Onların hepsi birer canlı

Üç gün önce bir kişinin sokak kedilerine nasıl tekme tokat saldırdığını ve hayvanları öldüresiye dövdüğünü haber kanallarında izledik. Sonuç ne olmuş, bu kişiye beş ay hapis cezası verilmiş. Peki şimdi bu kişi beş ay hapis yatacak mı? Hayır yatmayacak, üstelik beş ay yatsa ne olur? Çıkınca bu davranışından vaz geçecek mi? Hayır geçmeyecek çünkü aldığı ceza kendisi ve aynı suçu işleyecek olanlara örnek olacak, caydırıcı olacak bir ceza değil. O halde bu yasa bu konuda bir işe yaradı mı? Verilen ceza neye göre verildi?
* * *
Ülkemizde Hayvanları Koruma Kanunu diye bir kanun var, 5199 sayılı Kanun. Buna göre; Madde 4 a) Bütün hayvanlar eşit doğar ve bu kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir. 14’üncü maddenin birinci fıkrasının (m) bendinde düzenlenen yasağa aykırı davranmak suretiyle bir ev hayvanına veya evcil hayvana işkence eden veya acımasız ve zalimce muamelede bulunan kişi altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (14/1-m Hayvanlara işkence yapmak veya acımasız ve zalimce muamelede bulunmak). Sahibi tarafından işlenen suçlar da dahil olmak üzere bu maddede belirtilen suçların işlenmesi halinde soruşturma yapılması Tarım ve Orman Bakanlığı’nın il veya ilçe müdürlükleri tarafından cumhuriyet başsavcılığına yazılı başvuruda bulunulmasına bağlıdır. Bu başvuru muhakeme şartı niteliğindedir.
* * *
Peki hayvanlar da yaşama hakkına sahip ise yaşamını yok eden birinin caydırıcı bir cezaya çarptırılması gerekmiyor mu? Bu yasada para cezasına ağırlık verilmiş, mesele bir canlıyı öldürmek veya işkence etmek para verince bertaraf edilen bir husus mudur? Üstelik şikayet edecek kimseler bile sınırlı, öyle herkesin şikayeti de kabul edilmiyor. Yani hayvan deyip geçtiğimiz canlılar gereği gibi korunmuyor. Madem ki onların da yaşam hakkı var o halde gereği gibi korunmalılar, yani onların da bir can olduğu, onların da yaşam hakkı bulunduğu, onların da acı çektiği, onların da bizlerle birlikte olması gerektiği kabul edildikten sonra cezalar da caydırıcı olmalı. Son günlerde işyeri önlerinde kedi maması ve su kutusu görüyorum onlara teşekkürü bir borç biliyorum. Hele Şenol beye, öyle teşekkür ediyorum ki kendisi taksi durağında baktığı kedilere özel mamalarla beslediği gibi markalı damacana suyu veriyor.