Giriş
İYİ BİR MÜZİSYEN
Emir Can İğrek son dönemde yıldızı parlayan, yazdığı sözlerle, besteleriyle sağlam bir yer edinen iyi bir müzisyen. Severek dinlediğim şarkıları var. Ben onu pop dünyasının önemli bir figürü olarak, bir müzisyen olarak değerlendiriyor ve seviyorum. Ama fanı değilim, delice bir sahiplenme benim için söz konusu değil. Bence bir müzisyenin ihtiyacı olan da budur, kaşına gözüne, kişiliğine değil, müziğine değer verecek bir dinleyici kitlesi…
Ama fanlık başka bir şey. Sevdiği şarkıcıyı yarın konserinde bana bakmadı diye bir kalemde silebilecek potansiyele sahip bu çocuklar. Ya da biraz büyüyüp bir işe girdiğinde o şarkıcıyı unutacaklar zaten. Neyse efendim, Emir Can İğrek’i hayranları Sezen Aksu’ya benzetiyormuş. O da bu fikri sahiplenip “Önemli bir figür olmak istiyorum” demiş. E olabilir de tabii ki. Potansiyeli güçlü bir müzisyen, dediğim gibi ben de severek dinliyorum.
TUTKULU VE ORGANİZE
Popbizde’nin bu meseleden bahsettiği Instagram postunun altına biraz muzipçe yazdığım “Tarkan da ‘Türkiye’nin Madonna’sı olacağım’ diyordu” yorumu üzerine ortalık öyle bir karıştı ki! Sanırım Tarkan’ı tanımayan bu kitle, kendisinin bu ülkenin gerçekten Madonna’sı olmayı başardığını falan kabul edememiş.
Emir Can İğrek’in fanları tüm güçleriyle üzerime saldırdı. Biraz cevap verdim ama çoğu cevap kabul etmeyen gizli hesaplardı. O nedenle bir süre sonra bırakıp sadece çıkan kaosu izledim. Popbizde’nin sahibi Kaan Ölker ile konuştuğumda bana “Birçok ünlünün fanları çok tutkulu ve aynı zamanda çok organize. Daha neler neler var” dedi. Kaan’dan söz aldım, en kısa zamanda bana hem fanları hem de pop piyasasının ünlülerini anlatacak. Ben de sizlerle paylaşacağım tabii ki.
META DEFİLE
Pandemide her şeyi bilgisayar ekranından yapmaya alışmıştık. Özellikle Zoom toplantıları hayatımızın normal bir parçası haline gelmişti. Metaverse de o günlerde popüler bir konuya dönüşmüştü. Normal hayata dönmemizle bu mesele unutulmadı. Markalar Metaverse’e ciddi şekilde yatırım yapmaya devam ediyor.
Geçen perşembe Kiğılı Türkiye’nin ilk canlı Metaverse defilesini yaptı. Sonbahar kış koleksiyonunu sanal ortamda tanıttı. Biz katılımcılar da defileyi bilgisayarlarımız üzerinden kendi avatarlarımızı kullanarak izledik. Gerçekten de canlı modellerin üzerinde görmüş gibi olduk koleksiyonu. Kiğılı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hilal Suerdem yakında Metaverse’te mağaza açacaklarının da müjdesini verdi.
EMMY TÜRKİYE’YE GELİYOR
Bizim oyuncularımızın hayali Oscar, şarkıcılarımızın hayali de Grammy’dir. Çok azı yanından geçebildi bugüne kadar. Televizyon ödülleri Emmy’ler ise başka bir hikaye. Amerika’nın kendi içinde olup biten Emmy’lere çok bulaşamasak da Uluslararası Emmy Ödülleri’nde her sene sükse yapıyoruz. Uluslararası Emmy Akademi Ödülleri ile Ay Yapım şahane bir işbirliği içinde. IEmmy Akademi Günleri bu yıl ilk kez İstanbul’da düzenlenecek.
Bugüne kadar Pekin, Rio de Janeiro, Kudüs, Hong Kong & Shenzhen ve Mexico City şehirlerinde yapılan organizasyonda akademinin üyeleri ve dünyanın önde gelen içerik üreticileri bir hafta boyunca Türkiye’de olacak. Haziran 2023’te gerçekleşecek bu global buluşma çok önemli. Çünkü akademinin üyeleri Türkiye'nin televizyon endüstrisini yakından tanıma fırsatı bulacak. Yazar, yönetmen ve oyuncularımızla tanışacak.
ÇOCUKLAR İÇİN OPERA
Opera alanında bir ilk olan ve çocukların yaratıcılıklarını, hayal güçlerini zenginleştiren DenizBank Çocuk Operası’nın ‘Wolfie Harikalar Operasında’ adlı ikinci eseri izleyici ile buluşuyor. Operanın bu sezonki ilk gösterisi, 16 Ekim saat 13.00'de Süreyya Operası'nda gerçekleşecek. Çocuklara operayı kesinlikle sevdirecek eserin enerjisi Tan Sağtürk Akademi dansçılarının da katılımıyla katlanarak büyüyor. Symphonista Oda Orkestrası'nın eşliğinde hayata geçen ‘Wolfie Harikalar Operasında’ Güneş Kaya yönetimindeki çocuk korosuyla da dikkat çekiyor. Sadece çocukların değil, yetişkinlerin de ilgisini çekecek bir kurguya sahip olan operanın biletleri satışa çıktı.
