Ajda Pekkan’ın Açıkhava’da verdiği konseri kaçırınca Kuruçeşme’deki konserinde aldım soluğu. İğne atsanız yere düşmeyecek kadar kalabalık bir geceydi. Sayısız kez sahnede izlediğim Ajda Pekkan, o gece nedense bir başkaydı. Belki de uzun zamandır görmediği yakın dostlarının da konsere gelmesi Ajda Pekkan’ı daha bir coşturdu. Sahnede ezan arası dışında hiç durmadı.
Arka arkaya şarkılarını söyleyip zaman zaman da seyirci ile sohbet etti. Repertuarına eklediği arabesk şarkılar güzel olmuş. Sanatçıların arada ters köşe yapmalarına bayılıyorum. “Acaba türkü okusa, rap söylese nasıl olurdu” diye de içimden geçirmedim değil. Ajda Pekkan bu, ne yapsa yakışır. Eminin onun da hakkını verir. 58 yıl hep zirvede kalmak hiç kolay değil. Sevgili Ajda Pekkan’ı o gece izlerken şunu bir kez daha anladım ki, yerini doldurabilecek bir isim maalesef yok.
Aklıma okuduğum bir kitapta, tarihe iz bırakan özel insanlar sadece yüz yılda bir gelirmiş sözleri geldi. Bence Ajda Pekan da onlardan biri. Son şarkısını söylerken soluğu kuliste aldım. Fakat alan neredeyse yıkılıyordu. Merak edip sahne arkasından başımı uzattığımda herkes şarkılara eşlik ederek dans ediyordu. Ne yazsam, ne söylesem geceyi anlatmaya yetmez. Bu arada kışa doğru Ajda Pekkan yoğun bir Avrupa turnesine çıkıyor. Paris, Berlin, Amsterdam gibi birçok şehri dolaşacak.
OLMADI BAŞKAN!
Festivaller ve konserler tüm hızıyla devam ediyor. Fakat son zamanlarda belediye başkanlarının sahne alan sanatçılara davranışları ve sözleri inanılmaz. Bunu ilk Sibel Can’ın geçtiğimiz haftalarda sahne aldığı Altınoluk’ta görmüş olduk. Edremit Belediye Başkanı Hasan Arslan, sahneye çıkmak isteyince arbede yaşandı. Seyircinin keyfi kaçtı.
Şimdi de Gülşen’in Karadeniz Ereğli’de verdiği konserde Belediye Başkanı Halil Posbıyık tarafından sahnede söylenen “Kıskananlar çatlasın! Ancak hoşuma gitmedi. Gülşen’imizi böyle kapalı görmeye alışık değiliz” sözleri maksadını aştı. Şarkılarını dinlemeye mi, giyeceği kıyafeti görmeye mi gelmişti ben anlamadım. Acaba başkanın beklentisi neydi. Belki kıyafeti için sürekli eleştiri yağmuruna tutulan Gülşen’e destek vermek istedi ama bir çuval inciri berbat etti. Nasıl ki kadın bedeni ve kıyafetleri üzerinden eleştirmek yanlışsa, yine kadın bedeni üzerinden espri yapmaya çalışmak da o derece yanlış.
AŞK İLAÇTIR
Şarkıcı Şimal geçtiğimiz yıl meme kanserine yakalanmış, bir süre kemoterapi ve radyoterapi tedavisi görüp ameliyat olmuştu. Eski sağlığına kavuşan Şimal’i geçenlerde Bodrum muhabirimiz Kamil Sümer, ‘En büyük destekçim’ dediği nişanlısı Necati Arıcı’yla görüntüledi.
Nişanlısının bu dönemde kendisini hiç yalnız bırakmadığını, tuvalete bile onun götürdüğünü söyleyerek yaşadığı aşkın iyileşmesinde çok etkili olduğunu söyledi. Bu sözler hemen aklıma geçen mayıs ayında akciğer kanserine yakalanan Billur Kalkavan’ı getirdi. Billur Kalkavan da sevgilisi Buğra Bahadırlı için “Çoğu erkek kaçar gider. Ama Buğra kaçmadı. Mücadelemde bana çok yardım etti” dedi. Bu sözlerden anladığım yaşadıkları bu süreçte gördükleri sevgi ve aşk onları ayakta tutuyor. En etkili ilaçları aşk. Haydi Billur, şimdi sıra senin güzel haberlerini almakta.
MADEM SORUN YOK NEDEN SİLDİNİZ?
Geçen hatfa Kutsi’nin bir yıl önce evlendiği Sibel Ülker, sosyal medya sayfasından psikolojik şiddet gördüğünü söyleyerek isyan etmişti. Aradan 24 saat geçmeden ‘O sözler Kutsi’ye değildi.
Boşanma yok’ diyerek kendini yalanladı. Kusura bakmayın Sibel Hanım belki birilerini inandırabilirsiniz ama biz magazincileri asla. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. Madem evliliğinizde hiçbir sorun yok. Her şey güllük gülistanlık neden Instagram’da eşinizle birlikte olan tüm fotoğraflarınızı sildiniz? Benimki de merak işte.