Geçen Çarşamba Nur Yerlitaş’ın ölüm yıldönümüydü. Eski arkadaşlarından sosyal medyada ananlar da oldu, tamamen unutanlar da. Benim için ölene kadar aklımdan çıkmayacak bir magazin figürü. 2008’de OK! dergisinde çalışmaya başladığımda ilk röportajımı kendisiyle yapmıştım. Yeni yeni meşhur olmaya başlayan Nur Yerlitaş o kadar hızlı iniş çıkışlar yaşıyordu ki güle oynaya bir anısını anlatırken birden hüzünlenip acıklı bir türkü söylemeye başlıyordu. Sonra da yardımcısına seslenip “Kızım getir benim haplarımı” diyordu.
KENDİYLE BARIŞIKTI
Türkan Şoray’a benzediğini, sesinin güzel olduğunu tekrarladı röportaj boyunca. Bir yandan da “Vitrinde bir elbise beğenirsem iki tane satın alır birleştirerek giyerim” diyecek kadar kendiyle barışık ve espriliydi. Gerçekten kendisini bir buçuk saat boyunca ağzım açık dinledim. Müthiş bir TV karakterine dönüşmesi de çok gecikmedi zaten. Kendine has karizmasını çok iyi kullanarak bizleri kendisine hayran bıraktı. Zeki, esprili ve çılgın biriydi. Kendisi de herhalde böyle hatırlanmak isterdi...
MUNGAN ŞARKILARI
Turkcell Vadi Açıkhava’da 23 Eylül’de Murathan Mungan Şarkıları konseri olacağı haberi geldi. Şarkıları Ceylan Ertem ve Demet Sağıroğlu söyleyecek. Kadronun üçüncü sesi ise Damla Sönmez! Meğerse oyuncu olarak bildiğimiz Sönmez çok güzel şarkı söylüyormuş. Uraz Kaygılaroğlu’nun adı da konuk olarak geçiyor. Doğrusu merakla bekliyorum. Eminim birçok kişi de aynı merak içindedir. Ancak Murathan Mungan’ın albümlerinde şarkıları seslendiren isimlerden birkaçı olsaydı keşke. Bana biraz zayıf geldi kadro.
ARNAVUTKÖY’DEKİ İTALYA
İstanbul’da çok iyi İtalyan lokantaları var. Çoğunun başında da ülkemize yerleşmiş İtalyan bir şef bulunuyor. Artık 10’uncu senesini kutlayan Arnavutköy’deki Antica Locanda, Şef Gian Carlo Talerico’nun restoranı. Semtin en güzel sokaklarından birinde yüksek tavanı, şık ve sade dekorasyonu, serin bahçesiyle dikkat çekiyor. Antica’nın iddiası geleneksel İtalyan yemeklerini aynı lezzette sunmak.
Deneme şansı bulduğum birkaç yemekten bahsedeceğim. Pizza konusunda 10 üzerinden 10 verdim. İnce ve çıtır hamuru ve üzerindeki malzeme kalitesiyle gerçekten beni İtalya’ya götürdü. Trüf mantarlı makarnayla yoldan çıkabilirsiniz. O kadar iyi. Ayrıca ucuz trüf yağı değil gerçek trüf mantarı kullanıyorlar. İtalyan mutfağı sadece pizza ve spagettiden ibaret değil. Seçtiğimiz üçüncü tabak da müthiş bir antrikottu. Kapanışı da maskarpon dondurmasıyla yaptık. Efsane dersem abartmış sayılmam.
GREY’İN DÖNÜŞÜ
Nişantaşı’ndaki Grey, pandemi nedeniyle uzun süredir kapalıydı. Bu arada tadilata da girdi ve geçen çarşamba açıldı. Ve açıldıktan sonraki ilk müşterisi ben oldum! Erken bir saat olmasına rağmen bizden sonra art arda üç masa “Aaa açılmış” diyerek gelen konuklar tarafından dolduruldu. Grey’in Vadistanbul ve Cihangir şubelerinde de kendi müdavimleri var. Nişantaşı’ndaki kitlesi de o kadar sadıkmış ki aylar sonra bile unutmamışlar. Grey’in menüsünde günün her saatine uygun şahane seçenekler var. Kahvaltısı ise pek meşhur. Klasik kahvaltı istemezseniz somonlu avokadolu ekmekler, poşe yumurtalar da seçenekleriniz arasında. Menüde kendinize göre mutlaka bir şey bulacaksınız.
BALIK TUTMA SPORU
Balık tutmanın da sporu olur muymuş demeyin. Varmış. Adına sportif balıkçılık deniyor. Açık deniz büyük balık avı kategorisinde düzenlenen ve 3 senedir yapılan DOST Didim 19-22 Ağustos tarihlerinde D-Marin Didim’de gerçekleşecek. Bitci. com ve D-Marin Didim Marina’nın ana sponsorluğundaki turnuvaya 25 tekne ve 200 yarışmacı katılıyor.
