Kadınların sosyal medyada siyah beyaz fotoğraflarını paylaşarak birbirlerini destekledikleri #challengeaccepted hareketinin hızı ve başarısı çok hoşuma gitti.
Tam “İnşallah erkekler burunlarını sokup onlar da başlamazlar” diyordum ki kadınların hiç de istemediği, ihtiyaç duymadığı bir erkek desteğinin gelmesi uzun sürmedi. Erkeklerin kadınlar hakkında konuşmaya çok meraklı olması kadınların yaşadığı her tür sorunun bir parçası aslında. Lütfen bir kez de erkekler kadınlar hakkında söz söylemesin, bu hakkı kendilerinde bulmasın.
Onları hediye, lütuf, çiçek gibi nesneleştiren, aslında derin anlamıyla “kadının erkeklere sunulduğu iması taşıyan” sözlerle nitelemesin. Annelere erkek evlatlarını eğitme konusunda çok iş düşüyor. Umarım bizim çocuklarımız kadınların erkeklerle eşit, aynı haklara sahip bireyler olduğu bir dünyada yaşar.
Sosyal mesafe iptal
Restoran ve kafelerin 24.00 sınırı kaldırılınca sektör oldukça hareketlendi. Mekanların birçoğu canlı müzik başta olmak üzere eski eğlence hallerine döndü. Restoranlarda masaları azaltıp aralarını açarak sosyal mesafeyi sağlamak mümkün.
Ancak iş ayağa kalkıp dans etmeye, istasyon masa denilen uzun standların etrafında ayakta durarak bir şeyler içmeye gelince o sosyal mesafe havaya uçuyor. Eski tas eski hamam. Ve gördüğüm kadarıyla da kimsenin umurunda değil. Öte yandan otel içlerindeki mekanlar da ayrı bir dünya. 24.00 sınırından önce de çoktan normale dönülmüştü oralarda.
Şimdi günahlarını almayalım, otel mekanları hijyene ve sosyal mesafe önlemlerine genelde aşırı önem veriyor. Sonuç olarak bir tarafta vur patlasın çal oynasın devam ederken diğer tarafta kulüplerin açılmasına hâlâ izin çıkmadı. Bu şartlarda çalışmaya devam edemeyeceğini açıklayan Tepebaşı’ndaki Klein Garten’ın ortaklarından İsmail Alper mekanını süresiz olarak kapattı. Sonra da şu açıklamayı yaptı:
Eşitlik ve adalet istiyoruz. Bu durum hak değil. Biz sadece ekmeğimizin derdindeyiz. Ya herkes kapanır ya herkes açılır.
Bu arada Çeşme ve Bodrum’dan da bol bol sosyal mesafe ihlal haberleri geliyor. Gün olmasın ki bir Instagram hikayesinde üst üste bir beach club’da eğlenen insanlar görmeyelim.
Önümüz malum bayram. Bu iki tatil beldesi belli ki dolup taşacak. İnşallah herkes kontrollü sosyal hayatın ne demek olduğunu ve riskleri anlar da ona göre bilinçli davranır.
İlk festival
Kulüpler kadar akıbeti merak edilen konu da festivallerdi. Size bol sahneli dev bir müzik organizasyonu haberi veremiyorum henüz ama eylülde bir kahve festivali gerçekleşecek.
Yedinci yılını kutlayan İstanbul Coffee Festival bu kez 17-20 Eylül tarihlerinde Kadıköy’deki Tepe Nautilus AVM’nin açık alanında düzenlenecek. Festivalde, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun açıkladığı kuralların aynen uygulanacağı söyleniyor. Yeni normalin ilk açık hava festivali bakalım nasıl olacak.
Sektöre destek
Gastronomi yazarı Cemre Torun’un derlediği, İstanbul Life dergisinin ‘Restoranlar Evde’ kitabı çıktı. Kitabın içinde 100’ün üzerinde mekanın şeflerinden özel yemek tarifleri bulunuyor.
Amaç ise yeme içme sektörüne destek olmak. 100 TL’ye satılan kitabın baskı ve gönderim maliyetlerinden sonra kalan gelirinin tamamı pandemiden zarar gören restoran çalışanları için kullanılıyor. Kitapta Neolokal’in Çerkez ördeğinden, Lucca’nın enginar ezmesine uzanan harika tarifler şahane fotoğraflarla sunulmuş.