Gastronomi macerasına Harbiye’nin arka sokaklarında mütevazı bir dükkan olarak başlayan burgerci ‘Zula’ kısa sürede tanınmış, ödüller almış, şubeler açmıştı. Yeme içme ödüllerinde sık sık en iyi burgerci seçilen marka şimdi de Anadolu yakasına uzandı. Emaar Square Mall’da karşı tarafa “Merhaba” diyen Zula, iyi pişmiş ama suyunu kaybetmemiş köfteleriyle meşhur. Başarının sırrı ise dört ortağın işlerinin başında durması, emek vermesi. Galiba “Ne kadar ekmek o kadar köfte” sözü bu kadar yerine oturabilirdi! Yeni şube hem geniş, ferah sosyal mesafeli oturma alanları hem de paket servisiyle dikkat çekiyor.
YENİ NESİL KASAP
Pandemi döneminde market siparişini eve vermeye alıştıktan sonra daha fazlasını istemeye başladık. Sosyal medya sayesinde de her şeyin iyisine, kalitelisine hem de uygun fiyatlarla ulaşabileceğimizin farkına vardık. O dönemde iyi bir etçi ararken arkadaş tavsiyesi ile ‘Edo Kasap’la tanıştım. Fatih’teki ‘Edo’ tam bir mahalle dükkanı. O eski İstanbul esnafı samimiyetiyle çalışıyorlar.
Beş nesildir devam eden bir aile işletmesi olsalar da yeni döneme ayak uydurmuşlar. İnternet siparişlerini soğuk zincirle İstanbul’da ayağınıza kadar getiriyorlar. Bayrağı babası Edip Düşer’den devralan Ufuk Düşer “Yemediğimiz şeyi müşteriye satmayız.
Yeni nesil bir kasaplıkla eski etlerin lezzetini tatmanızı sağlıyoruz” diyor. Etleri isteğinize göre marine edip size terbiyeli yollamaları şahane bir hizmet. Kendi imalatları olan sucuk, köfte ve sosisleri ise çok başarılı. Ama mutlaka pişirme önerilerini dikkate alarak yemelisiniz. Ne de olsa onlar bu işi biliyor. Her konunun ustasına kulak vermek şart. Kendilerini Instagram’da bulabilirsiniz.
ANKARA’DA YENİ NORMAL
Bir haberimiz de Ankara’dan. Ankara’da birçok gözde mekanını bünyesinde barındıran Kuzu Effect AVM’nin restoran ve kafelerinde de QR kodlu menüler, temassız ödeme seçenekleri, personel sağlık denetimi, müşteri ateş kontrolü gibi önlemler hayatın normalleri haline gelmiş. Kuzu Effect AVM’de pizza ve hamburgercilerden, Uzakdoğu restoranlarına, kahve zincirlerine kadar birçok seçenek bulunuyor.
GURMELERE MODA
Yurt dışında çok yaygın olan mağaza-restoranlar bizde nedense pek popüler olmadı. Mağaza kısımları genelde süs olarak kaldı. Ece Nukan’ın Nişantaşı’nda açtığı Mia Bazaar sonunda bu işi layıkıyla başarmış. Burada hem modanın ritmini yakalayan çok şık kıyafetlere hem de gurme bir mutfağau laşmak mümkün. Tasarım markalarının özenle seçilmiş koleksiyonlarının satışa sunulduğu Mia Bazaar’ın servisinden lezzetine, tasarımından atmosferine kadar keyifli bir deneyim yaşatan kafesi de görülmeye değer.
ÇOCUKLARA BAYRAM
Bayram artık hayat gailesi içinde kaybolan bizlere pek gelmiyor ama çocuklara gümbür gümbür geliyor. Acıbadem Akasya’daki Çocuklar Ülkesi 14 Mart’ta kapılarını kapatmıştı. 4.5 aylık aradan sonra kapılarını bugün tekrar açan KidZania eğlenerek öğrenme deneyimine kaldığı yerden, sıfır risk politikası ile devam ediyor.