SINIRSIZ MEZE
Mecidiyeköy’deki Fairmont Quasar İstanbul’da bulunan Aila, şehrin en iyi meze restoranlarından biridir. Şef Emre İnanır’ın modern yorumlarla hazırladığı geleneksel mezeler gerçekten iyi fikirler ve şaşırtıcı lezzetler içeriyor. Aila’da bir tür happy hour başlıyor. Salıdan perşembeye 17.00-20.00 arası sınırsız meze fiyatı 195 TL. Bir kadeh içki de dahil. Valla güzel bir teklif.
İSTANBUL’DA TURİST OLMAK
Turistlik bu şehirde yapılacak en keyifli şey. Amerika’dan gelen bir misafirimle İstanbul’u çok iyi tanıttığını düşündüğüm birkaç mekan gezdik. Odak noktamız Boğaz manzarası ve iyi yemek oldu...
KARŞINIZDA TARİHİ YARIMADA
Sanırım İstanbul’un en güzel mekanları çoğunlukla otel teraslarında. Karaköy’deki JW Marriot’ın tepesindeki Sky Karaköy bence büyüleyici bir yer. Topkapı Sarayı’ndan birinci köprüye kadar kesintisiz bir manzara sunan Sky’da insanın içi açılıyor. Emre Ergani’nin imzasını taşıyan mekanın en güzel şeyi kokteylleri. Favorimiz ‘Who Is She’. Ama burada yemek yerseniz de pişman olmazsınız. Denediğimiz rizotto topları bir harikaydı.
MÜTHİŞ BİR DENEYİM
Sky’dan sonraki durağımız Cağaloğlu Hamamı oldu. Bu tarihi hamam bir spa kalitesinde hizmet veriyor. Ama bizi esas ilgilendiren kısmı bahçesindeki Lokanta 1741. Osman Yitgin’in İstanbul’a kazandırdığı bu müthiş mekan sadece atmosferiyle değil, yemekleriyle de uluslararası rehberlere girmeyi başardı. İşin güzel yanı eskiden çoğunlukla yabancı turistlere hizmet verirken, artık burayı Türkler de keşfetti.
O gece çok şık erkekler ve kadınlar 1741’de yemek yiyordu. 1741’in menüsü o kadar ince düşünülmüş, iyi planlanmış ve özenilmiş yemeklerle dolu ki. 12 aşamalı tadım menüsü dışında seçmeli yemekler de mevcut. Aldığımız tadım menüsünde bir tane bile boş yoktu.
Hepsi birbirinden iyi ve orijinal şeyler yedik. Dereotu yağında soğan turşusuyla ahtapot söğüş, Kars gravyeri ve tatlı patates kreması yatağında kuşkonmaz, mürekkebinde bebek kalamar, kefir kestirmesiyle servis edilen satır kuzu köfte aklımda kalan tatlar. O kadar doymuştuk ki tek bir ana yemek istedik ve o harika çipurayı paylaştık. Özel bir yemek deneyimi istiyorsanız, adresiniz 1741 olmalı. Rezervasyonsuz gitmeyin.
GÖKYÜZÜNDE YEMEK
Gümüşsuyu’ndaki CVK Park Bosphorus Hotel’in teras katı 1600 metrekare. Gökyüzüyle adeta birleşen bu katın tamamı Boğaz’ı görüyor. Buradaki İzaka Terrace’ın içinde Meze Mave adında bir meyhane, The Midd adında ocakbaşı ve suşi restoranı Hitode bulunuyor. İzaka Osmanlıcada tattırma, tattırılma, lezzet ve zevk hissettirme anlamına geliyor. Mekanda bir de bar ve lounge alanı, 2 adet de özel oda var. 10 kişi kapasiteli bu odalarda özel yemek ve kutlamalar düzenleniyor.
ESNEK MENÜ
İzaka’da hangi restorana oturursanız oturun, 3 menüden de sipariş verebiliyorsunuz. Yani biriniz meze balık rakı yaparken biriniz kebap sipariş verebilir, hatta o gece suşi de yiyebilirsiniz. Böylece masadaki herkes mutlu olabilir. Biz hem mezeleri hem de kebapları denedik. Şef Fırat Kılıç’ın önderliğinde hazırlanan yemekler sayesinde Amerikalı misafirime büyük hava attım!
ÖRNEK DAVRANIŞ
Türkiye’nin yüz yıllık gıda markası Şahin Sucukları, yaşanan orman yangınlarından sonra kendine yakışır bir harekette bulundu. Ağaçlandırma çalışmalarına destek vermek adına hazır olduğunu açıklayarak, yangınlarda zarar gören ormanlar için Tema Vakfı’na 10 bin fidan bağışladı. Umarım diğer şirketlere de örnek olur ve bu bağışlar katlanarak büyür.