Aynı değiliz

Hepimizi derinden etkileyen deprem felaketi nedeniyle ara verdiğim yazılarıma üç hafta sonra tekrar başlıyorum. Bu süreç hepimizi farklı yerlere savurdu. Güçlü olmak zorundaydık, çabuk toparlandık belki ama ruhsal durumumuz eskiye dönmemek üzere değişti. Neler yapabileceğimizi görüp bir nebze teselli bulduk, umutlandık. Neleri yapamadığımızı görüp bazen ağladık bazen öfkelendik.

Şu gerçek ki hiçbirimiz aynı değiliz. İşimiz gereği bu dönemde ünlüleri takip ettik. Kim ne yaptı, neler söyledi sizlere ulaştırmaya çalıştık. 2021 yazındaki orman yangınlarında canla başla çalışan Demet Akalın bu kez sosyal medyada ön safhalardaydı. Tüm mesaisini buna ayırmışken bir yandan eleştirilere de laf yetiştirmeyi ihmal etmedi. Konuyu şu yüzden Akalın’a getirdim; en son dedi ki “Neredesin diye şimdi sormayacağız da ne zaman soracağız? Hâlâ uyuyanlar var”. Bu haklı isyanı nüfuzunu, şöhretini, etkisini kullanmayı seçmeyen ünlülere yapmıştı aslında.

ÖRNEK OLDULAR

Birçok meşhur isim bu tepkiden korktuğundan ilk günlerden itibaren yaptığı çalışmaların gözden kaçmaması için uğraştı bir yandan. Sosyal medyada paylaştı, çevredeki vatandaşların kendilerini çekmesine ses çıkarmadılar. Bana sorarsanız bunda etik olarak hiçbir sorun yok.

Çünkü ünlü örnek olur. Eminim giysi toplayan, koli taşıyan, yemek yapan ünlüleri gören birçok kişi yardım merkezlerine koşup gönüllü olmuştur. Ayrıca öyle bir dönemden geçiyoruz ki “Sosyal medyada yoksa yaşanmamıştır” bir yaşam mottosuna dönüşmüş durumda. Ünlü ya da değil, elini taşın altına koyan herkese teşekkürler. Bir işin ucundan tutmayanların da canı sağ olsun.

MÜZİK İYİLEŞTİRİR

Normalleşme, anormalleşme tartışmalarına hiç girmeyeceğim. Çünkü yeni normalimiz zaten o hatırladığınız lay lay lom yaşam tarzı değil. İşimize gücümüze dönüyoruz ama aklımız afet bölgesinde. Sokaktaki insanlarda, çadırlarda üşüyen kardeşlerimizde, kimsesiz kalan çocuklarımızda. Herkes hayatta kalmak için kendi işini yaparken müzikli mekanlar haftalardır kapalı.

Buralardan ekmek yiyen binlerce çalışanın da ailesi, çocukları var. Onları da düşünmek zorundayız. Ayrıca müzik insanları birleştirir, moral verir, dayanma gücünü arttırır. Müzik de bir tedavidir. Artık canlı müzik akşamları da yavaş yavaş başlıyor. Seçil Gür bu cuma Two Kuruçeşme’de sahne alacak. Ben şahsen orada olacağım. Hüzünlü geçeceğini bilsem de kendimi iyi hissedeceğime eminim. Siz de müziğe küsmeyin. Aksine kucaklayın. Müzik iyileştirir.

ALTIN TAVSİYELER

Birçok uluslararası moda gösterisi ve güzellik yarışması düzenleyen, ‘Doya Doya Moda’ programında yarışmacılara stil öğreten Banu Noyan’ın ‘Biraz Söz Dinle’ kitabı geçti elime. Şöyle bir bakayım dedim ama bırakamadım. Adından da anlaşılacağı üzere kendi yaşam deneyimlerinden yola çıkarak altın değerinde tavsiyeler veren Noyan, anne olmasının da etkisiyle bazen parmak da sallamıyor değil!

Ama olsun, bunu bizim iyiliğimiz için yapıyor... İlişkilerden iş hayatına, kadın duruşundan bireysel gelişime kadar geniş bir konu yelpazesi var kitapta. Bazen anekdotlar bazen Noyan’ın kendi yaşamından kesitlerle her sayfada ayrı bir ders alıyoruz. Yazar bildiği konuları yazdığı için uzmanlığından ödün vermeden, kesin çizgilerle aktarıyor mesajını. Bu keskinlik hiçbir sınırı kendilerine uygun görmeyen Z kuşağının umursamayacağı bir tarz olsa da birazcık hayat tecrübesine sahip herkes kitabın her satırını onaylayacak, hatta birçok cümlenin altını çizecektir.

Bilgeliği anlamak, takdir etmek için sizde de kırıntı şeklinde bile olsa biraz bulunması gerekir. Bu nedenle Banu Noyan’ın tavsiyelerini biraz olsun anlamlı buluyorsanız hayatı tanıyan birisiniz demektir. Özellikle gençlere bu kitabı şiddetle tavsiye ediyorum. Hem de her yıl yeniden okumalarını. Çünkü Noyan’ın sözlerini yaş aldıkça daha iyi anladığınızı fark edeceksiniz.