İstanbul’da yaşanan bir taciz olayı ve saldırganların serbest bırakılması üzerine sıkıntımı açıklamış, cinsel saldırıda tutuklama durumunun yasal nedenlerini belirtmiştim. Bugün endişe verici cinsel saldırılar nedeni ile saldırgana verilecek cezadan söz edeyim istiyorum ama yine endişeli olarak söz edeceğim. Endişemin ne olduğunu yazımın sonunda açıklayacağım.
Efendim cinsel saldırıda saldırgana verilecek ceza şöyle: “Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir”
“Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.” Yani vücut dokunulmazlığı basit görülmüş ki ancak şikayet üzerine beş yıl ceza verilecek, ama sarkıntılık yapılmış ise (aman çok üzerinde durmasın) iki yıl yeter. Bu kadar basit mi?
Yani caydırıcı ceza vermek için illa ki mağdurun ölmesi mi gerekiyor? Bu cinsel saldırıydı, bir de cinsel taciz var o da şöyle cezalandırılıyor: “Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına, fiilin çocuğa karşı işlenmesi halinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”
Çok basit değil mi? Üstelik hapis cezası bile verilmeyebilir, adli para cezası yeter. Aman saldırganlar ne korktu değil mi? Bu cezalardan bugüne kadar söz etmedim, zira bu cezalar caydırıcı olmaktan çok uzak. Yani saldırganlara cesaret verici. Ama önlem almak, cezaların caydırıcı olmasını sağlamak amacı ile artık yazmak istedim. Bu cezalarla cinsel saldırıya niyetlenenler vazgeçmez. Nitekim son olayda adamlar başlangıçta sokağa salınmadı mı? Bu iş bu kadar basit görülmemeli, cezalar caydırıcı olmak zorunda. BEKLİYORUZ