Bugün büyük bayram, Ulu Önder Atatürk’ümüzün Samsun’a çıkışının 105’inci yılı, tüm Türkiye’nin Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun. Samsun’da, Bandırma Vapuru’nun birebir örneği sergileniyor. Ben de gezdim. 1919 yılı itibariyle o gemi ile Karadeniz gibi bir denizde bu yolculuk, batırılma ihbarına rağmen denize açılma, sonra karadan yapılan Amasya, Erzurum, Sivas yolculukları o tarih itibariyle mevcut karayolu durumu ile heyetin altındaki aracın teknik yönden ilkelliği düşünüldüğünde nasıl bir mücadeledir, nasıl bir gayrettir, nasıl bir gözü karalıktır anlamak mümkün değil.
* * * * *
Nutuktan birkaç cümle: “Sivas’taki teşkilata nasıl hareket edileceği konusunda gerekenlere talimat verdikten sonra hiç uyumadan geçen 27/28 gecesinin sabahında bir bayram günü Sivas’tan, Erzurum’a doğru yola çıktık. Bir haftalık yorucu bir otomobil yolculuğundan sonra 3 Temmuz 1919 günü halkın ve askerin içten gelen samimi gösterileri arasında Erzurum’a vardık.” Bizler, o günleri anarken, “Sivas’a gitti, Amasya Tamimi’ni yayınladı, Erzurum’a geçti, kongreyi topladı” diye iki cümleye bağlarken günün koşullarından hiç bahsetmiyoruz. Bugün dahi kara yolunun yorucu olduğu bu güzergah, o gün Sivas-Erzurum arası bir hafta sürüyor. Oysa arada bir tek Erzincan var ve o bir hafta nerede yatılır? Neyle doyulur? İhtiyaçlar nerede giderilir? Araç arızası olduğunda nasıl onarılır? Yollarda ne gibi riskler vardır? Bütün bunları konuşmuyoruz. Bu nasıl bir mücadeledir? Nasıl bir cesarettir? Nasıl bir azimdir? Bunların da tahlili şarttır. İşte 19 Mayıs 1919 dediğimizde bir cesaret, bir başarı, bir kahramanlık ve inanılmaz bir mücadelenin ve öngörünün yılını kutluyoruz. HEPİMİZE KUTLU OLSUN.