Son günlerde hayvanlara karşı canice davranışlara tanık oluyoruz. Hepsi birer cinayet. Ancak hiçbiri yaşama hakkı olan bir “CAN” olarak kabul edilmiyor. Bir kısım hayvan için azıcık bir ceza sanki var gibi. O bir kısım can, sahipli hayvanlardır. Yasanın cümlesi şöyle: “Bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldüren kişi altı aydan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Hayvanlara cinsel saldırıda bulunan veya tecavüz eden kişi altı aydan üç yıla kadar hapis ve 100 günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılır. 14’üncü maddenin birinci fıkrasının (m) bendinde (hayvanlara işkence yapmak veya acımasız ve zalimce muamelede bulunmak) düzenlenen yasağa aykırı davranmak suretiyle bir ev hayvanına veya evcil hayvana işkence eden veya acımasız ve zalimce muamelede bulunan kişi altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Dikkat edilirse hapis cezası verilmesi için öldürülen veya işkence yapılan hayvan bir ev hayvanı olacak. Sahipsiz hayvan bu tarifte yok. Ev hayvanının tarifi şu: “İnsan tarafından kültüre alınmış ve eğitilmiş hayvan.” Peki diğer hayvanlar için niye hapis cezası yok? Onlar da can değil mi? Onların da yaşamaya hakkı yok mu? Bu tarife göre yok. Onlar için tarif şu: “Barınacak yeri olmayan veya sahibinin ya da koruyucusunun ev ve arazisinin sınırları dışında bulunan ve herhangi bir sahip veya koruyucunun kontrolü ya da doğrudan denetimi altında bulunmayan evcil hayvan.” Yani sahipsiz hayvan. Peki bunlara karşı işlenen suçlarda durum ne? Üç kuruş para cezası. Peki bahçede dolaşıp dururken “Canım çekti” deyip o güzelim tavuğu yatırıp boğazlayan birine hiç ceza verildiğini gördünüz mü? Yasa diyor ki “hayvanların kesiminin ehliyetli kişilerce yapılması sağlanır.”
Hiç elinin altındaki tavuğu, koyunu kesenin ehliyetli olup olmadığına bakıldı mı? Üstelik altı ay hapis cezası alan da hapiste yatmaz. Neticede halen hayvan, yani bir canlının katliamını önleyecek mahiyette bir tedbirimiz ne yazık ki yok. Bu hayvan tabir ettiğimiz gurup birer candır. Bırakın acı çektirmeyi, acı çeken varsa önlem almak, tedavi etmek görevimiz iken dilediğin gibi öldürüp bir de karşısında gururlanmak hak olarak nitelenmektedir. Çünkü yasal önlemimiz yoktur. Bu konuda eğitimimiz eksiktir. Bu çağda sahipli-sahipsiz ayrımını bırakıp, bu hayvanların da yaşama hakkı olduğunu kabul edecek yasalara ihtiyacımız vardır.