İrem Derici 90'lar cover albümü yapacakmış. Çok kötü bir fikir. Bunun birkaç nedeni var. Birincisi sosyolojik gerçekler. Bir `onyıl' popüler kültürde aradan 10 yıl geçtkten sonra hatırlanır, yükselir ve bu nostalji yine on yıl içinde sona erer. Bakın 2000'lerde 80'ler, 2010'larda 90'lar modaydı. Seneye 2000'leri hasretle anmaya başlayıp o yılların şarkılarını dinleyeceğiz.
İkincisi ise müzikolojik gerçekler. 90'larla coşan kitle, gençlik ve çocukluklarında o şarkılar akıllarına kazındıkları için o yılları kucakladı. Ama o şarkılar orijinal halleriyle iş yaptı hep. Bakın Emel'in `Hovarda'sı, Yonca Evcimik'in İrem Derici ve Gökçe ile dirilttiği `Kendine Gel' çok mu iş yaptı? Modern meyhanelerde hala orijinal versiyonları çalıyor.
İrem Derici şimdi güzelim şarkıları alıp uzay çağı pop alt yapılarını döşeyecek. Ama ne biz 30-40 yaş aralığındakilere ne de esas kitlesi olan 20'liklere yaranabilecek. Zaten 90'lar Türkçe popun suyu çıkmadı mı Allah aşkına?
İrem Derici illa o yıllara dönmek istiyorsa hala yapılmayan şöyle bir şey kaldı: Dönemin `All That She Wants', `What is Love' gibi yabancı pop klasiklerine Türkçe söz yazdırıp onları söylesin. Belki bu konsept biraz tutulur.
GURME LEZZETLER
Abdi İpekçi'deki Nish Palas'ın terası kısa bir süre önce meyhane oldu. Tiraje adıyla kapılarını açan mekan öncelikle manzarasıyla dikkat çekiyor. Nişantaşı'nda Boğaz'ı gören restoran sayısı pek fazla olmadığından önemli bir detay.
Mavi kare desenli örtülü masalar, hafif bir Türkçe müzik, duvardaki minyatür tablolar hoş ve kaliteli bir meyhane ortamı oluşturuyor. Şef Bahadır Abdul'un klasik lezzetleri modern bir şekilde yorumladığı menüsü ise bu şahane ambiyansı lezzetli yemeklerle tamamlıyor.
Mezelerin hepsi çok güzeldi. Özellikle Girit ezmesi ve süzme yoğurt kullanılan her tabak öne çıkıyor. Sakatat sevmeyenlere bile burada yediğim ciğeri, kokoreci tavsiye ediyorum. İkisi de çok özel. Enginar kalbi, sotelenmiş Ege otları, ılık ahtapot salatası, Boşnak böreği, Tiraje'ye ikinci kez gitmek için harika nedenler.
Kısacası,Tiraje Teras, meyhane kültürünü, ortalamanın çok üstünde mezelerle bir seviye daha yukarı taşıyor.
BURGEROOM
Son yıllarda bizdeki hamburgerciler standartlarını çok yükseltti. Filmlerde gördüğümüz Amerikan burgerlerini biz de yemeye başladık. Yeni nesil burgercilere bayılıyorum.
Beşiktaş'taki Burgeroom da bunlardan biri. Lezzeti ve uygun fiyatlarıyla dikkat çekiyor. Özellikle Room Burger çok başarılı. Artık moda olduğu üzere burada da servisiniz siyah eldivenle geliyor. Böylece eliniz kirlenmeden burgerinizi, patates kızartmanızı yiyebiliyorsunuz.
MÜZİKLİ GECELER
Nisan şehirde müzik açısından bereketli bir ay. Her hafta sonu DJ performansları, konserler var.
Taksim’de RX adıyla bir elektronik müzik kulübüne dönüşen Roxy’de haftaya Cuma Big Burn Nights Kapsamında techno-house DJ’i Radio Slave gençleri coşturacak. 13 Nisan Cumartesi ise Verboten partisinde Teenage Mutants çalacak.
Yine bu gece Harbiye’deki Klein’da ‘2 Years of Jetlag’ partisinde Norveçli Djuma Soundsystem, Zorlu PSM Studio’da İngiliz Dj Rebekah çalıyor. 12 Nisan Cuma Zorlu PSm Turkcell Sahnesi’nde Minifesto serisi dahilinde Acid Pauli var.