Vodafone 40. İstanbul Maratonu’nda o kadar çok kişi koştuğu için bağış istedi ki hangisine para vereceğimizi şaşırdık. İşin komiği topladığı miktar çerez parası olmayan holding sahipleri bile paralı koşuya çıktı.
Merak ettiğim birkaç şey vardı, bağış için gücü olan biri neden para vermek için birinin koşmasını bekliyor? Neden koşana para veriyoruz; bu kişiler vakitlerini bir hayır kuruluşunda gönüllü çalışmak için harcasa, biz bunu yaptığı için bağışta bulunsak daha mantıklı değil mi?
Adım Adım Derneği’nin kurucularından Itır Erhart diyor ki “Koşucuyu sevdiğin, onun koşarak gösterdiği çabayı gördüğün için bağış yapıyorsun. Çoğu zaman ne için koştuğuyla ilgilenmiyorsun bile. Bu yüzden koşucu sadece tanıdıklarından bağış talep etmeli”. İkna oldunuz mu?
TAKILANLAR
■ Aleyna Tilki’nin pijamayla sokakta gezme hakkında üzerimize felsefe fışkırttığı şu günlerde Maslak Esnaf’ta pazarları eşofmanlı geceler yapılmaya başladı. Modern meyhaneden sonra sportif meyhane modası başlayacak sanırım.
■ Murat Yıldırım’ın eşi İman El Bani ile çektiği, “Çok şükür iyi kazanıyoruz” dediği kap kacak reklamını izledim. GQ Ödülleri’nde keşke ‘Yılın En İtici Çifti’ kategorisi olsa diye geçirdim içimden. Kimseye kaptırmazlardı.
■ Şarkıcı Jabbar Cumartesi Postası’na verdiği röportajda “Babamın marangozhanesinde ahşapla uğraşmayı çok severdim. Ağaç sevgim o zamanlardan gelir ve büyüktür” demiş. Tahta sevgisiyle karıştırıyor olsa gerek. Zira ben canlı ağaçla çalışan marangoz görmedim.
■ Taksim-People sahnesinden tanıdığımız Selen Servi bu cuma Anadolu yakasında. Fenerbahçe’deki ‘Mekan Kalamış’ta akustik bir konser verecek olan Selen Servi’nin, bilenler bilir, sahnesi müthiştir.
CEMİYETİN SEÇİMİ
Changa efsanesi yeme içme dünyasında yıllarca bir efsaneydi. 2016’da kapanan Changa’nın son şefi Pınar Taşdemir eski müdavimlerini Yeniköy’de açtığı Araka’da topluyor.
Pınar, semtin şeker evlerinden birini, betonunu, sıvasını elleriyle yaparak açmış burayı. Masalarda sık sık cemiyet sayfalarından tanıdığınız isimleri, iş insanlarını ve birçok ünlüyü görmek mümkün.
Birkaç haftada bir değişiklikler yapılan menüde esas olarak Pınar’ın pazardan bulduğu, mevsim sebzeleri ağırlıklı. Pancar, kereviz, salatalık gibi basit malzemelerin usta ellerde nasıl birer lezzet şaheserine dönüşebileceğini görmek insanı şaşırtıyor.
Yemekler tablo gibi güzel göründüğü kadar müthiş lezzetli ve hoş kokulu. Yakında meşhur yabancı dergiler tarafından listelere falan sokulacağı kesin.
GALİBA...
Galiba 4 milyon dolarlık ‘Deliler’ filminde bütçenin çoğu göz kalemine gitmiş. Büyük oranda erkek oyuncuların yer aldığı filmde herkesin göz çevresi pandalar gibi simsiyah. Demek ki bir dönem popüler olan ‘rakun göz’ modası geri döndü.
Not: Yeni köşe fotoğrafımı çeken, fotoğraf sanatçısı Fatih Demir’e teşekkürler.