Giriş
Son dönemde iki pop albümü var ki müzik dünyasının geleceği hakkında umut veriyor. Edis’in ‘An’ albümü zaten çok konuşuldu, üzerine yazıldı çizildi. Simge’nin ‘Ben Bazen’ albümü ise biraz daha taze. Bir kere albümle aynı adı taşıyan çıkış şarkısının klibi pek hoş. Kızımız pek tatlı. Şarkı ise bir kere dinleyince akılda kalıyor. Art arda gelen ‘Pes Etme’ ve ‘Ram Ta Tam’ ile şahane bir üçlü oluyorlar. Onurr imzalı parçalar arasında ise, aslında Bülent Ersoy’un söylemesi için yazıldığını duyduğum ‘Hu’. Ama Onurr’un albümündeki düzenleme daha iyiydi. Simge’nin gitar çalması büyük artı. Tam bir müzisyen. Ozan Bayraşa ile şahane bir uyum içinde oldukları da muhakkak. Bu aşk şarkılara yansımış. Müzik eleştirmeni olsam 4 buçuk yıldız verirdim!
DAHİ ÇOCUK
Simge’nin albüm fotoğraflarındaki imajında, kıyafetlerinde Anıl Can’ın imzası var. Biz kendisine ‘moda dünyasının dahi çocuğu’ diyoruz. Neden demeyelim? Ortalığı ‘esinlenme’ adında taklit işlerin doldurduğu bir dönemde kimseye benzemeyen fikirlerle geliyor Anıl Can. Özellikle Mabel Matiz’in tarzı kafasının ne kadar başka çalıştığını gösteriyor. Bizi şaşırtmaya devam et dahi çocuk.
Beyonce mi Shakira mı?
Bu ikili biliyorsunuz yıllar önce ‘Beautiful Liar’ şarkısıyla bir düet yaptı. Bir arkadaşım, “Shakira da kim oluyormuş koskoca ‘Queen B’ ile düet yapacak” diye çok kızmıştı. Biliyorsunuz bugünlerde ikisi de Avrupa’da turnede. Biraz rekabet durumu var. Özellikle Instagram’da Beyonce’nin tur videoları yıkılıyor. Shakira konusunda sosyal medyada o kadar büyük bir heyecan görmedim. Ama ne yazık ki Beyonce İstanbul’u teğet geçiyor. 11 Temmuz’da konser verecek Shakira Hanım ile yetineceğiz. Tabii birçok kadın esas onu değil yakışıklı kocası Gerard Piqué’yi bekliyor. Ben o akşam Bodrum’daki People’da Cenk Eren’i dinliyor olacağım. Kendisini Shakira’ya tercih ederim.
TERASTA YEMEK
Yıl boyunca Harbiye’deki Klein’da dans ettik eğlendik. Ama hep gece yarısından sonra gittik. Çoğu zaman sabahladık. Klein Tepebaşı’ndaki yazlığını açtı malum. O müthiş teras, Klein Garten’a gün batımını izlemeye gitmek başlı başına değişik bir his. Bu zevke bir de lezzet eklendi. Şef Alican Gürbüz’ün elinden çıkan inanılmaz güzellikteki yemekler hem çok leziz hem de birer sanat eseri. 19.00’da açılan Klein’da yemek 23.00’e kadar devam ediyor. Rezervasyonsuz gitmeyin.
AJANDA
Duyduk duymadık demeyin! Eylül ayında muhteşem bir festival var. Red Bull Music Festivali, 26-30 Eylül arasında, beş günde dört farklı konsept, film gösterimleri, söyleşiler ve iki sergi ile 60 sanatçıyı ağırlayacak.
Moda dünyasından heyecan verici bir haber geldi. Tommy Hilfiger yılda bir kez yaptığı TOMMYNOW defilesinin tarihini 4 Eylül, yerini ise Çin-Shanghai olarak duyurdu.
Macerata Opera Festival topluluğunun sahnelediği, Verdi’nin 165 yıllık ihtişamlı eseri ‘La Traviata’ 9. Uluslararası İstanbul Opera Festivali kapsamında 3-4 Temmuz tarihlerinde Zorlu PSM’de olacak.
KEBAP MODASI GEÇMEZ
Karaköy’de Kömür adında bir kebapçı açıldı. Burada şalgam suyuyla kebap yiyen de gördüm, acılı Adana ile kırmızı şarap içen Fransız turist de, kuzu şişle rakı kadehi kaldıran da... Yani burası adeta bir medeniyetler buluşması, halkların kardeşliği... Salaş ama rahat, hesaplı ama kaliteli, basit ama nezih... Ve en önemlisi etler özenle seçilmiş, alınmış ve dikkatle pişirilmiş. Deneyin, pişman olmayacaksınız.
