk şutunun dakikasının 82 olması Beşiktaş adına düşündürücü. Bu görkemli galibiyet için rahatlıkla hoş geldin Trabzonspor diyebiliriz.