Hamileyken botoks yaptırılır mı?

Kadınların nesiller boyu gelişerek büyüyen güzellik ve beğenilme ihtiyacı hiç gebelik döneminde dizginlenir mi?

Asla!

Hatta inişli çıkışlı hormon seviyeleri yüzünden bu dönemde güzellik konusunda kadınlar yanlış kararlar almaya da çok meyillidir.

Saç kestirmenin bebeğin ömrünü kısaltacağını düşündüren tabuları yıkamamış zihniyetlere kulak tıkayabilirseniz, aslında hayatınızın en keyifli döneminde olduğunuzu fark edebilirsiniz. Bence yapmanız gereken ilk şey hurafelere değil, mantıklı olan fikirlerle adım atmanız. Hamilelikte kan akışı artacağı için cildiniz normalden daha parlak ve canlı görünecektir, cilt aşamasını hiç düşünmeyelim. Saç boyatmak içinse hekimin izin vereceği haftayı beklemek gerekiyor. Ama hedefi büyütmeye bir kez alışmış metropol kadınları, güzelleşmek için artık kuaför uygulamalarından çok daha fazlasını istiyor.

Peki ama medikal girişimler hamilelik döneminde yapılır mı?

Kırışıksız ve pürüzsüz bir cilde giden yol hiç şüphesiz botokstan geçiyor. Mezoterapi enjeksiyonları ile cilde en derinden nem, vitamin ve elastin sağlamak da mümkün. Dolgunun sadece 1 cc uygulaması bile küçük illüzyonlar için yeterli.

Tüm bu işlemlerin gebelik döneminde yapılmamasına dair bilimsel bir çalışma olmasa da, gebelik döneminde bence bunların tümünden uzak durmak akıllıca olacaktır.

Evet etkisi ya da zararı kesinlik kazanmamış bile olsa, gebelik her konuda titiz ve dikkatli olunması gereken bir süreç. Birçok hekim konserve gıdaları, paketli ürünleri, granül kahveyi bile gebelikte yasaklarken sizin gebelik döneminiz içinde bu işlemleri yaptırmanız pek doğru bir zamanlama olmayacaktır. Üzülmeyin, siz de bu sayede para biriktirme şansı yakalayacaksınız :)

Her durumu avantaja çevirmeyi bilmek!

İşte bu benim en uftalıkla yaptığım şeylerden biri bence: Her durumu ya da dönemi bir şekilde kendi avantajıma çevirmeyi başarabiliyorum.

Gebelik döneminde saç boyatmak istemediğim için saçlarım tam 9 ay hiç işlem görmeden ve yıpranmadan güçlenmiş olacak. İşlenmiş gıdalardan, konservelerden ve paketli ürünlerden uzak kalmak bir süre sonra bünyemden sağlıklı beslenme bağımlılığı oluşturmaya başladı. Önceden ani krizler için çantamdan eksik etmediğim peynirli kraker yerine şu an armut ve badem taşıyorum.

Folik asit ve alınan çok çeşitli vitaminler saç ve tırnaklar için müthiş destekleyici oluyor. Önceden sağlıksız ve kısa olduğu için protez tırnak ve jel manikür yaptırarak daha da sağlıksız hale getirdiğim tırnaklarım yıllar sonra nihayet gebelik döneminde eski sertliğine ve sağlamlığına kavuştu.

Çatlak kremi gerekli mi?

Olmazsa olmaz bir gündeme daha değinmeden bu yazıyı bitirmemek gerek. Şu çatlak kremi mevzusu gerçekten sömürülmeye çok açık bir konu. Kozmetik marketlere gidiyorum, gebelik dönemine özel çatlak kremi 149 TL. İçeriğine bakıyorum badem yağı, kakao yağı, susam yağı ve gliserin var. Bu yağları tek başına alıp karıştırsam daha ucuza geliyor.

Bir kere şu gerçeği unutmayın: Çatlayacak olan cilt ne yazık ki her durumda çatlıyor. Cildiniz yeterince esnek değilse ve aldığınız kilo çok fazlaysa eliniz mahkum çatlayacaksınız, yapacak bir şey yok. Sizin elinizden gelen cildinizi her daim olabildiğince nemli tutarak bunu en aza indirmeye çalışmak. Sağlıklı beslenip kontrollü kilo alarak da bunu azaltmak mümkün. Ama unutmayın ki bir kere çatlak oluştuysa, onu eski haline getirmenin bir imkanı yok.

Çatlak kremi tuzağına elbette ki düşmedim. Aktardan aldığım badem yağı ve susam yağını fısfıslı şişeye koyup onu kullanıyorum. İstersem bazen saçlarıma da sürüyorum. Kakao yağı ve tabii ki hayatımın vazgeçilmez ürünü hindistan cevizi yağı da bu dönemde gerçek bir kurtarıcı.

Hindistan cevizi yağı ve kakao yağını iyi ve kaliteli bir yerden aldıysanız, size sıvı formda değil margarin gibi katı formda verecekler. Bu yüzden bu ikisini fısfıslı şileye koymak mümkün değil. Kavanozdan az miktarda avucunuza alınca vücut ısınız ile hemen eriyor zaten, ve inanın muhteşem kokuyor.

Hatta benim Türk kahvesine bile çok az kakao yağı ekleyerek içmişliğim var!