Yıldız Tilbe’nin sokak köpekleriyle ilgili talihsiz açıklaması bizi sadece öfkelendirmekle kalmadı. Hem şaşırdık hem de hayal kırıklığına uğradık. Aşk dolu şarkılar yazan bir kadın nasıl bu kadar sevgisiz olabilir diye sorduk, mantıklı bir cevap aradık. Kimilerimiz playlistlerinden Yıldız Tilbe şarkılarını sildi. Konserine bilet alanlar iade etti. Ardından şarkıcının konserlerinin iptal olmaya başladığı haberi geldi.
Tabii bu vicdansızlığı alkışlayan hayvan düşmanları da olmadı değil. Onlara hiç girmeyelim. Buradaki konu modern zamanların çok tartışılan “Sanatçının eserlerini karakterine göre mi değerlendirmeliyiz yoksa eserlerini kendisinden bağımsız olarak sevebilir miyiz?” sorusu. Roman Polanski, Woody Allen gibi yönetmenlerin çocuk tacizcisi olduğu iddiaları kariyerlerini ciddi şekilde etkiledi örneğin. Ya da Michael Jackson için aynı iddialar ortaya atıldığında kim bilir kaç kişi şarkılarını dinlemekten vazgeçti.
UZAK TUTUN
Tabii bu örneklerin bazıları ispatlanmadığı için iddia olarak kaldı. O noktada, o sanatçıyı seviyorsak konduramıyor ve iddialara inanmamayı seçiyoruz. Sevmiyorsak hemen “Kesin yapmıştır” diye yapıştırıyoruz. Bazen de o kadar seviyoruz ki; sanatı, sanatçıdan bağımsız değerlendirmeyi seçiyoruz.
Ancak Yıldız Tilbe olayında bir iddia yok. Ayna gibi, ışıl ışıl bir nefret var. Ben kişisel olarak bu kadar nefret taşıyan birinden rahatsız oluyorum. O enerji hayatıma girsin istemiyorum. Bu nedenle ne şarkılarını dinleyesim var ne de gidip sahnesini izleyesim. Siz de negatif enerjileri hayatınızdan mümkün olduğunca uzak tutun.
NARİN NARİN
Ragıp Narin, sakin tarzıyla en sevdiğim popüler müzisyenlerden biri. Pasion Turca etiketiyle yayınladığı yeni şarkısı ‘Narin Narin’de de aynı tarzı keyifle devam ettiriyor. Şarkıyı birkaç kere dinleyince aklınıza çakılıyor ve gün boyu mırıldanıyorsunuz. Gökhan Özdemir’in çektiği klipte Ragıp’a oyuncu abisi Rami Narin de eşlik etmiş.
Tüm aile yetenekli! Şarkı çok güzel ama odadaki filden bahsetmeden de yapamayacağım. Şarkının nakaratı Emrah’ın 1996’da çıkardığı ‘Narin Yarim’ ile çok benziyor. Üstelik sözler de üst üste biniyor. Emrah “Benim narin narin yârim” derken Ragıp “Narin narin narin” diyor ve melodiler çok yakın.
MODA HAFTASI
Ramazan ayından önceki son iki hafta olduğu için şehrin tüm davetleri sıkışmış durumda. Üstelik dün bir de moda haftamız başladı. Pazartesi akşamı birçok defile ve gösterime ev sahipliği yapacak Soho House’da Fashion Week açılış partisi vardı. İkinci sayfamızda gördüğünüz üzere herkes oradaydı.
Gece hayatında sık görmediğimiz ilginç tipler nedense hep Soho’da yapılan partilerde ortaya çıkıyor. Ne tarafa baksanız ünlü gördüğünüz partide o kadar çok fotoğraf çekildi ki. Merdivenlerde, pencerelerde, balkonda, DJ kabininin önünde. Soho House’daki fotoğraf çekme yasağı herhalde hiç bu kadar çok ihlal edilmemiştir. Moda haftası cumaya kadar devam ediyor. Cumartesi defilelerden izlenimlerimi sizlerle paylaşacağım.
YENİLENDİ
Bazı mekanların modası hiç geçmez. Nişantaşı’ndaki Beymen Brasserie de onlardan biri. Daima kendini yenilemeyi bilen Beymen Brasserie Zeynep Fadıllıoğlu tarafından baştan dekore edildi. Burası hafta içi bar buluşmaları, hafta sonu partileriyle şehrin elit kesiminin bir araya geldiği popüler bir nokta olarak cazibesini de hiç kaybetmiyor. Avrupa’daki brasserie’lerin klasik yemeklerinin yanı sıra mevsimsel ürünlerden oluşan menüleriyle de her zaman büyük ilgi gören Beymen Brasserie; bahar menüsü ve kapsamlı vegan seçenekleriyle de fark yaratıyor.