Toplumun ruh hali düşünülmeli

“Uzaklaştırma kararı bitti, bir gün sonra eşini vurdu.” “Kıskanç koca, üvey ağabeyi ile karısını öldürdü.”

Bunlar artık günlük haber oldu. Bir zamanlar bir dava görüldü. erkek, karısını öldürmüştü. Cinayetin nedeni olarak ileri sürdüğü husus şuydu; “Rüyamda karımın beni aldattığını gördüm, uyanınca öldürdüm.” Bu anlatımım bir şaka değil, gerçek bir cinayet davasındaki beyandır. Bu iş bu kadar kolay mı?

Evet, benim çok üzerinde durduğum olay filmler ve dizi filmler. Acaba herkesin belinden silah çıkarıp ortalama 14 mermi alan bir tabancadan neredeyse elli defa ateş edip önüne geleni öldürme sahneleri, her türlü şiddet sahneleri, çatık kaşlarla kindar bakışların ekranı kaplaması, tekme tokatın tabii bir davranış olduğu şeklinde gösteriler, toplumun, özellikle de gençlerin davranışlarını olumsuz etkilemiyor mu?

* * * * *

Bu gösteriler gerçeklerden ve sosyal bilinçten uzak olarak sırf üç beş kuruş fazla para kazanma amacı ile yapılıyor ama toplumu olumsuz etkiliyor. Mesela hâlâ kabul ettiremediğim bir husustan söz edeyim. Yine bu filmlerde mahkeme sahnesinde hâlâ hakimin elinde bir tokmak var, kürsüye vurup duruyor. Ya Türk yargılamasında hakimin elinde tokmak yok! O sistem Amerika’da. Bir başka örnek; yine mahkeme sahnesinde hukuk hakimi yargılama yapıyor, cüppesinin yakası kırmızı. Kırmızı yaka ceza hakiminin. Veya ceza mahkemesi sahnesi hakimin yakası yeşil. Oysa yeşil hukuk hakiminin yakası, ceza hakiminin kırmızı olacak.

* * * * *

Bütün bunları niye yazdım? Yani basit hususlara hiç önem vermeden toplumun ruh hali düşünülmeden ve basit incelemeler bile yapılmadan çekilen sahneler toplumun huzurunu olumsuz etkiliyor. Bu işi yaparken geniş düşünmek, toplumun ruh halini bozmamak üzere iş yapmak, mesela mahkeme sahnesi mi çekilecek bir bilene danışmak, toplumun ruh halini olumsuz etkilememek için uygun senaryo seçmek şart olmuştur. Ben bir hukukçu olarak hukuk konusunda örnek verip tavsiyede bulundum. Sair meslek dalları için de bilen kişilere danışarak iş yapmak artık şart olmalıdır. Her ihtilafta çözüm karşındakini öldürmek değildir.