KidZania’da çocuklar farklı meslekleri deneyimleme şansı buluyordu. Pandemi sonrası şahane bir yenilik gelmiş ve KidZania Üniversitesi’nde Sağlık Bilimleri Fakültesi açılmış! Burada eğitim alan çocuklar ‘Hijyen Elçisi’ unvanıyla maske ve sosyal mesafeyi kontrol edecekmiş. Bunu beğenmezseniz, çocuğunuzun deneyimleyebileceği 67 meslek daha mevcut.
VADİ’NİN LUCCA’SI
Kısa bir süre önce açılan Vadistanbul’daki Grey’i orada yaşayan arkadaşım öve öve bitiremeyince koşarak gittim. Nişantaşı Grey’in havasını yakalamayı başaran bu ikinci şube bir hafta içinde Vadi’nin Lucca’sı olmuş. Pazartesiye rağmen, hele diğer mekanların çoğu bomboşken Grey full çekiyordu. Akşamüstü serinliğinde toplanan tatlı kalabalık, yemek, sohbet derken geceyi Grey’de kapadı. Jupiter Group’un ‘executive chef’i Asım Yıldız Nişantaşı’ndaki menüyü buraya da taşımış.
İtalyan lezzetlerinin ağırlıklı olduğu yemeklerin arasında ben her zamanki gibi Grey’in meşhur köftesinin tadına doyamadım. Risotto, pizza, burrata da masamızı renklendirdi. Kokteylleri de atlamayalım. Bu ekip o konuda ayrıca başarılı. Grubun patronu Tayfun Topal’ı Bodrum’daki Bozukbağ Kahvaltıcısı ve İstanbul’daki mekanları arasında mekik dokurken yakaladım.
Topal “Açılalı sadece birkaç gün oldu ama her gün mekana en az 300 kişi giriyor . Bu bir rekor. Dahası Vadistanbul ve çevresindeki plazalar pandemi yüzünden henüz açılmadı. Yaz bitince çok daha güzel olacak” diyor. Vadistanbul’a yolu düşenler Grey’de mutlaka biraz oturup keyif yapsın.
MÜSTESNA BİR YAZ
Geçen hafta Kuruçeşme’deki Les Ottoman Hotel’in içindeki Müstesna’nın açıldığını yazmıştım. Açılmasıyla müdavimlerinin masaları doldurması bir olmuş. Başında Gökhan Şafak ve yılların işletmecisi Mahmut Dalyaprak’ın bulunduğu Müstesna geçen cumartesi çok keyifliydi. Son dönemdeki ocakbaşı-meyhane konseptini Boğaz’a taşıyan mekan mezeleriyle de iddialı.
Ocağın başında ise meşhur Bedri Usta’nın (Bedrettin Aydoğdu) oğlu, Cumali Aydoğdu var. Genç şef kebapçı bir aileden gelmenin avantajını sonuna kadar kullanıyor. Bir yandan da geleneksel yemeğimize kendine özgü modern bir yorum getiriyor. Doğru eti seçmeyi bilince ve iyi pişirecek ustalığa sahip olunca sonuç da harika oluyor tabii. Les Ottoman’daki Park Şamdan, Sunset’e taşınınca, Müstesna ekibi buradaki &The Bar’a da el atmış. Bence altından çok iyi kalkıp, iyi bir ortam yaratmayı başarmışlar.
Gökhan ve Mahmut, barın eski ekibiyle çalışmaya devam edip havasını hiç bozmamış. Müstesna’da yemeğini yiyip karnını doyurup havaya girenler, Boğaz eğlencesine burada devam ediyor. Saatler ilerledikçe müzikler renkleniyor, heyecanlı bir hal alıyor, danslar ediliyor. Kapı kapı gezmeden tek mekanda geceyi tamamlayabilmek İstanbul için harika bir lüks. Yaz, ‘Müstesna’da çok güzel geçecek gibi görünüyor.