Koca filmde 3 iyi insan

Dilber Ay’ın hayatının anlatıldığı başrollerini Büşra Pekin, Zeliha Kendirci, Nursel Köse ve Ayberk Pekcan’ın oynadığı ‘Dilberay’ filmi geçtiğimiz cuma günü vizyona girdi. Genelde vizyon filmlerini kaçırmamaya çalışıyorum ama itiraf etmeliyim ki izlerken içim daraldı, kalbim sıkıştı, kendimi sinemadan dışarı atmak istedim. Sonunu getirebilmek için kendimle adeta mücadele ettim.

Bu arada şunu da yazmadan olmaz, Dilber Ay’ın çocukluğunu oynayan Zeliha Kendirci oyunculuğuyla yakın gelecekte adından sıkça bahsettireceğe benziyor. Filmde ne kadar Büşra Pekin öne çıksa da bence filmin starı Zeliha Kendirci olmuş. Filme gelince; Bol acılı, bol şiddetli buram buram dram olan bu filmi ruh haliniz elveriyorsa izleyin. Öyle sahneler var ki bu kadar da olamaz diyorsunuz. Ailesiyle başlayan şiddet, eşleri, akrabaları, çalıştığı mekanlardaki insanlarla devam ediyor.

İşin asıl acıklı kısmı ise; abartılı dayak sahneleri. Yerde tekmeleniyor, yüzü gözü dağılıyor ve bunların çoğu kalabalıklar içinde gerçekleşiyor. Ve bir Allah’ın kulu da çıkıp müdahale etmiyor. Şiddetin her türü filmde var. Dilber Ay hayatta olsa ve izlese eminim o da bu abartıdan rahatsız olurdu. Koskaca Dilber Ay’ın hayatında iyi 3 insan varmış. Bunlar kaynvalidesi, sazcı Ali ve son eşi İbrahim. Bu filmle şunu bir kez daha anladım ki, mutsuz bir coğrafyada bu ve benzeri hikayeler insanın sadece ruh sağlığını bozmaya yarıyor.

3 SEZONLUK DİZİ OLUR

Geçtiğimiz hafta şarkıcı Ceylan Ertem’in 5 yıldır takıntılı hayranının yaptıklarını okuyunca hepimiz şok olduk. Bunun adı kesinlikle hayranlık değil hastalık. Bir hayranın sanatçının tüm konserlerini takip etmesi, fotoğraflarını biriktirmesi normal fakat gittiği tatillerde önüne çıkması, cinsiyet değiştirmesi ve son olarak da Covid olan şarkıcının adresini bulup evine yemek göndermesi inanılır şey değil.

Ancak korku filmlerinde olur bu kadarı. Bu arada bu açıklamayı yaptıktan sonra Ceylan Ertem’e bir koruma verildi mi bilmiyorum. Verilmediyse de acil bir korumaya ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Yoksa bunun bir sonraki aşaması herkes için üzücü olabilir. Uzun zamandır duyduğum en etkileyici hikayeydi. Bu hikaye dizi yapılsa eminim soluksuz izlenir. Özellikle dijital platformların proje arayışında olduğu şu dönemde, alın size 3 sezonluk nur topu gibi bir hikaye.

AŞK SINAVI

Mehmet Dinçerler’in Hadise’ye evlilik teklifi ederken taktığı değeri 40 bin dolar olan yüzük 2 haftadır gündemde. Nedeni ise bir süre önce Dinçerler Ailesi’nin konkordato iflasını açıklamış olması. Yüzük takıldığından beri çiftin bir türlü yüzü gülmedi. Şimdi ise her yerde yüzüğe el konulabilir haberleri. Olumsuzluklar üzerlerinde karabulut gibi dolaşıyor.

Hadise’ye sosyal medyadan bile Mehmet Dinçerler’i kötülemek için ulaşmaya çalışıyorlarmış. Hadise bu olumsuz söylemleri ciddiye mi alır, yoksa kulağını mı tıkar bunu zaman gösterir. Çift şu sıralar büyük bir aşk sınavından geçiyor. Evliliğin en büyük kuralı ‘İyi günde, kötü günde’ yan yana durabilmekse işte bu onlar için en büyük fırsat. Ya bu sınavı omuz omuza verip geçecekler, ya da birbirlerine veda edecekler. Özellikle şu sıra Hadise’nin söylenenlere kulağını tıkayıp, kalbinin sesini açması şart.

İÇİMİZ ISINDI

Oyuncu Yıldız Çağrı Atiksoy’u yıllardır tanırım. Birçok dizide oynadı. Ama adı asla hiçbir sansasyonel olaya karışmadı. Şöhret olabilmek için ona buna sataşmadı, sadece işini yaptı. Yaptığı her işte, attığı her adımda ailesini de düşünerek hareket etti. Onları üzmemek için doğru hamleler yaptı. Geçtiğimiz hafta 1.5 yıldır flört ettiği kendisi gibi oyuncu Berk Oktay ile aile arasında nişanlandı.

Her şey geleneklere uygun şekilde gerçekleşti. Kahveler içildi, isteme faslına geçildi. Kimilerine göre bu adetler artık alaturka gibi görünse de Yıldız ve Berk Oktay’ın ailelerin de gönüllerini alarak izledikleri yol çok hoşuma gitti. Çift şimdi aldıkları evin hem borcunu ödüyor hem de yeni evlerini dayayıp döşüyor. Bir de üzerine yaza yapacakları düğünün hazırlıklarını yapıyorlar. Yansıttıkları mutluluk fotoğrafları içimizi ısıttı. Umarım çok mutlu olurlar.