Giriş
Okuyucum A.A. bana öyle bir mektup göndermiş ki mesajlarımın içinde 20 mektup halinde ayrı ayrı yazılmış ve ekinde belgeler dahi var. Şimdi bunların tümünü bir araya getirmek benim için mümkün olmamış, bir bütünlük kazandırılamamıştır. Dolayısıyla içinden çıkabildiğim soru galiba şunları kapsıyor: Kat malikleri kurul kararının geçersizliğinin iddia edilmesi halinde 8 bin TL’lik kesin karar sınırı uygulanır mı? Divan kurulunun imzaladığı toplantı tutanağı halen geçerli kabul ediliyor mu? Bugünlük okuyucumun sorusunu mutad olduğu üzere bu nedenle yukarı alamadan bir açıklama yapma ihtiyacı duydum.
Zira bugüne kadar 20 ayrı mektubu bir araya getirme ve böylece konuları bir araya getirme ihtiyacı doğmamıştı, ilk defa oluyor. Ben yukarıda özetlemeye çalıştığım şu iki hususa bir bakayım. Bir toplantının iptali talepli açılan davada 8 bin TL’lik kesinlik sınırına bakılmaz. Alacak talepli davalarda veya talebin para ile ilgisi olan davalarda 8 bin TL’lik kesin karar durumu söz konusudur ancak iptal veya yokluğunun tespiti talepli davalarda böyle bir sınır yoktur.
***
Divanın imza yetkisine gelince; birkaç defa tekrar ettim, bizim Kat Mülkiyeti Kanunu’muzda 32’nci maddede diyor ki: “Kat malikleri kurulu kararı (1) den başlayıp sırayla giden sayfa numaraları taşıyan her sayfası noter mührü ile tasdikli bir deftere yazılarak toplantıda bulunan bütün kat maliklerince imzalanır. Karara aykırı oy verenler bu aykırılığın sebebini belirterek imza koyarlar.”
***
Cümlenin kuruluşuna bakarsak bu bir amir hükümdür. Amir hüküm olarak kurulmasının nedeni de kat malikleri kurulunun bir amatör kurul olması, toplantı sonunda kararların yazılışını görerek bir nevi denetleme imkanına sahip olması, gerektiğinde muhalefet şerhi yazma imkanına sahip olmasıdır. Dikkat ederseniz, yazılan kararları okuyup denetlemekten söz ediyorum. Zira divana imza yetkisi verilen şirket veya kooperatif toplantılarında hükümet komiseri bulunur, toplantıyı denetler. Bu halde de divan resmen denetlenmiş kararları imzalar.
Ancak kat mülkiyeti ile ilgili toplantıda denetleme mekanizması yoktur. Hükümet komiseri yoktur, dolayısıyla kararı imzalayacak olan vatandaş okur, denetler ve imzalar. Divana yetki verir, vatandaşı devre dışı bırakırsanız, divan bildiğini yazar, sonra size karşı kullanır. İşte bunun için kat mülkiyetinde divana yetki verilir de kararları divan imzalarsa BANA göre geçersizdir. Son yıllarda bir Yargıtay kararında geçerliliğine dair karar gördüm ve bu kararı da eleştirmiştim. Görüşümde halen ısrarcıyım, kat mülkiyetinde divana imza yetkisi verilmez.
