“İyi yaşam” yeni bir akım mı?

Markette alışveriş yaparken göz ucuyla insanların ne aldıklarına bakıyorum. Sebzeler, salata malzemeleri, proteini yüksek sporcu gıdaları…

Mağazaların bir kısmı reyonlarında artık spor giysiler için de yer açtı. Hatta birçok marka sadece spor yaparken giyilmesi için özel koleksiyonlar hazırladı.

Teknolojik aletlerde yaktığımız kaloriler, attığımız adımlar daha çok önemsenmeye başladı. Egzersiz videoları hatrı sayılır oranda izlenmeler aldı ve diyet takip aplikasyonları giderek popülerleşerek daha çok kişinin telefonunda kullanılır oldu.

Restoranlarda menülerin arka sayfaları artık tamamen diyet ve sağlıklı alternatiflere ait. Birçok restoran ya da kafe zinciri düşük kalorili sağlıklı alternatifleri de sıklıkla müşterilerine servis ediyor.

Günlük su tüketimini arttırmak için piyasada artık şık ve dekoratif şişeler, termoslar çok daha fazla yer alıyor.

Kahve zinciri dükkanlarında meyve salataları, chia tohumlu yoğurtlu ara öğünleri ve çiğ kuruyemişleri bulabilmek mümkün.

Gelelim işin sosyal medya kısmına. Sağlıklı yemekler, sporda atılan terler, hergün akıllı telefonlardaki sayaçlarda yakılan kaloriler sıkça kişisel hesaplarımızda paylaşılıyor.

Peki sizce İyi Yaşam bir süre sonra sıkılacağımız yeni bir akım mı?

Hadi daha iyimser olalım, artık bilinçleniyoruz ve kendimize daha iyi bakalım istiyoruz. Ancak dört bir yanımız beton içindeyken ve ani görülen hava değişimleri ile doğa betonlaşmaya karşı tavrını gösterirken bu iyi yaşam akımının neresinden yakalayabileceğiz?

Çiftçilerimiz yabancı tohum ile üretime zorlanırken, tarım olarak kendi kendimizi bile doyuramaz bir haldeyken sizce marketten satın aldığımız yeşil yapraklar gerçekten sağlıklı mı?

Kilo vermek için çaba vermek inanın takdir edici. Ancak kilo vermek için sadece sevdiğiniz ünlüler tavsiye etti diye içinde toksik madde bulunan çayları sorgusuz sualsizce tükettiğimizde gerçekten sağlıklı oluyor muyuz?

Ayaklarımız toprağa hiç değmeden dinlenebilir miyiz?

Günümüzün kaç saatini akıllı telefonunuz çalıyor? Ona harcadığımız zamanı çocuklarımızdan, sevgilimizden ve kendimizden çaldığımızı biliyor muyuz?

Klimalı ofislerde ya da ferah AVM’lerde sizce fazlaca elektomanyetik alana maruz kalmış oluyor muyuz?

Marketten satın alıp masumca yediğimiz yoğurdun bozulmaması için içeriğinde ne kadar kimyasal koruyucu var hiç araştırdık mı?

Detox içeceklerimiz ya da suyumuz plastiğin içinde sizce güvende mi?

Daha çok kalori yakmak için yürüyüşe çıktığımız yerler sürekli trafiğin akmakta olduğu alanlar olduğu için sizce hareket etmek isterken fazlaca egzoz solumuş olmuyor muyuz?

Evet iyi yaşam kesinlikle çağımızın yeni akımı, ancak bunun için daha çok yolumuz olduğunu düşünüyorum…