Giriş
Çocukluğumda en çok TRT’de ekrana gelen buz pateni yarışmalarını izlemeyi severdim. Seyrederken adeta televizyona kilitlenirdim. Kıyafetleri, makyajları, dansları ile bana masal kahramanları gibi gelirlerdi. Çocukluk işte, prens ve prenses gibiydi her biri. İzlerken nefesim kesilir, düşecekler diye korkardım. Özellikle her sene Dünya ve Avrupa Olimpiyatlarına katılan Alman buz patenci Katarina Witt’in ismi hala hafızamda.
Geçtiğimiz hafta buz pateni milli takım sporcusu İklim Şentunalı’nın doğa harikası donmuş Çıldır Gölü’nün üzerindeki muhteşem performansının videosunu izlerken o yıllara gittim. Uzun zamandır hissetmediğim o çocukluk duygularımı tekrar harekete geçirdi. Bir kadın sporcunun Türkiye’nin doğa harikası gölünün üzerindeki performansını nefesim kesilerek, gurur duyarak izledim.
İklim Şentunalı “En büyük hayalim doğal ortamda en sevdiğim işi, yani buz pateni yapmaktı” demiş. Onun açıklamalarını okurken gözümün önüne geçtiğimiz yıl Türkiye’nin tanıtım videosunda Nusret’in tuz serptiği görüntüsü geldi. Canım ülkemizin tarihini ve doğal zenginliklerinin doğru şekilde değerlendirilememesine üzüldüm. Bu arada İklim Şentunalı’nın Çıldır Gölü üzerindeki videosunu kaç kez izledim hatırlamıyorum.
Videodaki 1 dakikalık performansıyla hepimize yaşattığı mutluluk için kendisine sonsuz teşekkür ediyorum. Lütfen bunun devamı gelsin. Hatta ülke tanıtımının içine de bu veya buna benzer performanslar eklensin. Eminim Ardahan Belediye Başkanı Faruk Demir de bu anlamda elinden geleni yapacaktır.
EVİNİ DEĞİŞTİRDİ
Şarkıcı Zerrin Özer, uzun zamandır köpeği Hurma ile Zekeriyaköy’de bahçeli evinde yaşıyordu. Kasım ayında köpeği Hurma’yı kaybeden Zerrin Özer, yaşadığı büyük acı sonrası depresyona girdi. Hatta hastanelik olunca üzüntüden intihara kalkıştığı bile söylendi.
Oturduğu evin her bir köşesinde köpeği Hurma’yla yaşadığı anılar yüzünden eve giremez olan şarkıcı, çareyi evden taşınmakta bulmuş. Şişli’de yıllar önce satın aldığı evi tadilata sokmuş. 20 gün önce de büyük masraf ettiği Şişli’deki yeni evine taşınmış. Bu zor günlerinde en büyük destekçisi ise bir süre önce menajerlik anlaşması yaptığı Haluk Şentürk olmuş. Duyduğuma göre; tekrar sahnelere dönmeye hazırlanan Zerrin Özer, repertuarını yenilemiş. Ünlü bir modacıya da şubat ayında vereceği konserler öncesi 4 elbise siparişi vermiş.
VAR BİR BİLDİKLERİ
Bir erkekte nefret ettiğim 2 şey vardır. İlki boy boy çektirdikleri artistlik pozlarını sosyal medyada paylaşmaları, diğeri ise hayatlarına giren eş ve sevgilileriyle yaşadıkları özel anları çevreleriyle paylaşmaları. Hadi fotoğraf paylaşımlarını geçtim. Ünlüsü, ünsüzü artık paylaşmayan neredeyse kalmadı. Çok konuşanlarda ise şu ana kadar Serdar Ortaç’ın tahtına oturan olmadı.
Serdar, önceki gün yine yersiz bir açıklama yaptı ve baba olamamasını eski sevgililerine bağladı. Allahtan çoğu ajanstan tanıştığı yabancı mankenlerdi. Çalışma izinleri bitince ülkelerine döndüler de kimsenin Serdar Ortaç’ın yaptığı bu yersiz açıklamadan haberi olmadı.
Eşi Chloe ve bir süre önce ayrıldığı sevgilisi Seçil Gür ise Serdar’ın bu açıklamasını kaale bile almadı. Seçil’i aradım “Yine boş boş konuşmuş” dedi. Serdar, baba olamamasını hayatına giren kadınların ‘kürtaj’ yaptırmasına bağlasa da, demek ki sevgililerinin hisleri çok kuvvetliydi. Serdar’dan çocuk yapmadıklarına göre vardı demek ki bir bildikleri.
KOCA YÜREKLİYDİ
Beşiktaş’ın eski yöneticisi Şafak Mahmutyazıcıoğlu ile Fikret Orman’ın başkanlığı döneminde tanışmıştık. 2 kız çocuğu olan Şafak, tanıdığım en iyi babalardan biriydi. Kızlarının oyun arkadaşı gibiydi. Hâlâ öldüğüne inanamıyorum. Gözümün önüne cenazesinde annesinin tabutunu severken “Benim koca yürekli oğlum” sözleri geliyor. Belki her anneye evladı öyle gelir ama Şafak gerçekte de öyle biriydi.
Koca yürekli ve çok merhametliydi. Beşiktaş’ın kadın taraftar grubu ‘Çarşı Kadın’ın köy okulları kampanyasının en büyük destekçisiydi. Her yıl yüzlerce çocuğa mont ve bot gönderir, kanser hastası çocukların hayallerini gerçekleştirirdi. Ölümü onu tanıyan tanımayan herkesi derinden üzdü. Çok ama çok üzgünüm. Allah tüm sevenlerine sabır versin. Yattığı yer incitmesin, yokluğunda evlatlarının ayağına taş değmesin.