KEYİFLİ ORTAM
Almanya’nın en ünlü festivallerinden Oktoberfest, İstanbullularla buluşuyor! 8-9 Ekim tarihlerinde Volkswagen Arena'da gerçekleşecek festivalde iki gün boyunca Göksel, Hey! Douglas, Redd, Yaşlı Amca, Metehan Mert Çakır ve DJ Subbas sahne alacak. Oktoberfest, tüm gün müziğin tadını çıkaracağın, piknik masalarında farklı lezzetler tadabileceğin, çok keyifli bir ortama ev sahipliği yapacak.
ASPENDOS’TA KONSER
Limak Filarmoni Orkestrası, ‘Aspendos Born Again’ etkinlikleri kapsamında iki gün boyunca Aspendos Antik Tiyatrosu’nda müzik şöleni yaşattı. 28 Eylül’de Alessandro Safina’nın sahne aldığı konserde, önceki gece ise dünyaca ünlü tenor Placido Domingo, nefeslerin tutulduğu bir performansa imzasını attı. Şef Eugene Kohn’un orkestra şefliğini yaptığı konserde, tenor Murat Karahan ve ödüllü Soprano Jennifer Rowley de yer aldı. Domingo, konserin kapanışında Karahan ile birlikte ‘Senede Bir Gün’ şarkısını seslendirdi…
YEŞİL İYİLİK
Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı, 6 Ekim Dünya Cerebral Palsy gününe dikkat çekmek için herkesi yeşil giymeye davet etti. Bu davete başta Aras Bulut İynemli olmak üzere ünlüler cevap vererek sosyal medyada yeşil kıyafetli pozlarını paylaştı. Gün kapsamında 6 Ekim Perşembe günü İGA Kulesi, Metropol İstanbul Binası, Watergarden, Akasya, İstinye Park, Trump Towers, Akbatı, Vadi İstanbul, Capacity, Grand Pera AVM’ler gibi İstanbul’un önemli binaları yeşile bürünecek.
Müzikte ben de varım
Farklı tarzıyla dikkat çeken Arda Foster solo kariyerinin ilk single'ı 'Gına Geldi' ile pop müziğe yeni bir soluk getiriyor. Sürükleyici ritmi ve akılda kalıcı sözleriyle güçlü bir hit adayı olan 'Gına Geldi’de Arda Foster sabrımızı zorlayan herkese sesleniyor.
Müziğe nasıl başladın?
Çocuk yaşlardan beri müzikle ilgiliydim. Evde annemlere şarkı söylerdim. Gelen misafirlerin karşısında dans ederdim. Daha sonra benim gibi dört gençten oluşan bir ‘boyband’ ile profesyonel olarak müziğe adımımı attım. Ama o proje 6 yıl önceydi ve kısa sürdü.
Bu süre içinde neler yaptın?
Bu süre içinde kendimi dinledim. Ailemle vakit geçirdim. Profesyonel olarak müziğe ara verdim ama kendi kendime çalışmalarıma devam ettim. Zaten pandemi nedeniyle de zorunlu olarak iki yıl da öyle bir ara girdi.
Neden geri döndün?
Kendimi şu anda daha hazır hissettiğim için. Dedim ki artık zamanı geldi. Özgüvenim arttı. Galiba büyüdüm, olgunlaştım. Artık bir çocuk olarak değil de bir yetişkin olarak müzik piyasasında var olabileceğime inandım.
‘Gına Geldi’de kimlerle çalıştın?
Söz ve müzik Efe Burak’a ait. Düzenlemeyi Baran Etik yaptı. Yakın dostum Nez de beni kırmadı ve stüdyoya girerek harika vokallere imza attı. O olmasa bu şarkı bu kadar güzel olmazdı. Klibi de Buğra Karaçam çekti. Bir gün boyunca aralıksız çalıştık. Özverili bir ekibimiz vardı.
Çok mesajlı sözler var şarkıda. Kime söylüyorsun?
Herkesten gına geldi. Kadınların eteğine, saçına karışandan, başkalarının hayatlarına müdahale etmeyi kendilerinde hak görenlerden gına geldi. Sosyal medyada iyice sınırı aşan bu tür insanlara karşı özellikle bir antipatim var. Kim bunlar? Bu cesareti nereden buluyorlar? Birinin çıkıp bu tiplere birkaç laf söylemesi gerekiyordu. Başkasını beklemeden ben söyleyeyim bari dedim.
Tarzını nasıl tarif ediyorsun?
Kendimi bir kalıbın içine sokmak istemiyorum. Bugün pop yaparım, yarın rap de yapabilirim. Ben müziği, hoşuma giden şeyi yapmayı seviyorum. Bu ilerleyen süreçte ruh halime göre değişebilir. Bir sonraki şarkım da hazır.
Müzik piyasasını nasıl görüyorsun?
Pek iyi görmüyorum. Son zamanlarda çıkan şarkıların çoğu bana hitap etmiyor. Ben 90’lar, 2000’ler popundayım hâlâ. Şarkıdaki bozuk Türkçeyi sevmiyorum. Son zamanlarda çok türedi. Ben daha temiz, daha naif bir müzik seviyorum.
Hedeflerin neler?
Şarkıma güveniyorum. Çok iyi tepkiler alacağına ve beni iyi bir yere taşıyacağına inanıyorum. Adımın ‘Gına Geldi’ ve sonrasında yapacağım işlerle pop müzik dünyasında iyi bir şekilde anılacağını düşünüyorum. Müzikte ben de varım.
