Turizmciler, corona virüs tehdidi ortadan kalksa dahi turizmde uzun yıllar iyileşemeyecek yaralar açılacağı görüşünde. Turistlerin de popüler yurtdışı şehirlerinden, binlerce insanın kaldığı büyük otellerden, kalabalık turlardan uzak duracağı da düşünülüyor.
Onun yerine kamp, karavan, doğa sporları zirve yapacak. Doğa sporları mağaza zinciri SPX’in Genel Müdürü Orkun Olgar “Seyahat etmek bir ihtiyaç. Ancak insanlar eskisi kadar rahat olamayacaklar. Butik oteller, kişiye özel paketler gibi tatil seçeneklerine ilgi artacak. En çok artışı ise doğa turlarında ve macera sporlarında bekliyoruz” diyor.
Bu yaz dağlara tırmananlar, yamaç paraşütü, rüzgar sörfü yapanlar ve mavi suların derinliklerine dalanlar artacak. Beach’lerde dip dibe şezlonglarda güneşlenen tatilcilerin azalacağını söylemek için de müneccim olmaya gerek yok sanırım. Bizi çok ama çok ilginç bir yaz bekliyor.
Yasaksa yasak
Caddebostan sahilinde çimlerin üzerine sosyal mesafe daireleri çizildi. Başkalarıyla yakınlaşmamak için sahilde oturmak istiyorsanız dairelerin dışına çıkmayacaksınız. Güzel bir uygulama çünkü bizim insanımıza inisiyatif bırakmak pek işe yaramıyor. Ama yönlendirme yaparsanız, yasak koyarsanız o zaman sonuç alabiliyorsunuz. Bu yuvarlaklara umarım herkes uyar.
Life goes on
Yani hayat devam ediyor. Bu sözü aklıma getiren ise yeni açılan ‘LifeOn’ platformu oldu. ‘lifeonmag.com’ adresinden ulaşılabilen web sitesinde hayat teknoloji ile devam ediyor. Ama aklınıza RAM’lerden, anakartlardan, işlemci gücünden bahsedilen o teknoloji siteleri gelmesin.
Teknolojiyi hayatımıza yansıma şekilleri üzerinden değerlendiren LifeOn sade ve akıcı dili, herkesi ilgilendiren konuları ve şık tasarımıyla sizi içine çekiyor. Artık her gün yeni bir içerik var mı acaba diye önce bu siteye girip bakıyorum. Robot barmenlerden sanal gerçeklik gözlüklerine, en son akıllı telefon uygulamalarından geleceğe dair öngörülere kadar birçok ilginç konuyla karşılaştım. Hayat gerçekten teknoloji ile daha ilginç, daha eğlenceli.
Fenomenliğin şartları
Karantina sürecinde sosyal medyada daha çok vakit geçirince fenomen olmak için neler gerektiğini daha iyi kavradım. Bir kere en önemli şart her gün mutlaka bir Instagram postu, yedi sekiz tane de story paylaşmak. Hayatınız o kadar ilginç değilse bile bunu yapmak zorundasınız.
Artık ayakkabılarınızı mı, perdelerinizi mi çekersiniz bilemiyorum. Markalar sizi ciddiye alıp ürün gönderiyorsa onu her açıdan çekip, inceleyip, hakkında dakikalarca konuşup övmelisiniz ki size bir daha ürün yollasın. Dahası, başka markalar da “Vay, ne kadar güzel övüyor” deyip onlar da sizin Instagram’ınızda yer almak için can atsın.
Son olarak da ünlü isimlerin, milyon takipçili hesapların postlarının altına mutlaka yorum yazmanız gerekiyor. Söyleyecek bir şeyiniz yoksa bile, aptal görünmek pahasına aklınıza ilk geleni yazabilirsiniz. Önemli olan adınızın orada görünmesi. Ayrıca diğer ünlülerin yaptığı yorumlara ‘like’ atıp bir de cevap verirseniz görülme şansınız artar. Hele o ünlü bir de size cevap verirse! İşte o zaman zafer sizin.
Yenilere bir şans
Yeni nesil sanatçıları destekleyen Red Bull Warm Up bu yıl tamamen dijital bir formatla sürüyor. 7 yıldır birçok müzisyen ve grubu ağırlayan, bu yıl ilk kez yalnızca dijital olarak sürdürülen proje, müziğe ilgili ve özgün müzik üreten herkese şans tanıyor. Kendi bestelerini ve performanslarını bir video aracılığıyla gösterecek olan katılımcılar, 3 Haziran 2020 tarihine kadar RedBull.com/Warmup adresinden projeye başvurabilecek.
Türkiye’nin her yerinden katılımın gerçekleşeceği projede seçilen 1 müzisyen ya da grup, kendi video klibine kavuşacak ve donanımlı bir müzik stüdyosunda kayıt alma şansı yakalayacak.